2

22.4K 1.1K 57
                                    

Merhaba.
Nasılsınız?
Ben ikinci bölümle geldim. Bu bölüm biraz uzun olacak sanırım. Anlatımımda yavaşça oturacaktır inşallah.
Sizi okumaya alayım

Başkan ben daha lafa girmeden bana burada kalmam için teklif sunduğunda yoğun bir şekilde hissettiğim şüphe duygusuyla birlikte bu teklifi başta reddetsemde en sonunda buranın benim için daha eğlenceli olacağını ayrıca burada ki adamlarının askerlerle baş edemeyeceğini öne sürdü. Haklı olduğunu düşünmemek mümkün değil. Kalacak adamlarının çoğu cılızdı. Baskın için yanına güç açısından güvendiklerinide almak zorundaydı. İstemem yan cebime koy usulü teklifini kabul ettiğimde asık suratla onu takip ettim.

Askerlerin tutulduğu kısıma geldiğimizde önde başkan arkasından da Tefo hıyarı geçti. Duruşumu bozmadan hızlıca bende arkalarından girdiğimde gördüğüm manzara içimi sızlattı. Üç askeri de kollarından zincire bağlamışlardı. Yaralı olana baktığımda halsiz düştüğü belliydi. Bakışlarımı hissetmiş gibi bana baktığında güven vermek adına yavaşça gözümü kapatıp açtım. Beni muhtemelen tanıyacaktı ama bunu şu an çaktırmadan hazmetmesi gerektiğini de çok iyi biliyorduk.Yüz ifadesi bir anda ciddileştiğinde dikkat çekmemek adına diğerlerine göz attım.

"Konforumuzdan memnunsunuz he ?" Başkan keyifli bir şekilde konuştuğunda göz devirmemek için kendimi zor tuttum. Seni konforunda boğacağım gün geldiğinde böyle sırıtabilecek misin bakalım it herif.

"Hele bak şimdi biz sizinkilere ziyarete gideceğiz yoksa bizzat sizinle ben ilgilenmek isterdim ha" İlerleyip orta da duran askerin yüzüne dokunduğunda asker sert bir şekilde kendini geri çekti. "Şimdi yapacağım kıyağımı unutmayın" göz kırpıp yanıma geldiğinde yüzüne baktım.Yumruğum ne de yakışırdı bu iğrenç suratına.

"Sizi bu güzel bayanla bırakacağım ha. Erkek görmekten sıkılmışsınızdır şimdi siz. Ama uyarıyorum dokunmak yasaktır ha" Eşek gibi sırıtarak kurduğu cümlesine karşı zorla yarım ağız gülümsedim.

"Serttir de biraz bizimki" dediğinde ise içten bir şekilde güldüm. Bizzat deneyimledikleri için tecrübeleriyle konuşuyordu.

Başkan denilen hıyarın konuşması bittiğinde arkasından ilerleyip dışarı çıktım. Gülen yüzü solmadan konuşmaya devam ettiğinde içimden La havle çekmekten başka çarem yoktu. En sonunda durup bana bir sürü öğüt verip burada da bir kaç adamını bırakacağını söyledi. Sert yanımı askerlere göstermem konusunda da baskıladığında seve seve bunu yapacağımı belirtip konuyu kapattım.

Onlar planı konuşmak için başka kısıma geçerken benide askerlerin yanına postaladılar. Neymiş özel ilgi gösterecekmişim onlar hazırlanana kadar , yavşak herif.

Önce hızlıca kaldığım yere gidip bir kaç tıbbi malzemeyi içime attım. En azından yaralı olanın yaralarının mikrop kapmamasını sağlayabilirdim. Eh benim onlar için düşündüğüm özel ilgi kesinlikle benden beklenilen gibi değildi.

Bizimkilerin tutulduğu kısıma geldiğimde kapıdan uzakta bekleyen itlere başımla selam verip sert bir şekilde içeriye girdim.Arkayı kontrol ettikten sonra sert bir şekilde kapıyı kapattım. Üçününde bakışları beni bulduğunda sessizce duvaraya yaslandım.

"Sürpriz yumurtadan sizin çıkmanıza sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum" dediğimde üçüde hala ciddi bir şekilde beni izliyordu. Kapıya hızlıca göz atıp yanlarına ilerledim.

"Nasıl bir pusu yedinizde üç kişi buraya düşmeyi becerdiniz?" Gözlerimi kısarak sorduğum soru karşısında üçünede baktım.

"Seninki senin için sert demişti ama" Sağ da olan asker alaylı bir şekilde konuştuğunda güldüm. Ona doğru yürüyüp önünde durdum.

Dağların AsenasıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora