1.BÖLÜM

707 25 0
                                    


Mucizelere inanır mısınız? Ya da herşeyin bir gün düzeleceğine?

Ben inanırım.

Her ne kadar kötü şeyler yaşamış olsamda iyi günlerin yakın olduğuna inandırırım kendimi çünkü benim içimde hiç sönmeyen ucu hep yanmaya hazır olan bir umut var. Ve onu her daim yakmak için hazır olan çakmak misali sabrım var. O ikisi olmasa ben ben olmaktan çıkarım.

Çünkü umudumu yitirirsem hiç kalkamayacağımı biliyorum.

Herşeyin benim için ablam için daha kötü olacağını bilirim.

Kendim için değilse de ablam için o umut hep olmalı çünkü ablamın bütün umudu bendim biliyorum. Kaç kere bana aynı şeyleri söylemişti hatırlamıyorum. Ama tek şeyden emindim. Oda birbirimizi çok sevdiğimiz gerçeği.


Ben Rümeysa Kaya annesini ve babasını kaybetmiş 15 yaşında okulumu bırakmış, ablamla bir sürü engeller aşmış ve birbirimize sıkı sıkıya bağlanmıştık. Birbirimizi zorda olsa toparlamıştık.

Mardin de yaşıyorduk. Küçükte olsa bir evimiz vardı. bize de yetiyordu. Hem kirası da yoktu ki bu iyi yanıydı ve Ben ablamdan uzak kalmak istemediğim için aynı yerde çalışıyorduk ki gerçekten çok iyi maaş veriyorlardı. İkimize de fazlasıyla yetiyordu.

Şuan ise işe gitmek için hazırlanıyordum. İlk önce yaz olduğu için üzerime beyaz bir tişört, altına ise çok sevdiğim ayak bileklerimde biten pileli siyah eteğimi giydim. Saçlarım zaten doğal dalgalı olduğu için tarayıp açık bıraktım. Küçük siyah çantamı açıp içine telefonumu koydum. Evimiz tek katlı olduğu için hemen küçük salonumuza doğru ilerledim.

Salona girdiğimdeyse ablam üzerini giymiş beni bekliyordu. Beni gördüğünde ise hemen yanıma yaklaşmaya başladı ve o enerjik sesiyle "günaydın güzelim" dedi. Yanıma yaklaştığın da ise her iki yanağıma birer öpücük kondurduğun da bende aynı enerjik sesimle "Günaydın ablam." dedim ve ben de onun yanaklarını ısırdım. Ve size şunu söylemem lazım ki insanların yanaklarını ısırmayı çok seviyorum hele ki bebeklerin yanakların da çok güzel bir tat var.

Ablamın yanaklarını ısırmayı bitirdiğimde birbirimize tebessüm edip sonra mutfağa ilerledik.

Önce ketıla su doldurup kaynamaya bıraktım. Ardından buzdolabına ilerleyip kahvaltılıkları masaya dizmeye başladım. Ablamda buzdolabından İki yumurta çıkarıp tavaya yağı döküp ocağa bıraktı. Ablam yumurtayı pişirirken Bende hemen tabak, çatal ve çay bardaklarını masaya dizdim. Çayda demlendikten sonra bardaklara doldurup masaya bıraktım.

İkimizde hemen birlikte kahvaltımızı yapmaya başladık. İkimiz de doyduğumuzda ablam kahvaltılıkları buzdolabına bırakırken bende bulaşıkları elle hemen yıkayıp tezgaha durulanmaları için bıraktım. İkimizde işlerimizi bitirdikten sonra ablam salona ilerleyip çantalarımızı alırken bende kapının yanındaki siyah ayakkabımı giyerken ablamda hemen gelip ayakkabısını giymişti.
Kapıyı kilitlediğimde 10 adımla küçük bahçemizden çıkıp bahçe kapısını kapattım.

Ve ikimizde hemen yarım saat uzaklıkta olan HANCIOĞLU konağina doğru yürümeye başladık.

♧♧♧♧

Yarım saat sonra;

Konağa vardığımızda hemen konağın küçük ön kapısına doğru yürümeye başladık.

Mutfağa vardığımızdaysa mutfakta her zaman ki gibi herkes iş başındaydı. Bende hepsine hitaben "günaydın"dediğimde hepsi hep bir ağızdan 'günaydın' deyip işlerinin başlarına döndüler. Tabi bende.

DEVRAN BEYWhere stories live. Discover now