(24 bölüm ) kan ter ve gözyaşı

En başından başla
                                    


Sembolik resim

Bu resim bana eskiyi anımsatsa da kafamı fazla kurcalamasına izin vermeden kaskı alıp aşağıya indim.

Pelin aşağıda beni bekliyordu. Beni gördüğü gibi ayağa kalktı az önce açık olan saçlarını iki yandan balık sırtı yapmıştı.

Saçlarını gördüğümde çok beklettiğimi düşündüm "Çok mu beklettim seni" dedim

Güldü kapıya doğru ilerledi " sadece saçlarımı örecek kadar, Evet" kapıyı açıp yana çekildi ve bana yol açtı "centilmen kadın" dedim yanından geçerken kapıyı kapatıp arkamdan geldi.

Kapının önüne vardığımızda garajın önüne gitti ben de Pelin'i takip ettim. Garajın kapılarının açılması ile karşıma resmen bir oto galeri duruyordu. "Şaka yapıyorsun değil mi? Şaşkındım Çünkü Pelin'den beklemediğim bir hobiydi.

Bir motorun önüne gidip durdu. Dokunduğu motor
en az onun kadar sıcak ve terli duruyordu.

Motorun üstüne bindi ve yanıma doğru geldi "felekten bir gece çalmaya hazır mısın?" Dediklerine şaşırmıştım benim dışarı çıkmam bile yasaktı ama Pelin şu an bana felekten Bir gece çalmaktan bahsediyor?

"Ama bu bir suç" kafasını olumsuz anlamda salladı "suçlar çiğnenmek için vardır" dedi.

Beni sakinleştirmeye çalışıyordu benden Emin olmak istediği için "merak etme kimse bizi yakalamaz yakalasalar da benimlesin" haklıydı onunlaydım onun başı yanacaktı benim değil.

Kaskta olan yarım pusula ve saat deseni motorun üzerinde de vardı. "Motoru sürebileceğinden emin misin?"

Direkt bana döndü "sen benim kusursuz sürüşüme dayanabilecek misin?" Bu sefer ben gülmüştüm "eskiden motor tutkunu bir sevgilim vardı." Dedi Mesajımı almış olmalıydı.

Kaskını çıkarıp kolunun altına koydu. "Normal bir motormuş gibi bahsetmeyi kes herkes motor sürer ama farklı modeller" eli ile motorunu okşamaya başladı. " Onun bir modeli var kawasaki ve herkes süremez" bu onun bir motor olduğunu değiştirmiyordu. "Onun bir adı var başa sar" motoruna vere vere Başa sar ismini mi vermişti.

Motoruna daha doğrusu Kawasaki olan motoruna eğildim. "Başa sar Hazretleri kusuruma bakmayın"  Pelin gülerek koluma vurdu" bin hadi geç kalacağız" kaskı takıp motora bindim.

Gerçekten motor çok kusursuz ve pürüzsüz sürüyordu. Kısa bir süre sonra ana caddeden ayrılıp sessiz sedasız bir yola girdik.

Yol çakıl taşları ile doluydu konforum bozulmuştu , yolda sadece bir iki tane aydınlatma vardı.

Bu yol çok tenha gözükse de yanımızdan onlarca Pelin'in motoruna benzeyen motorlar geçmişti. İşin garip yanı hepsi de Pelin'e selam vererek geçmesiydi.

Arkamdan durmaksızın çalan korna sesi ile irkildim Pelin ani fren yapınca önce öne sonra arkaya sendeledim.

Korna çalan adam yanımızda durduğunda göz ucuyla ona baktım.  Kasktan dolayı Yüzü gözü kapalı olduğu için fazla dikkatimi çekmemişti simsiyah giyinmişti karanlık olan  bu atmosferde kaybolmak için güzel bir kamufleydi.

Pelin egzoz sesi çıkardı,

Tekrar

Ve  tekrar

üç kere üst üste egzoza bastıktan sonra gaza bastı yanımızda duran adam da aynı şekilde gaza bastı.

Bir yarış içinde olduğumuzu yeni fark etmiştim dapdar ve pürüzü olan bu patikada doğanın var oluşuna kafa tutar gibi motoru pürüzsüz ve kusursuz sürüyorlardı.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin