|TAMAMLANDI|...
Patronumdan hoşlanıyorum...
.
.
"Bakışlarını çek üzerimden...midemi bulandırıyorsun "
...
Hisler.... gerçek sanıldı...
Yanılgı ...gerçek hislerini kapatamamıştı..
...
"O kadar eziyetten sonra...beni sevdiğini kabul eder misin ? "
...
Şehir değiştirmenin kimseye bir zararı olmaz... değil mi? . . Bir süre ilerledikten sonra Ender Bey'in şehir içi sandığı yolculuğunun otobanda ilerlemesiyle şaskınlığı...tarif edilemez bir şeydi..
"Ulaş!..Şirkete gitmem gerekiyor?Burası neresi? "
Sessizliğimi bozmadan devam ettim..
"Lan sana diyorum..nereye gidiyoruz?"
Omzumdan tutup sarsmasıyla ağzımı araladım.
"Sizi bir süre kargaşadan uzak tutmak istiyorum "
Gözlerini kısarak omzumu sıktı
"Saçmalamayı kes...geri dön hemen! "
Kafamı onaylamazca salladım..
"Şuan olmaz "
Eline telefonu geri aldığında..
Sağ elimle elindeki telefona uzanıp..arabanın sol cebine attım.
"Hay sikeyim ver lan telefonu..naptığının farkında mısın?"
Araba ne hızlı ne yavaş gidiyordu..Ender Beyin hareketlerini hesaplamak için hızlı gitmeyerek dikkatimi dağıtmasına izin veremezdim..
"İniyorum ben!!İndir beni "
Elini açma kısmına götürdüğünde..kapıları kilitledim...
"Lan bu bildiğin adam kaçırmak...kafayı mı yedin sen ??!! "
Elini sürekli bir yerlere dokunduruyordu...
Camı açmaya çalışıyordu falan..
"Sadece bir süreliğine...hem ne yapcağımız belli nereye gittiğimizin bir önemi mi var?"
Dediğime sinirlenip bağırdı..
"Neyden bahsediyorsun.???Delirdin mi?? Ne yapmasından bahsediyorsun ??? "
Hafiften gülümseyip...
"Merak etmeyin...size dokunmayacağım"
Yumruğunu sıkıyordu....Omzuma dokunup bana yumruk atacak cesareti yok gibiydi...araba sürüyor olmam kendisini de tehlikeye atıyordu çünkü...
Bir süre dırdırını çekerim diye düşünürken... Birkaç dakika sonra pes etmiş kafasını cama yaslamıştı.
"Takıntılı piç"
Kısa sürede pes edeceğini biliyordum.. Bu yüzdendi rahatlığım.. . Kollarını göğsünün hizasından bağlayıp...aynadan bana baktı.
"Yüz vermeyince..bu kadar ileriye gideceğini düşünmüyordum.."
Hm..beni tamamen kendi hür irademle bunu yaptığımı düşünüyordu.. Şimdilik bu yalana inanmaktan başka çağrem yoktu..
"Sizin gibilerden nefret ediyorum "
Kimin umrunda..
. .
Şehirden tamamen çıkmıştık....onu..eskiden tanıştığımız şehre götürmeye karar vermiştim..sonuçta şans insana bir defa geliyordu... . .
Birkaç saatir yoldaydık...ve sesini çıkarmıyordu.
Ne kadar sessiz olursak olalım birbirimize zarar veriyorduk..bunu ona olan hislerim kesinleştiğinde anlamıştım...bu yüzden değiştirmek istiyordum...
"Benden ne kadar nefret ediyorsunuz?"
Soruma kulak kabartmış ola ki hafiften kafasını çevirip
"Sana olan nefretime söz bulamıyorum"
İçimden birden gülme gelmişti...Ve gülmeye başlamıştım. Yüzünü ekşiterek beni izliyordu..
"Sen kafayı yemişsin aq"
Kafamı hafiften yana yatırıp gülümseyip aynadan ona baktım..
"İnanın bana işleri durduk yere zorlaştırmanın hiç gereği yok"
Sözümü bitirir bitirmez..
"Beni kaçırıyorsun ??!!Normal mi karşılamam gerekiyor ? "
"Um...tam olarak kaçırılmak denemez"
Kafasını geriye yaslayıp..
"Neyin içine düştüm ben ..."
Deniz kenarından yavaş bir şekilde geçiyorduk...
"Eskiden...çok ama... gerçekten onu görmekten çok hoşlandığım bir adam vardı ..."
Ender Bey'in olduğu yerdeki camı indirip..
"Aramız o kadar güzeldi ki....her gülümsediğinde...her şikayetci olduğunda onu dinleyip dururdum...Onun o anki mimiklerine aşık olmuştum sanırım...yada bilmiyorum...onu bir an olsun bırakmak gelmiyordu içimden ...Hani derler ya..neyi seversen elinden alırlar diye...bu söz korkuturdu hep bedenimi " Beklenmedik bir şekilde sessizlik bölünmüştü.
"Eee...noldu ona şimdi....? "
Omzumu silkip... başımı denize doğru çevirdim...
"O öldü... ............................................................................ ............................................................................
Ek Bilgi...
Ulaş: 1.96cm
Ender:1.85cm
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
