Mafya Doktor

13. Bölüm

Multi ; yaprak sarma 😍😋

Selamlar! Nasılsınız iyi misiniz?

Galiba aksiyonsuz ama duygulu bir bölümle karşınızdayım. Dikkatli okuyun çünkü aralara birkaç spoiler sıkıştırdım.

Yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar.

.........

•Sedef'in ağzından devam•

Bu çocuk niye kendini yere attı? Hayır yani küt diye de ses çıktı. Benim bile canım acıdı. Ayrıca ben böyle bir salaklık görmedim.

"Poyraz ne yapıyorsun Allah aşkına?" Dediğimde çıt çıkarmadı. Hayır, bayılmadığı düzensiz nefesinden bile anlaşılıyordu.

"Poyraz bayılmadığının farkındayım. Kalk şu yerden artık!" Dediğimde tek gözünü açıp bana baktı. Oflayarak ayağa kalktığında belini ovalıyordu.

"Poyraz beni görünce neden bayıldın acaba?" Dediğimde karizmatik olduğunu sandığı bir gülüş attı. Yaşlı nineler gibi kambur durduğu için karizmatik görünmek yerine aşırı komik duruyordu.

"Sizin güzelliğinize bayılıyorum patroniçem." Dediğinde şaşkınlıktan gözlerim pörtledi.

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum ama benim yanaklarım kızarsa da belli olmuyordu. O yüzden relaksss. Ama bir dakika...

Bana bana. Güzelliğimden bayılmış. Ayy vallahi şuracıkta bayılacağım.
Bir de bayıl istersen Feriha!
Anın büyüsünü şıp diye bozmakta üstüne yok Pakize! Bir kerecik romantik oluyum dedim iç sesim odunluk yapıyor. Hay benim şansıma...

Kendimi toparlayıp "Saçmalamayı kesip neden burada olduğunu söyler misin?" Dedim.

Bence saçmalamasını istersin.
Böyle saçmalayacaksa tabii ki olur. Ulan Pakize! Çelme aklımı vallaha döverim seni bilessiiiin.

Poyraz kem küm edip konuşmaya çalıştı. "Eee şey. Ben seni şey ettim şey ettiğim için de odana şey ettim. Sonra sen şey edince..." saçmaladığını farketmiş olmalı ki sustu.

İkimizde birbirimizi süzüyorduk. Ortam sessizdi. Taki Poyraz'ın karnından guruldama sesi gelene kadar. Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Karnımı tuta tuta kahkaha atarken Poyraz ise somurtarak bana bakıyordu.

"Oyy acıktın mı çeen?" Diyerek Poyraz'a baktığımda daha da somurttu. Somurtma yavrum çok tatlı oluyorsun.

Poyraz ellerini birbirine bağladı ve "Sedef gülme ya! Sabahtan beridir bir şey yemedim." dedi.

Kahkahalarımı bastırmaya çalışırken konuşmaya başladım. "Tamam tamam. Hem ben gülmüyorum ki." ben kahkaha atmaya devam ederken Poyraz ofladı.

"İşin yoksa gidelim hadi." Dediğinde kahkahalarımı durdurmaya çalışarak odadan dışarı çıktım. Artık gözümden yaş gelmeye başlamıştı.

Koridorda hiçbir şeye dikkat etmeden yürüyordum. Daha doğrusu Poyraz beni yönlendiriyordu. Aslında bunda bu kadar gülüncek bir şey yoktu. Ama gülme krizine girmiştim.

Sonunda gülmem durduğunda dışarıdaydık. Temiz hava iyi gelmişti. Kapının önünde duran adamıma "Arabamın anahtarını getir." Dedim. Adamsa biraz öksürdü taksırdı falan derken "Patron şey, Alp bey arabayı aldı gitti. Sizin izninizin olduğunu söyledi." Dediğinde Poyraz alttan alttan gülmeye başladı. Alp yaktım çıranı...

Burun kemerimi parmaklarımla sıkmaya başladım. Yok bana bir şeyler oluyor.

Önceki 3 arabam gibi bu arabama da bir şey olursa Alp'i elimden kimse alamazdı.