Yarışmaya Katılmak

127 14 67
                                    

Hızla evden ayrıldım, taklit isimli yarışmaya katılmak için "ETKİ" isimli firmaya doğru yola koyuldum.

İnsanların içindeyken kendimi rahatsız hissediyorum ama aynı zamanda kimsenin beni tanımadığını anladığımda istemsizce rahatlıyorum.

Kendi iç dünyamdan çıkıp etrafa bakındım, çokça yerde taklit yarışmasının uzun yarışma pankartları asılıydı epey cafcaflı ve kırmızı renkteydi, firmanın logosu kırmızı olduğu için sanırım. Binalar, pankartlar, afişler her yerde onlar vardı bu akıl almaz yatırım ne amaçla yapılmıştı tahmin etmek zordu.

Ben bunları düşünürken çoktan firmanın önüne gelmiştim, bir nefes alıp içeri girdim, içerisi geniş ve ferahtı ortada duran fıskiye oldukça şıktı aynı zamanda beyaza boyanmış duvarlar ile oldukça asil duruyordu. İçerideki insanlar da bu ambiyanstan mahrum değildi her biri düzenli ve şık giyimliydi tabiri caizse jilet gibilerdi, tavırlarıysa burayı gururla taşır şekildeydi oldukça garip bir yerdi burası.

Toparlanıp danışmaya doğru ilerledim, boğazımı temizleyip konuştum.
"Merhaba taklit yarışmasına başvurmak için gelmiştim."

Danışmadaki kadın gülümseyip cevapladı.
"Hoş geldiniz, başvurular karşıdaki masadan yapılıyor, önce formu doldurun sonra yanındaki odaya sözlü mülakat için çağıracaklar, şimdiden başarılar dilerim."

Teşekkür etmek üzereyken danışmadaki kadın devam etti "Biraz gergin gibisiniz iyi misiniz?" Sanırım biraz stresliydim fakat dışarı vuracak kadar olduğunu fark etmemiştim şaşkın bir yüzle yanıtladım "O kadar belli oluyor mu?". Kadın gülümsedi ve yavaşça ellerimi gösterdi. Ellerime baktığımda parmaklarımın sıkı sıkı birbirine kenetlendiğini gördüm şimdi danışman kadının ne demek istediğini anlamıştım. Hızla ellerimi birbirinden ayırdım ve danışman kadına teşekür edip başvuru masasına doğru ilerledim.

Elime aldığım formu dikkat ile inceledim oldukça belirsiz bir formdu. Kişisel bilgiler ile başlayan form yarışma hakkında yapılacaklar ile ilgili rızamız olup olmadığı hakkında bilgiler ile devam ediyordu. Formda yarışmacıların kişisel sağlığı, bilgileri ve ahlâki değerleri korunacaktır yazsa da yarışmanın ne tür kurallar ile devam edeceği hakkında en ufak bir ayrıntı yazmıyordu. Fakat bu çokta umrumda olmadı sanırım kazanmayı sandığımdan daha çok istiyorum.

Formu doldurup masadaki görevliye teslim ettim ve yanındaki beyaz ahşap koltuklardan birine oturup beklemeye başladım. Yanımdaki insanların ruh hali yüzlerinden okunuyordu kimse içeride ne sorulduğunu veya ne olduğunu bilmiyordu fakat birkaç dedikodu sever insan gereksiz söylentiler yayıyordu

kısa boylu kızıl saçlı olan kız önce konuştu.
"Duydunuz mu bilmiyorum ama önceki yarışmacılar hiçbir turu geçememiş."

yanındaki uzun boylu olan çocuk yanıtladı.
"Bilemedim biraz palavra gibi kimse geçemeyecekse yarışma neden var o zaman."

Açıkçası çocuğun dediklerinden çok boyu dikkatimi çekmişti "insan mı bu ya!" dedim içimden.
Benden ziyade karşıdaki çocuk onu dinlemiş gibiydi yavaşça başını kaldırıp yanıtladı.

"İlla biri geçecek diye kalitesiz bir yarışma yapmak zorunda değiller, yarışmaya girenler yetersizmiş demek ki," dedi ve tekrar başını indirdi.

"Vay canına bu ne kibir!" Demek istedim fakat haklıydı yanımda bulunanlar da öyle düşünüyor olmalı ki sustular ya da kavga edip başlarına bela almak istemediler.

Hemen ardından ismim okundu "Mahpeyker Kınık" arkamdakiler bariz şaşırmıştı arkamı dönüp bir kaşımı soru maiyetinde kaldırdım, herkes kafasını tekrar indirdi sadece az önceki küstah çocuk indirmemişti, sanırım pek ele avuca sığan biri değildi. Onu bırakıp hızla içeri ilerledim, içerisi ferahtı ama aynı zamanda yoğun bir hava hâkimdi bu havanın kaynağının karşımdaki masada oturan takım elbiseli adam olduğuna hiç şüphe yoktu. Kalın bir sesle konuştu.

"Lütfen böyle oturun da mülakata başlayalım."

Yavaşça önündeki sandalyeye oturdum acaba ne gibi bir mülakat bekliyordu beni.

2.Bölüm Sonu

TAKLİTTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon