(9. bölüm ) CHİ KU

609 30 1
                                    

Yol boyunca ikimizde konuşmadık dün akşam üç beş şişe alkol devirmesine rağmen araba hâkimiyetini hiç kaybetmemişti.

Yine buraya gelmiştik üç hafta önce Hazer'in bana "kaybolalım" deyip benim getirdiğim  yerdeyiz
Burasının neresi olduğu hakkında bir fikrim yok ama ormanlık alandayız ve bir uçurumun ucunda güneş batımına şahit oluyoruz o günden sonra tekrar buraya gel deseler gelemezdim

Hazer arabadan çıktı ardından ben çıktım arabaya kalçamı yasladım temiz havayı içime çektim ve gün batımını seyretmeye başladım. Hazer tekrar arabaya yöneldi ve arka kapıyı açtı siyah bir poşet alıp yanıma geldi. O da benim gibi kalçalarını arabaya yasladı siyah poşetin içinden gazeteye sarılı bir şişe çıkardı yine alkol alacaktı. Gazeteyi hoyratça yırttı yere atmadı şişelerin olduğu poşete koydu Hazer bu durumda bile çevreyi düşünüyordu keşke herkes böyle olsaydı git gide Dünyamız çöp oluyor ve herkesin dediği tek bir şey var o da "Dünya'yı ben kurtaramam" bunu diyen herkes çöpü yere atmayı bıraksa şuan Dünyamız çok daha iyi yerlerde olacaktır.

"İçmez misin?" Ellinde ki şişeyi bana uzattı kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım "teşekkürler, birimizin arabayı kullanması lazım" omuz silkti önüne dönüp içmeye devam etti.

Aklıma bir anda Deniz geldi ne de çok özlemişim onu nerdeyse dört ay olacak görüşmeyeli Hazer bugün sevdiği kızın öldürüldüğünü söyleyince aklıma Deniz geldi düşünmek bile canımı yakmıştı Hazer'e Deniz'i unuttuğumu söylüyorum sadece ona değil kendime bile aynı yalanı söylüyorum ama beş yıl devirdiğin, evlilik hayali kurduğunuz birini hayatınızdan kolayca çıkardığınız gibi kalbinizden çıkarmıyorsunuz ve hayatınızdan çıkarmak zorunda kaldıysanız bu durum sizi daha çok yorar ne demişler "gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş" artık kendi yolumuza bakmalıyız bir daha nasıl olsa yolumuz asla kesişmeyecek.

"Beni soru yağmuruna tutman lazımdı benim tanıdığım Ada bu değil" Hazer'in dedikleri ile irkildim. Hazer'e döndüm elinde bir şişe vardı yere baktığımda içi boş olan bir şişede orda vardı "bu kadar içme güzelim Karın kaslarının yerini kocaman bir göbek alacak" yan bir gülüş attı "sen benim karın kaslarımı ne zaman gördün ki"

"Görmedim. Söylemedim say" şuan ona soru sormama sebebim iyice kafayı bulmasını istememdi şuan kaçamak sözler verecekken kafayı iyice bulduğunda tüm gerçekleri gözler önüne sürecekti.

Güneş yerini aya bırakmıştı ve Hazer dördüncü şişesini içiyordu ama bir değişim yoktu. Dün akşam da baya almıştı sarhoştu ama bilinci yerindeydi. Alkole dirençli olmak zorunda değildi.

Kafasını omzuma eğdi kaç saattir burada dikiliyoruz bilmiyorum. "Sevmiştim" dedi sertçe yutkunmama sebep oldu "ben de" diyebildim içki kokusunu bastıran bir koku daha vardı o da onun kendi kokusu; sahi bu koku da ne böyle "Emirle onu gördüm o yerde yatıyordu Emir de o odadaydı çıplak vücudunu gizleyen kırmızı kanıydı" sesi o kadar derinden geliyordu ki bir anlığına gözlerim doldu "ben bir şey yapamadım" kafasını kaldırıp bana baktı "hayatımda en değer verdiğim iki kadında bir bir elimden alındı" ben ne yaptım "hiç Bir şey " sesi titriyordu ama ağlamıyordu, ağlayamıyordu. "Sende gitme Ada Emir iyi bir çocuk değil. Sonun onun gibi olmasın" bu bir uyarı mıydı benim sonumda mı onlar gibi olacak "Hazer diğer kadın kim?"

"Kardeşim..."

###

Uyuyamıyorum Hazer'in dedikleri aklımdan çıkmıyor o hem sevdiği kadını hem de canından kanından olan kardeşini kaybetmiş şimdi ise benim sıram geldiğini söylüyor Hazer'e çevirdim kafamı yatakta sızmıştı onu eve götürmek yerine bir otele götürdüm evdekilere ne diyeceğimi bilmiyordum çünkü

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin