17] aferin yavru(m)a

589 38 128
                                    

Taehyung jungkook gorurseniz uyarin bolum çok uzundu kaçırmış olabilirim

dirty talk!

"Direkt çıkacak mısın? bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm." çocukluk arkadaşı bahçeli evlerinin çimlerinde, kapılarının önündeki direğe yaşlanmış anahtarı çevirip kapıyı açmaya çalışan harry'e bakıyordu.

Dersleri az önce bitmişti ve hem sinir hem de vampirini çok fazla üzdüğünün bilincinde olmasının verdiği hışımla bahçede kendini bekleyen çocukluk arkadaşına bile doğru dürüst bakamadan hızla eve yönelmişti. Yol boyunca hiç konuşmayıp gördüğü ilk marketten ufak çaplı, gerekli bir alışveriş yapıp yine hızlı adımlarla eve yürümüştü.

Louis'yi çok fazla kırdığını ve son üç, dört gündür fazlalık gibi hissetmesini sağladığının farkına nihayet varmıştı. Daniel'i uzun süre sonra tekrar görmesinin heyecan ve sevinci vardı üstünde ama bunun bir bahane olmayacağını çok iyi biliyordu. Şımarık bir çocuk gibi davranmış ve yeni bir oyuncağa sahip olunca diğerini köşeye sallamıştı.

Bugün okulda olan ise mesajlardan daha beterdi. Mesajları gerçekten farkında olmadan, kimden geldiğine bile bakmadan kaydırmıştı. Gerçi okulda da aynısı geçerliydi. Çözüm aramaya o kadar dalmıştı ki karşısındaki louis olmasa bile kibar kişiliğini o anlık salladığı için dönüp özür dilemezdi çarptığı kişiden. Louis olduğunu sonradan hızlı yürümesinden dolayı burnuna dolan tatlı çiçek kokusundan anlamıştı ama dönüp baktığında vampirini orada bulamamıştı.

Çiçekler onu hapşırtsa bile harry için sıkmaktan kaçınmadığı parfümün kokusu. Ve sürekli kendisiyle çiçek bahçelerine gelip sürekli hapşırsa da kendisine topladığı, kulağına taktığı çiçekler.

Aklına takılan olayla derste bulunmasını önemsemeden korkunç parlak yıldızına tıklayıp mesaj atmıştı. Birkaç gündür, alışık olduğu güzel tabirlerdense soğuk mesajların sohbet odalarına dolması çok üzüyordu onu ama buna hakkı olmadığını da biliyordu. Gerçekten çocukluk yapmıştı ve nihayet bu seferkinde aklı başına gelmişti.

"Görüşürüz." zihni bambaşka şeylerle dolu olduğu ve yetişmesi gereken bir vampiri olduğu için kapıyı açar açmaz arkasına dönmeden sadece havaya kaldırdığı eliyle daniel'i uğurlayıp girdi içeri. Elindeki poşet hızlı koşması yüzünden hışırdayıp üst katlarına çıkan merdivenin korkuluklarına vurup durduğu için içindeki paketi avucuna alıp merdivenleri bu sefer ikili ikili tırmanmaya başladı.

Babasının evde olmamasının huzurlu hissi etrafını kuşatırken odasına girip kapısını kilitlemedi. İçeri girer girmez etrafında dönmeye başlayan ve kuyruğunu bir yılan gibi bacağına dolayıp sürtünen pirpir'ini kucağına alıp kafasına ufak bir öpücük kondurdu, pirpir'da kendisi gibi saçlarının okşanmasına bayılıyordu. Ufak sevgi gösteri sonrasında elleriyle kedinin yüzünü mıncırırken yatağına bıraktı.

Koluna asılı duran çantasını köşeye bir yere sallayıp üstündeki okul formalarından kurtuldu. Üstü çıplakken odasının içindeki banyosuna girip son kez boyanmadan önce saçlarının nasıl durduğuna baktı.

Marketten aldığı boyayı saçları için hazırlarken içten içe hem korkuyor hem de heyecanlanıyordu. Kırmızının kendisine yakışıp yakışmayacağı endişesi çok fazlaydı ama eğer yakışırsa louis'nin buna bayılacağı düşüncesi de az sonra birazı içilecek olan kanını kaynatıyordu adeta.

Boyayı hazırladıktan sonra aklına gelen
duş fikriye hemen arkasında kalan duşa girip hiçbir duş jeli kullanmadan vücudunu yıkadı.

Vampiri ten kokusuna bayıldığını ve duş jellerinden nefret ettiğini burnunu boynuna her yasladığında söylüyordu. 'Tenin kimyasallardan daha güzel kokuyor, çiçeğim.'

thoroughbred | larryWhere stories live. Discover now