5. MASAL

326 122 121
                                    

Ecmel yine kayıplara karışmıştı. Uzun zamandır olmadık bir yerden çıkmıyordu... Ama her an çıkabilirdi de.. Şara'nın canı sıkıldı anlamsız bir şekilde . Merak etmeye mi başlamıştı? Yok daha neler ? Sanki bu düşünceler bir duman bulutu gibi yüzünün önünde duruyormuşçasına eliyle onları kovalıyormus gibi yaptı yavaşça.

Güneş Nisan ayına yakışır bir sekilde parlıyordu. Şara son iki derse girdikten sonra eve gitti . Eve geldiğinde restorantta hala müşteriler vardı .Hemen babasına yardım etmeye koyuldu . Babası ona minnettar bir yüz ifadesiyle baktı uzun uzun . Belki dünyanın en iyi çocuğuna sahip olma şansı onundu .

Düşünüyordu da Şara' ya hiçbir konuda yardım etmesi gerekmemisti . Şara, hasta olduğu günler dışında sanki tek başına büyümüştü. Halil ister istemez bu duruma biraz üzüldü . Çünkü birbirlerinin duygu sahalarına ikisi de girmiyordu . İkisi de sevincini ve kederini de kendi içinde yaşıyordu.

Saat gece 10.00'u geçmiş, Şara babasıyla misafir odasında televizyon izliyordu birden bir kapı sesi duyuldu. Ama normal kapı sesi değildi bu . Halil biraz hızlı ama emin adımlarla kapıya gitti . Şennur'du bu .
"Halil Bey , lütfen kapıyı açın. Çok zor durumdayım."

Halil tereddüt etmeden kapıyı açtı . Sennur'un dehşet dolu halini görünce içeri buyur edemeden Şennur içeri dalmış ve hemen kapıyı kapatıp kilitlemisti . Ne oluyor demeye kalmadan zaten Sennur' un lanet kocasının sesi geliyordu dışardan .

" Şennurrr... Bak adamı deli etme . Dinime imanıma seni gebertirim. Anladın mı faydasız kadın . " Bağıra bağıra uzaklaştı . Şennur kapının arkasında neredeyse yerinden fırlayacak gözleriyle Halil' e baktı . Sonra derin bir nefes aldıktan sonra düşen tansiyonu yüzünden yerinde sendelledi .

Olayı yukardan izleyen Şara elinde bir bardak suyla yanında belirdi. Şennur suyu titreyerek içtikten sonra baba kız onu misafir odasına çıkardılar .

Şennur oldukça alımlı kadınsı özellikleri çok belirgin olan biriydi . Dolgun göğüs ve kalçaları, güçlü bacakları upuzun siyah saçlı ,ela gözlü bir bayandı . Gözlerinin bir tanesinin elası ilginçtir ki daha açıktı.

Şennur misafir odasındaki masaya oturdu. Hiçbir şey söyleyecek halde değildi. Halil onu rahatlatır q. düşüncesiyle tarçınlı bir papatya çayı yaptı . Bu ona biraz iyi gelmişti . Şara olanları merak etmiyordu çünkü bu Sennur' un başına defalarca gelmişti .

Ama sanırım bu sefer artık dayanamayacak hal almıştı ki kapılarını çalmak zorunda kalmıştı . Çünkü Şennur çok güçlü bir kadındı ve bir şekilde kimseden yardım istemeden bu kötü durumları atlatabiliyordu .

Halil'in eşi öldüğünde onlara çok yardımcı olmuştu . Halil' in acısından çocuğuna bakmadığı ilk zamanlarda Şara'ya kendi çocuğu gibi bakmıştı . Sennur' un kocası sürekli kayıplara karışıp bir yerlerden çıktığı için Sennur' un sürekli onların yanına gitmesi bu küçük kasabada uygunsuz bulunarak, dedikodu konusu olmuştu .

Halil' in umrunda olmazdı ama bu iyi kalpli kadın icin işleri zorlaştırmak istemiyordu.

Uzun süre sessiz kaldıktan sonra kapı tekrar sert yumruklarla çalınmaya başlanmıştı . Şennur sığındığı bu yuvaya bela getirmek istemediği için yerinden kalkmaya yeltenerek gitmeye tenezzül etti ama Halil onu yerine oturttu . Şennur Halil'e öyle bir baktı ki ' gitmeliyim ama gidince ne yapacağım bilmiyorum'u sadece diliyle söylemedi . Diğer türlü her halinden anlaşılıyordu ne kadar çaresiz olduğu .

Halil çok sinirlenmişti . Ne olursa olsun onun kapısını bu şekilde çalan başkası olmamıştı. Olamazdı da!.. Bu saygısızlığın haddini bildirmeliydi ama gelenin kim olduğundan emin olsa da ne derece tehlikeli olabileceğinden haberi yoktu. Halil odasına uğradıktan sonra kapıyı açmaya gitti. Tahmin ettiği gibi kapıyı Nihat çalıyordu . Gayet doğal bir şekilde:

MASAL PRENSİ⭐⭐⭐Where stories live. Discover now