14🌌 Solcunun Vicdanı

Start from the beginning
                                    

İnat etmiştim... Sırf kendimi kanıtlamak için saçma sapan bir inatla bu işe girmiştim. Herkesin fıtratı farklıydı. Kimi hiç gözünü kırpmadan birini öldürür, kimi ise bir insanın tırnağı kırılsa vicdan azabından kahrolurdu. Ben vicdanı her şeyden önde gelenlerdendim...

Diğerleri gibi insanların canını acıtmayınca davama katkım olmayacağı fikrine nasıl kapılmıştım böyle? Yumruklarım yada elime tutuşturulan silah olmadan da destek olabilirdim bu davaya.

Neden şimdi geliyordu bunlar aklıma? Neden haftalar önce kör olmuştu bütün zihnim? Bu kadar mı ezilmiştim insanların sözlerinin altında? Kendimi kanıtlama çabam bu kadar iğrenç bir yolla olmamalıydı.

"Geçti... Bir daha olmayacak."

Dudakları boynuma sürttüğünde huylanarak geriye doğru çekildim. Burnum akmıştı hem...

"Burnum aktı."

Ani geri çekilişim ile boşluğa düştüğü için ağzımın içinde geveledim lafı. Kimse ile konuşmak istemiyordum ama Adar hep bana iyi gelen yegane arkadaşım olmuştu. O yanımdayken her şey geçecek gibi hissediyordum.

"Zaten ağzın burnun küçücük."

Az önce kapattığı musluğu yeniden açıp boynumdan tuttuğu gibi öne doğru eğilmemi sağladı. Zaten o kadar bitkindim ki nefes almaya bile takatim yoktu.

Ona karşı çıkmak gibi bir girişimde dahi bulunmadım taki avucuna aldığı su ile yüzümü yıkayıp sonunda parmaklarıyla burnumu sıkarak temizleyene kadar.

"Dur-"

"Derin, kıpırdayıp durma!"

Son kez burnumu yıkayıp geri çekildiğinde öfkeyle arkamdaki bedene döndüm. Her şeyin mutlaka bokunu çıkaracaktı!

"Oğlum ne iğrenç iğrenç şeyler yapıyorsun lan?!"

Islanan kirpiklerimi kırpıştırıp görüşümü engelleyen su damlalarını yok etmeye çalıştım. Zaten canım burnumdaydı bir de Adar'la uğraşıyordum!

"Ne iğrenci lan? Oğlum, kokun bile bebek gibi neyinden tiksineyim ben senin?"

Bunu kanıtlamak için hızla boynuma atılıp kokumu soluyarak derin bir öpücük bıraktı tenime. Gözlerimi o an sinirle seğirdi. Sevgi gösteresi tutmuştu!

"Adar, zaten canım burnumda siktir git yanımdan!"

Sanki az önce ondan yardım isteyerek buraya gelmemişim gibi yüzsüzce sıraladım kelimeleri. Tahammülüm kalmamıştı hiçbir şeye karşı. Bütün duygularım sınırlarındaydı.

"Bugünlük sadece susuyorum ama eğer sabah uyandığımda yine şu sikik vicdanın yüzünden ağladığını görürsem bu sefer ben gider o faşisti öldürürüm."

Bir adım yaklaşıp çenemi kavradığında inatla gözlerine baktım. Kahverengi hareleri hiç kendinden ödün vermeden bakıyordu mavilerime. Çenemdeki parmakları sıklaştığında dudaklarım aralandı...

"Anladın mı?"

Cevap vermedim... Önce bir adım geriledim ardından tam kasıklarına hızla bir tekme attım.

Faşist Yemini (b×b)Where stories live. Discover now