"Silah kullanmayı bildiğin aşikar" elini beline attı "Bu yanında olsun. Ne olur ne olmaz diye" elimi tuttu, avcumun içine bıraktı silahı "Yanında olamazsam silahım yanında olsun" silah çok güzeldi.

Üzeri tamamen mat siyahtı, namlusu ve mermi yatağı gümüştü. Tetiğin hemen sol üst çarprazında "Çakıroğlu" yazıyordu. Çok asil duruyodu. İçimden aynısının "Yıkılmaz" yazılısına sahip olmak geçti. Bana da yaptırabilir miyiz bir tane? Silahı belime yerleştirdim.

Hayatımı kurtarmak için bana bu silahla mı ateş etmişti?

Beni izliyordu.

Üzerimdeki sweatshirt bol olduğu için anlaşılmıyordu.

"Teşekkür ederim"

"Gerek yok, dikkatli ol yeter"

Cevap vermeden kapıya yürüdüm ve çıktım. Kapının önünde Ford Mustang vardı. 2017 model, siyahtı. Çok asil duruyordu.

Çakıroğlu'nun bütün arabaları neden siyahtı? Yani benim gördüğüm 3 araba siyahtı. Plakası dikkatimi çekti. "AC" dı. Açılımını hepimiz tahmin ettik. Plakanın altında da Çakıroğlu yazıyordu. Diğerlerine dikkat etmemiştim ama kesin onlarda da yazıyordu. Neyse.

Arabaya geçtik. Yola çıktık. Biz en önde, arkamızda Mustafa onun arkasında 3 koruma aracı vardı. Sürü halindeydik. Yolu bildiğinden sesimi çıkarmamıştım çünkü Hakanı kurtarmaya gitmişti. Deponun yerini biliyordu. Belime değen metalle silah geldi aklıma.

"Silahını nerede yaptırdın?"

"Çok mu beğendin?"

"Beğendim de sana ait olmasını beğendim. Yani üzerinde soyadının yazmasını."

"Kaybetme silahımı"

"Seni kaybetsem keşke" göz devirdim. Al ya al silahını geri al.

"Eyvallah"

Ay bana birşeyler oluyor artık. Sesinden, söyleyişinden Eyvallah'ın nasıl bir Eyvallah olduğunu anlıyordum ve bu bozulma eyvallahıydı. Ben yıldım.

"İstesem de kaybedemem, boşuna mı yarıştık?"

"İstesen de gidemem zaten"

"Evet beni koruyacaksın, sözün var"

"Tutmayacağım, tutamayacağım sözler vermem"

"İnanalım bakalım"

"Eyvallah"

Her konuşmamız onun eyvallah demesiyle bitiyordu. Bu eyvallah, teşekkür eyvallahıydı. En azından bozulmasını düzelttik. Durup dururken kalp kırmayalım. Zaten biraz önce düşmanı tarafından üzerine gidildi.

Sessiz kaldım. O da sessizdi. Sonra telefonu bağladı. Müzik açması kuvvetle muhtemeldi. Ben ne açacağını merak ediyordum. Beni şaşırttı açtığı şarkıyla. Ekrana baktım.

Kahraman Deniz - Böyle Sever açtı.

Tam da terk etmek üzereydim bu şehri
Ait olmadığım sokaklara dönmek için
Aniden sen geldin ve mahvettin beni
Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim

Bu dünyadan uzaklaşmayı hiç istemiş miydi?

Bu gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alan yolun sonunu bir kere bile görmek istemiş miydi?

Buraları bırakıp ortadan kaybolmayı hiç istemiş miydi?

Her şeye hile karışsa bile oyunu seversin
lkimiz de hiç ölmeyecek gibi gülersin
Duramazsan anlarım ben gencim ama ihtiyarım
Sende bu öyküyü noktalarım

TUTSAKWhere stories live. Discover now