"Yaaa." diyerek eriyip bitmeye başladığımda hepsi halime gülüyordu. Elime telefonu aldım, mesaj atmak için ekranımızı açtım.

Gaye: Sen çok başka bir mevzusun hayatımda. 

"Ya bakın görün satışa geçti ablamız." Rana sitem edince ona hiç takılmadım.

"Ne yapayım ya ölüp bitiyorum adama görmüyor musunuz?" 

"Fazlasıyla gördüğümüze emin olabilirsin.." telefonuma mesaj gelince onlardan soyutlanıp telefonuma odaklandığımda onlar Çağla ile sohbet ediyordu.

Baran: Hayatımdaki en derin mevzu sensin.

Gaye: Çok sevdiğimi hiç söyledim mi?

Baran: Defalarca söylesen de olur..

Gaye: çok seviyorum, öyle ki sanki her şeysin benim için.

Baran: sen ben olmuşsun çoktan.

Gaye: yapıyoruz işte bizde bu sanatı.

Gaye: Ne yaptınız, durumlar nasıl?

Baran: Gayet iyi, çok memnun oldu. Yüzünde kocaman bir gülümseme var.

Baran: siz peki?

Gaye: annem ile konuşamadım, kızlar iyi ama baya neşeliler onların da beklediğinden iyi geçti.

Baran: sevindim buna

Gaye: seni çekiştiriyolar şuan

Baran: kulağımda bir uğultu vardı demek ki ondan.

Gaye: Çağla artık senin kardeşin değil benim kızlardan

Baran: sattı beni ha

Gaye: ne sandın? 

Baran: öyle olsun.

"Pişt Gaye." başımı Eylül'e çevirdim. "Bence insanları tekrar tekrar yormaya gerek yok, gelsin istesinler seni." gözlerimi haddinden fazla açıp ona baktığımda gözler benim üstümdeydi.

"Hemen mi?" 

"Yani netice bugün olmasa kısa bir süre sonra olacak." dedi, Çağla da onu onayladı. 

"Bilmiyorum ki biz hiç konuşmadık bu konuyu." dedim, gerçekten de çok bahsi geçmemişti. "Bir konuşayım ben hem annemle hem de Baran ile."

"Abim bence tamam ama gene de sen bilirsin." Çağla'ya elimin altındaki yastığı fırlattım.

"Sen bakıyorum da çok çabuk adapte oldun ha?" gülerek devam ettim. "Yengenim ben senin."

Rana neredeyse kriz geçirene kadar güldü, Masal gözlerini devirdi sadece. "Çabuk yenge olmuşsun lan sen Gaye." Rana gülmeye ara verip konuştuğunda telefonuma tekrar dönmüştüm.

Gaye: Bir şeyler diyor şimdi kızlar.

Gaye: Diyorlar ki insanları sürekli yorma, istesinler seni olsun bitsin.

Baran: sen ne diyorsun?

Gaye: bana bu tarz şeyler çok tuhaf geliyor, aslında biz kararımızı verdik de sadece annelerin gönlü olsun diye yapılan formalite şeyler,

Baran: öyle de denebilir

Gaye: sade bir nikah istiyorum, sonra da biraz eğleniriz.

Baran: bana uyar ama sanırım davullu zurnalı bir evden çıkışın olacak.

Gaye: o neden?

Baran: annem ile annenin ortak kararıymış ne ara konuştular bilmiyorum da.

Gaye: annem şimdi düğün yapacağımızı falan sanıyordur ama bence gerek yok ya. 

Baran: ben her duruma ayak uydururum. Düğün olacak derlerse yaparız.

Gaye: ya bizim seninle birlikte durmamız lazım, onlar beni çiğ çiğ yer.

Baran: bana fark etmez, tabi ki senin yanında duracağım ama onları da kırmamak lazım.

Gaye: o zaman şöyle yapacağız, kır düğünü konseptli nikah.

Baran: sonra eğleneceğimize orada eğleniriz.

Gaye: ama bu düğün oldu :(

Baran: sonuçta bir gün dayanabilirsin diye düşünüyorum.

Gaye: çok sitem edeceğim sana sen hazır mısın?

Baran: çoktan.

"Gaye çok başka bir aleme geçti şimdi." dedi Masal gülerek. "Ne hayal ediyorsa ne kadar mutlu bir ifadesi var." Elimi yüzüme kapattım. 

"Ya bir durur musunuz?"

"Ya zaten biz duruyoruz, sen de bir durur musun?" Eylül telefonuma uzandığında ondan kurtardım. "Ne saklıyorsunuz anlamıyorum ki önceden o telefon hepimizin gibi ortada gezerdi." 

"Artık gezemez bebeğim." dedim, telefonumun kilidini kapattım. "Sade bir nikah olacak, yani ben öyle düşüyordum Baran da kabul etti ama bir yer tutarız sanırım nikah orada kıyılır ardından da biraz eğleniriz."

"Annem kesinlikle kabul etmez." dedi Çağla, ardından Eylül ekledi.

"Ceydoş da." omuz silktim. 

"Ben bana bakıyorum canlarım, onları ile de orta  yol bulacağımıza eminim." dedim, elimi saçlarımda gezdirdim. "İsteme olayı da bana göre değil de gene de onları kırmamak için kabul ettim zaten."

"Ama biz şöyle bir giyinip ortada salınamayacak mıyız ya?" dedi Rana.

"Zaten salınacaksın aşkım, sonuçta bir etkinlik olacak" fikrimi hiçbiri beğenmediğinden cevap veren olmayınca bende üstelemedim. Nasıl olsa konuşuldukça her şeye karar verilirdi. Şimdi biz bir nevi bol keseden atıyorduk. 

"Ben uyuyacağım ya." dedi Rana, arkasını dönüp yattığında ona baktım.

"Pişt." dedim omzunu dürterek. "Küstün mü sen?"

"Yok be." dedi bana dönmeden. "Ne küseceğim ben sana?" kızlar ile bir bakıştım, hepsi kendi halindeydi. Elimi Rana'nın sırtına koydum.

"Sen bana dönsene bir kız." 

"Yok ya bir git başımdan." üstelememek için bende onu rahat bıraktım. Ona kısa bir zaman tanımak istedim. "Valla uykum var." 

"İyi bakalım." kısa bir süre daha hayallerden yapmak istediklerimizden bahsettik. O kadar farklı hissettim ki bir an sanki her şey bir oyundan ibaretmiş de bende bu oyunu oynayan bir figüranmış gibi hissettim. Kendi hikayemdi ama ben hikayemin içinde en yabancıydım. 

Yanlış numara | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin