halloween night [ vmin / BL]

❝halloween night - vm❞

Kuzeyden gelen fırtına öncesi rüzgar şehrin sokaklarını süpürüp geçtiği sıralarda, evine daha yeni giriş yapmıştı. Şehirden bir kaç saatlik uzakta ki evi öncelerde çok hoşuma gidiyordu. Fakat şimdi sadece onu daha çok yoruyordu bu mesafe. Üzerinde ki kabanı çıkarıp askıya astı. Botlarını da çıkarıp kenara bıraktığında karanlık kolidorda ilerledi.

Eli odanın ışığını bulduğunda, açarak içerisinin aydınlanmasını sağladı. Gözleri sabahtan kalma oturma odasına gezindi. En azından gitmeden önce derli toplu bırakmıştı. Gözleri odanın içinde ki duvar saatine kaydı. Kendine mükemmel bir sofra hazırlamak için yeterince vakti vardı. Ekstra beklediği yada bayram için planları da yoktu. Tüm gece kendisiyle başbaşa olacaktı.

İşin yorgunluğu üzerinde kalkmış gibi ellerini birbirine sürttü. Önce bu küçük evi ısıtmalıydı. Bu yüzden mutfaktan önce adımları evin kapısını buldu. Dışarı çıktığı gibi savunmasız küçük bedenini kuru bir soğuk vurdu. Kollarını kendine sararak büyük adımlarla evin arkasında kalan depo tarzı küçük ahşap binaya girdi. Çok geçmeden tekrar dışarı çıktığında bir elinde kömür kovası, diğerinde tutuşması için olan kuru odunların bulunduğu bir kova daha vardı.

Küçük beden bulutsuz yıldızlı gökyüzünün altında ilerlerken, işlek olmayan toprak yolda peşinde kuru otlar ve yapraklar getiren rüzgarla beraber içeri girdi. Anlaşılan bu gece hava hiç acımayacaktı. Kış çoktan yüzünü göstermişti. Genç adamın da en sevdiği mevsim onu evde tutan bu soğuk havalardı. Tüm gün kitap ve kahve ile geçiyor yada tüm gün kendine yeni hobiler buluyordu. Çünkü işte kendine ayıracak vakti olmuyordu.

Odunların çıtırtı eşliğinde yanmasıyla kalan odunları kenara bıraktı. Şimdi yemek işine başlayabilirdi. Oturma odasından çıkmadan önce her zaman ki dinlediği radyo kanalını açtı. İşten geldikten sonra 7/24 programı her zaman bu saatlerde olurdu. Genç sunucunun sesini mutfaktan işittiğinde yıkadığı pirinçleri tencerenin içine boşalttı.

"Kısa bir aranın ardından şimdi tekrar isteklere geçeceğiz ama onun öncesinde. Bildiğiniz gibi bu gece yarısı cadılar bayramı. Eminim ki herkes bu gece için şimdiden hazırlı ve heyecanlı. Ama gece yola çıkacak dinleyicilerimizi uyarmak istiyorum. Bu gece yarısı kar yağışı bekleniyor. Lütfen önlemlerinizi almadan yola çıkmayın. Sırada ki şarkı hepiniz için."

Mutfağı dolduran hafif müziğin eşliğinde küçük beden ocaktaki pirince sıcak suyu ekleyip, baharatları göz kararı tek tek ekledi. Aynı zamanda şarkının bildiği kısımlarını mırıldanıyordu. Tencerenin kapağını kapatıp, dolaptan çıkardığı yeşil biberleri yıkamaya başladı. Son anda aklıma gelenle hızla dolaba gitti. Unuttuğu domates ve havuçları da çıkarıp, lavabonun içine koydu. Yıkadığı biberleri kesme tahtasının üzerine bırakıp, pişmekte olan yemeğine gitti. Az çok tadı oturmak üzerine olan yemeğin suyundan bir kaşık alıp, tat kontrolü yaptı.

Yoğun acı tadı aldığın da dudakları memnuniyet ile gülümsedi. Kapağını geri kapatıp, biberşerine geri döndü. Çapraz bir şekilde ince ince doğrayıp onları da tencerenin içine koydu. Tahta kaşıkla beraber karıştırıp tamamen pişmeye bıraktı. Odada tekrar sunucunun sesi duyuldu. Az çok seslerden kim olduğunu ayırt edebiliyordu artık. Şuan konuşan kişi jeongin'di.

"Herkese iyi akşamlar! Ben jeongin, sizler için bu gecenin bir diğer şarkısını seçtim. Stray kids'den Winter falls."

Lavabonun içinde ki domates ve havuçları yıkadığında şarkının melodisi genç adamın bedenini hafiften oynatmaya başladı. Yerinde duran kesme tahtasına geçip, domatesleri küp küp doğradı. Onları ayrı bir tavada yağ ile öldürmeye başladı. Dünden kalan yıkanmış patatesleri domatesler hafif turuncuya dönene kadar hızla rendeledi. Onları da bir başka tavada yağda kızarması için bırakıp, pişmiş olan pilavının altını kapattı. Rendelenmiş patatesin altı kızardığında hazır olmuş olan domates tavasına boşalttı. O şekilde hiçbir şey yapmadan sadece 7-8 dakika bekleyip ocağı kapattı. Yemeklerin hazır olmasıyla şimdiki işi masayı kurmaktı.