-.- --- .-. -.- -- .- .-.. .. / -- .. -.-- .. --.. ?

5 1 1
                                    

Urania uyandığında etraf kapkaranlıktı. Doğrusu uyanıp uyanmadığından emin bile değildi. Jim'in sesini duyana kadar kendi göz kapaklarını seyrettiğini sandı.

"Nia? Burada mısın? Hiçbir şey göremiyorum!".

"Buradayım. Telefonun yanında mı? Işığını kullanabiliriz.". Hışırtı sesleri geldi. Jim ceplerini karıştırıyordu. Sonuç alamayınca elleriyle yeri yokladı ama zemin buz gibiydi ve boştu.

"Bulamıyorum, telefonumu bulamıyorum! Seninki yanında mı?".

"Hayır ama çıkmadan önce yanıma aldığıma eminim."

"Bizden almış olmalılar.".

"Peki ama neden--".

Tam o sırada bir kapı açılma sesi duyuldu ve içerisi birden aydınlandı. Etrafı görebildiler. Demirden duvarlar sanki paslanmıştı. Ne bir oturak vardı ne bir pencere ya da herhangi bir şey. Oda, kelimenin tam anlamıyla bomboştu.

İçeri bir kadın girmişti. Görünüşü ortamın kasvetine hiç uymuyordu. Sarı saçlarını arkadan tutturmuş, yüzüne dünyanın en sahte gülümsemesini yerleştirmişti. Üzerinde pembe bir hırka ve bir yaka kartı vardı. Urania, kartta belli belirsiz bir isim seçebildi: Cynthia Halloway. Kadının arkasında üç tane ızbandut gibi adam duruyordu. Koruma, diye düşündü Urania. Peki ama neden? Halloway boğazını temizledi. Herkes kadının bir şey söylemesini bekliyordu ama o bunun yerine arkasındaki adamlara

"Odalarını gösterin." dedi.
Arwen Smoug, Halloway'a doğru ilerledi.
"Neredeyiz biz? Başka bir merkeze nakil olacağımızı söylemişlerdi. Bir zindana değil!"
Kadın gülümsedi.
" Tatlım, burası başka bir merkez zaten. Ufak bir yanlış anlaşılma olmuş gibi." Göz kırptı.
Bir şeyler dönüyor. Urania' nın aklından geçen tam olarak buydu. Bir şeyler dönüyor... Odadaki herkes -yaklaşık 70 kişi- adamların peşinden ilerlemeye başladı. Geçtikleri koridorlar, hastane koridorları gibiydi ama terk edilmişlerdi. Beyaz duvarlar toz kaplıydı. Kiminin sıvası yer yer dökülüyordu.Bunların ve arada bir karşılarına çıkan sürgülü kapıların dışında yine boşluk. 
Uzun bir yürüyüşün sonunda koridoru arkalarında bıraktılar. Şimdi ise karşılarında kocaman bir kapı vardı. Bembeyaz bir kapı.
Kapının sağ üst köşesinde ise paslanmış bir tabela yer alıyordu. Tabelanın üstünde ise yine beyaz harflerle "S2" yazıyordu. Yanlarındaki adamlar arasından en iri yarı olanı öne çıktı ve parmağını kapının hemen yanındaki deliğe soktu. Birkaç saniye sonra delikten onay veren bir ses yükseldi. Kocaman kapı da böylelikle açıldı.
İçerisi, şuan bulundukları yerden çok da farklı değildi.
Şu sıralar derslerim yoğun olduğu için kısa kesmek zorunda kaldım. :((

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 01, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

51Where stories live. Discover now