just me and my screams

584 29 6
                                    

Ellerim yukardan bağlı boş bodrum katında idim. Yüzüm gözüm kan içindeydi.

Derin soluklar almaya çalışırken içeri onlar girdi.

"Nasılsın Gina?" diye beni ezer biçimde konuştu Jenna.

Ters bir şekilde ona baktım.

Onlar bana gülerek bakarken, "Eminim ki çok iyisindir! Ne de olsa senin için uğraşıyor ve güzel süprizler yapıyoruz." dedi Flash.

Evet, çok güzel süprizler.

Jenna'nın kankası Penny'nin elinde gördüğüm alet çantası ile Flash o tarafa baktı ve gülümsedi.

"Ha... Şu şey." dedi Flash gülümserken.

"Bu senin için diğer bir süprizimiz." diye tamamladı Matthew.

Korkuyla onlara bakarken Jenna hafifçe güldü, "Endişelenmene gerek yok. Sen de çok seveceksin." dedi beni daha da korkutmak amacıyla.

Korkuyla ona bakarken bana gülümseyerek baktı.

Jake, Penny'nin elindeki çantayı aldı ve içini açıp bana gösterdi. "Bak! Senin için çeşit çeşit bıçaklar getirdik. Hangisini tercih edersin?"

Gözlerimi değişik şekillerde ki bıçaklarda gezdirdim.

Flash elini bıçakların üzerinde gezdirdi ve bir tanesinde elini durdurup, "Bu nasıl?" dedi ve eline alıp bana gösterdi.

Başımı hayır anlamında salladım.

"Evet, bence de bu." dedi Flash kendi kendine cevaplarken.

Jake çantayı geri Penny'ye verdi ve ellerini birbirine vurup, "Çok heyecanlı görünüyorsun. Bence de daha fazla beklemeye gerek yok." dedi.

Flash elindeki bıçak ile üstümde ki dünden kalma okul formasını yırtarak çıkardı. "HAYIR! HAYIR! YAPMA YALVARIRIM YAPMA!"

Yapmaması için çığlıklar atarken diğerleri bana gülerek bakıyorlardı. Benim bu halimden zevk alıyor olmalılar ama hiç zevkli değildi. İğrenç bir şeydi.

"LÜTFEN YAPMA! YAPMA!"

Çığlıklarım boş bodrumda yankılandı ve geri kulaklarıma ulaştı. Sadece ben ve çığlıklarım vardı.

Üstümde sadece sütyenim ile kalınca, "Ne zevksizsin Gina." dedi Penny iğrenir bir şekilde.

"İlk önce ben!" dedi Matthew heyecan ile ve bıçağı Flash'dan alıp önümde durdu.
Sırıtarak vücudumu süzdü. "Bir gün seninle başka bir şekilde de olmak isterim."

İğrenir ve korkar bir şekilde ona baktım ama umurunda bile değildi.

Bıçağı yüzümde gezgirdi ve birkaç çizik attı. Acıyla çığlıklar attım fakat kimsenin umurunda olmadı.

Sırayla hepsi vücudumda çizikler attı ve ben ise sadece çığlıklar attım.

Bir süre sonra bu işkence bitti ve zar zor derin nefesler almaya çalıştım.

Nefesim ciğerlerime batıyordu ama hayatta kalmak için buna katlanmak zorunda idim.

Penny daha demin bodrumdan çıkmıştı. Tanrı bilir ne planlıyorlar.

Bir süre sonra Penny geldi ama eli boş değildi. Elinde bir kutu vardı.

Baygın gözler ile ne olduğunu anlamaya çalıştım.

"Merak ediyor olmalısın." dedi Jake.

"Anlatmak yerine göstermek daha mantıklı." diye öneride bulundu Jenna.

Bu fikri beğenmiş olacaklar ki Jake kutuyu Penny'den aldı. Kutuyu açtı ve içindeki toz gibi bir şeyi avucuna aldı ve avucunu bir anda karnıma koyması ile çığlık bastım.

Bu tuzdu.

Yaralarıma Jake tuz sürdükten sonra derin soluklar aldım. Tanrım lütfen bitsin bu acı.

"Aaa yoruldun mu ezik?" dedi Matthew.

Gülerek bana baktılar.

"Tamam, tamam bu kadar mükemmel süprizler sana fazla geldi. O zaman final süpriz için hazır ol!" dedi Flash.

Jake bir tane merdiven getirdi ve yanıma koydu. Sonra Matthew elinde büyük kova ile geldi. Jake bir centilmen gibi Jenna'nın elini tuttu ve küçük bir öpücük bıraktı. "Son süpriz'i sen yapmak ister misin Jenna?"

Jenna küçük bir kıkırtı bıraktı. "Tabii ki."

Jenna, Jake'in yardımı ile merdivenden çıktı ve büyük kovayı alıp üstümden döktü.

Son süprizim ise kaynar bir su idi.

<><><><><><><><><><>

"Gina?" diye uzaktan bir ses duydum. Biri adımı söylüyordu.

"Gina beni duyuyor musun?"

Hafifçe gözlerimi açtım. Gelen fazla ışık ile gözlerimi hafifçe kıstım. Gözlerim ışığa alışana kadar bekledim bir süre sonra gözlerimi etrafta gezdirdim.

Gördüğüm tanıdık beden ile hafifçe gülümsedim.

"Peter..."

Peter gelip saçlarımı okşadı. "Buradayım güzelim. İyisin, iyiyiz."

Başımla onayladım.

"Su..." diye mırıldandım. Peter bunu duymuş olacak ki hemen yanda duran sürahiden bardağa su doldurdu.

Hafifçe beni doğrulttu ve suyu içirtti. Su içtikten sonra Peter geri beni yatağa yatırdı. "Ne oldu?"

"Aynı şeyler."

Peter bıkkınca etrafa baktı. "Sana o okula gitme diyorum! Gitmene gerek yok."

"Pes ettiğimi düşünmesinler." diye yorgunca konuştum.

"Bırakta biraz yorgun ol Gina!"

Derin bir nefes bıraktım.

"Bunlar son sınavlar... İzin ver bitireyim."

Peter bir süre gözlerime baktı. O beni ikna etmek istiyordu ama tam tersi oldu.

"Lanet olsun! Tamam, bitir şu okulu!"

Gülümsedim. "Teşekkürler."

Hafifçe gözlerimi kapattım. Peter'da elini elime koyup baş parmağı ile elimi okşamaya başladı.

"Hadi uyu sen. Birazdan hemşire gelecek ve serumun yenilenip bitince çıkacağız." dedi Peter naifçe.

Uykuya dalarken belli belirsiz başımı salladım.

<><><><><><><><><><>

Bu kitap başlayıp bitecek.

Bu kitap başlayıp bitecek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Döngü - Peter ParkerWhere stories live. Discover now