Gece Yağmuru

18 3 3
                                    

Amaya! Buraya gelebilir misin, lütfen?

Su birikintisine düşen yağmur damlalarının oluşturduğu sanatsal gösteriden gözlerimi ayırmamın sebebi okul müdürünün beni kürsüye çağırmasıydı.

Hızlı veya yavaş olmayan adımlarla müdürün çağırdığı noktaya ilerledim. Öğrencilerin oluşturduğu sıraların yanlarından geçtikçe benim hakkımdaki ufak fısıltılar kulağıma çok hoş bir melodiymiş gibi geliyordu. Bu anı yaşamayı seviyordum.

"Üstün başarından ötürü seni tebrik ederim... " diye başlayan müdürün konuşması okul bahçesinin dört bir yanında yankılanıyordu. Konuşmasını istemsizce duyduğum birkaç kelime dışında dinlememiştim. Odağım beni dikkatle izleyen öğrencilerde de değildi. Güneş bulutların arkasından göz kırpıyordu ve az sonra gökkuşağı çıkacaktı. Fotoğrafını çekmeden eve dönmek istemiyordum. Şu anda yegâne amacım buydu. Bir an önce bitmesi için içimde ufak çaplı bir opera vermeye başladım. Özgürlük için attığım sessiz çığlıkları kuşlar fark edip müdüre haber vermiş olsa gerek, sözü sonunda bana bir soru yönelterek verdi.

"Başarının sırrı nedir, yani bu noktaya gelmek için nasıl çalıştın?"

Başarı?! Sır?! Başarının sırrı?! O da neymiş? Çalışmak?! Öyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum.

Hadi ama Amaya. Gevele bir şeyler.
İç sesim konuşmam için beni teşvik ediyordu.

"Çalışmadım."

"Huh?"

Herkes ağzını bir karış açmış bana bakıyordu. Evet Amaya! Düzelt şimdi bunu.

"Yani demek istediğim, yapmam gerekenden çok farklı veya fazla bir çaba göstermedim. Gözde büyütülecek işler yapmadım. İsteyen herkesin ulaşabileceği bir konumdayım..."

Ohh, sonunda. Zorla bana yalan söylettiler. Hiç bir zaman ders çalışmadım. Büyütülecek ne var ki bunda?

" -Ohh- demek ha? Ciddi misin sen?"

Başımı korkarak çok az arkaya çevirdim. Bana seslenen kısa saçlı kız hiç de sevimli bakmıyordu. Demek sesli iç çekmiştim. Eve gidip ayıcığıma sarılmak istiyorum, cidden!

Muhtemelen benden birkaç yaş küçüktü. Bu işleri kolaylaştırır diye düşündüm.

"Eeh, demek iç çekişimi duydun. Yoruldum yalnızca, bunun içindi. Bilirsin, ben ve benim gibi insanlar amacımız ve ideallerimiz için çok çalışırız; öyle değil mi?"

"İyi rol yapıyorsun."

"Teşekkür ederim."

Küçük kız yine aynı sevimsiz ifadeyle omuzlarını silkti ve beni rahat bıraktı. Ucuz atlatmıştım. O yaştaki kızlar ıvır zıvırla uğraşmaktansa daha renkli bir hayat yaşamalılar. Renk demişken, gökyüzünde çıkmasını umduğum gökkuşağı güneş ışıklarını yeniden hapseden bulutlar yüzünden çıkmamıştı. Haliyle ben de fotoğrafını çekemedim. Ahh, ne sıkıcı gün. Her neyse dün akşam haberlerinde bu gece için yağmur uyarısı yapılmıştı. Sıkıcı günün gecesi kutlama ile geçecekti. Gece boyu yağmur damlalarının sertçe çarptığı penceremin önünde kendimi izlemek gerçekten harika olacaktı. Kendimi izlemek derken "gece yağmuru" ndan bahsediyordum. Bu benim ismimin anlamı.

Ben Amaya, gece yağmuruyum.

Shizukana Yoru no Ame (Sessiz Gece Yağmuru)Where stories live. Discover now