2 •

910 58 38
                                    

Sadi sabah kalktı. Bi boşluk hissetti gözlerini açmadan Songül'ü bulmaya çalıştı. Eliyle yatağı yokluyo yokluyo ama Songül yok.

Gözlerini açar;
"Karıcım"

Songül'den ses yoktur.

Yataktan kalkar. İçeri doğru gider. Salona bakar salonda yoktur. Endişelenmeye başlar. Banyoya doğru gidecekken mutfaktan sesler geldiğini duyar.

Mutfağa doğru gittiğinde Songül bi kavanoz çikolatayı almış yiyo ağzına yüzüne bulaştırmış 3 yaşındaki çocuklar gibiydi yüzü.

Sadi kahkaha atarak gelir;
"Songül napıyosun sen"

Songül;
"Çikolata yiyorum. Görmüyon mu"

Sadi;
"Görüyorum görüyorum da o hâl ne"

Songül;
"Ne varmış halimde canım çikolata çekti sanane hem"

Sadi;
"Ye ye de bu yanakların ağzın yüzün hep çikolata olmuş. Düzgün ye bari"

Songül ağlamaya başlar;
"Sen sen bana çirkin oldun diyosun. Hani her halimle güzeldim hani hıh erkeklerin sevgisi aşkı hamile kalıncaya kadarmış demek"

Sadi söylediğine biraz kızmıştı;
"Benim dünyalar güzelim. Ben sana şaka ediyorum ya. Hem bakim şu çikolatanın tadına nasılmış"

Songül'e doğru gelmeye başlar.

Songül;
"Noluyo be"

Sadi Songül'ün ellerinden tutup;
"Sen bi kalk bakayım"

Songül'ü ellerinden tutup kaldırır. Ve kendisi oturur.

Songül;
"vaay çakal" kavanozu alır;
"O benim"

Sadi;
"Sende benimsin" Songül'ün elindeki kavanozu alıp masaya geri koyar ve Songülü kendine çeker. Kucağına oturtturur.

Songül;
"Sadi düşündüğüm şey mi?"

Sadi;
"Seni yiyecek olmamı düşünüyorsan doğru."

Sadi dudaklarını Songül'ün yanağına yapıştırır ve çikolata bulaşmış yerleri emerek yalar;
"Çok özlemişim"

Songül gözlerini kapatıp anın tadını çıkarırken;
"Çikolatayı mı"

Sadi;
"Hayır seni, tadını çok özlemişim" dudaklarını yanağından çekip baktığında yanaklarında daha çikolata olmadığını görür tam dudaklarına geçiyordu ki kapı çalar.

İkiside güler.
Sadi;
"Bu şaka dimi"

Songül;
"Ne yazık ki. Hadi ben lavaboya gideyim yüzümü yıkayayım sende kapıya bak"

Sadi ve Songül zorla ayrılır. Songül lavaboya gittiğinde Sadi'de kapıyı açtı. Karşısında gördüklerine inanamaz;
"12B!"

Gelincik ve Kelebek Tayfa dost olmuşlardı;
"Hocam duyduk ki biricik öğretmenimiz dönmüş. Duyar duymaz geldik" Sadi'nin gözleri dolmuştu.

Duygulu duygulu;
"Gelin içeri gelin"

Çocuklar içeri girer.
Songül;
"Sadi kim gelmiş" diyerek lavabodan çıkıp gelidğinde çocuklarla bakışır.

Mert;
"S-Songül abla"

Araz;
"Ama ama sen ölmüştün"

Hepsi şaşkın şaşkın bakıyordu Sadi kapıyı kapatıp;
"Geçin içeri geçin anlatıcaz"

İçeri geçerler. Olanları anlatırlar. Çocuklar çok üzgündü Aylin kalkıp;
"İyi ki ölmemişsin ablam" diyerek sarılır. Hepsi teker teker sarılır.

SadGül: "Payaslılar" (Seri-3/3)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora