Oy ve yorum atmayı unutmayın ask okuyucularımm iyi okumalarr❤️✨
°°°°°°°°°°
Bedriye'den
Sokakta biraz tur atıp sakinleşmiştim. Bu yaklaşık on, on beş dakika sürmüştü. İçimden bir ses istemsizce Gizeme haksızlık ettin derken bir ses iyi yaptın diyordu. Sevgilimle bu kadar yakın olamazdı. O kimdi ki? Berkin arkadaşı olabilirdi ama Berk artık benim sevgilimdi ve benim sevgilimle bu kadar yakın olmasını istemiyordum
"Aşık mı acaba Berk'e?" diye konuştum kendi kendime. Gizem cidden Ateşten hamile olup Berk'e aşık olabilir miydi? Ne kadar karaktersiz biriydi. İğreniyordum an itibariyle Gizem'den. Gerçekten ilk Ateşi denemiş hoşuna gitmiş şimdi kafayı Berk'e takmıştı. Psikopat kaşar.
Eve geri döndüğümde Gizem'in odasına kendini kilitlemiş olmasını ve onu görmemeyi umarak kapıyı açtığımda karşımda asla beklemediğim bir manzara vardı. Gizem vücudunun yarısı merdivenin son basamağında yarısı yerde kadınlığından akmış olan kanla yerde yatıyordu
Ne yapacağımı bilemezken aklıma gelen ilk ve en mantıklı fikirle ambulansı aradım. Telefonu kapatır kapanmaz da Berki aradım. Kavgayı es geçip "Gizem merdivenden düşmüş." diyip telefonu kapattım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kalbim delicesine çarpıyordu. Gizem şuan tamamen benim yüzümden bebeğini kaybetmiş olabilirdi
Ambulans geldiğinde hızla gerekli şeyler yapılıp Gizem ambulansa bindirildi ve götürüldü. Ben de Berkin arabasında ambulansın arkasından gidiyordum
"Nasıl oldu bu?" dedi Berk telaşlı sesiyle. "Bilmiyorum Berk. Eve geldiğimde yerdeydi." dedim. Kavgayı anlatmaya yüzüm yoktu. Hastaneye vardığımızda arabadan hızla indik. Gizem bizden önce indirilmişti. Doktor ve birkaç hemşir ile hemşire sedyeyi son hız ameliyathaneye götürürken bir kapıdan geçtiler tam bizde geçecekken bir hemşire önümüze geçip bizi durdurdu
"Maalesef sizi daha ileriye alamayız." dedi hemşire ve kapanan kapıyla gözden kayboldu. Ellerim titreyerek bekleme koltuklarından birine oturdum. Berk ayağa kalkıp "Ben Ateşi aricam." diyerek gitti
Ateş'den
Toplantı bittiğinde odama geçip Gizemi aradım telefonu açmamıştı. Uyuduğunu varsayıp sandalyeme oturdum. Yaklaşık yarım saat sonra telefonum çaldı arayan Berkti
"Alo." dedim mutlu bir sesle. Bugün içim enerji doluydu. "Ateş." dedi Berk. Sustu. Bir dakika boyunca sadece sustu ve ardından "Sakince arabayı hayvan gibi hızlı sürmeden Z**** Hastanesi'ne gel." dedi ve telefonu kapattı
Aklıma anında gelen Gizemle son hız odadan çıktım ve aşağıya koştum beni gören Savaş "Nereye lan noldu?" diye arkamdan bağırıp o da peşimden koştuğunda arabaya binmiştim. Arabayı park ettiğim yerden çıkarmış tam gidecekken Savaş yavaş hareket eden arabanın kapısını açtı ve içeri atladı. Arabayı son hız sürmeme rağmen on dakikada hastaneye varmıştık
Arabadan indiğimde karşıda Berk vardı koşarak yanına gittim." Gizem mi? Ne oldu?" dedim telaşlı sesimle. Berk yavaşça kafasını yukarı aşağı salladığında bu sefer doğumhaneye doğru koştum. Ameliyathanenin kapısına geldiğimde Bedriye ve İpek oradaydı. İpek ağlarken Bedriye sessizce duvara dalmış gitmişti
"Ne oldu lan Gizeme söylesenize?" diye bağırdığımda arkamdan gelen Savaş olayı öğrenmiş olmalı ki beni kollarımdan tuttu ve sandalyeye doğru sürükledi. "Gel abicim otur şöyle." dedi üzgün sesiyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLA GÜZELLİK
RomanceDudağıma küçük bir buse bıraktı "Bu dudak" Boynuma da bir öpücük bırakıp boynumdan ayrılmadan konuştu "Bu boyun" Bu seferde elimi havaya kaldırıp üstüne bir buse bıraktı "Bu el, her yerin yani sen sonsuza kadar benim olur musun?" dedi.