Yedi

3.4K 426 225
                                    

Kimliğimi okuttuktan sonra sinirle içeri doğru adımladım. Sancar ve Fazlı bir bakışla, üstelik koca bir arabayla sorgusuzca istedikleri kapıdan girebiliyorken ben neden çalıştığım yere devamlı kimlik okutarak girmek zorunda bırakılıyordum?

"Orgeneral burada mı?" diye sordum koridordaki askerlerden birine.

"Burada?" dedi sorarcasına.

"İyi. Görmek istiyorum."

"Hayırdır, savaş mı çıktı?"

"Ne? Yok canım, ne savaşı?"

"Şaka mısınız siz? Kim aldı sizi içeri? Öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz yanına." dedi asker ters bir tavırla.

"Ben burada çalışıyorum." dedim kimliğimi uzatarak.

"Allah daim etsin diyeceğim ama bu gidişle zor biraz." dedi dalga geçer gibi.

"Mühendisim ben. Burada çalışıyorum. Buranın personeliyim yani."

"Orgeneral'den evvel bir dolu rütbe var Mühendis Hanım. Derdiniz her neyse önce basamakları tırmanın."

"Derdim görevim." dedim ellerimi önündeki masaya yaslayıp biraz eğilerek.

"Personel Başkalığı'yla görüşün o zaman. Burada ne işiniz var?"

"Şunu başta söylesene!"

"Ey Ya Rabbi sen sabır ver! O kadarını da akıl edemiyorsanız nasıl mühendis oldunuz ki siz?"

"Bana bak! Zaten sinirlerim tepemde-" dediğimde asker bir anda ayaklandı.

"Lâra?" dedi sonra biri.

Arkamda yankılanan sesle, ellerimi yasladığım masadan kaldırıp geriye dönmeden bekledim. Adımı söylemeyi sevdiğini biliyordum ama adımı söylemeyi özleyip özlemediğini bilmiyordum. Cevabı ne olursa olsun, ben adımı onun ağzından duymayı çok özlemiştim. Çok.

"Ramiz Kul, Erzincan. Emret komutanım." dedi asker. Mecburen arkamı döndüğümde Sancar, bana bakmak yerine biraz evvel tartıştığım askere baktı.

"Sorun ne Ramiz?"

"Mühendis Hanım, Orgeneral'le görüşmek istiyormuş komutanım." dediğinde, Sancar'ın kaşları havalandı ve resmen gülüşünü gizlemek için başını öne eğerek başparmağıyla burnunu kaşır gibi yapıp başını sağa çevirdi.

"Orgeneral'le?" dedi sorarcasına.

"Komik mi?" dedim sitemle. Ben de biliyordum adamın makamının arşa değdiğini ama sorunum gözüme o kadar büyük gelmişti ki en yukarıya ulaşmam gerektiğini düşünmüştüm. Anlık bir gaflete düşmüş olamaz mıydım canım? Allah Allah! Hepimiz insanız sonuçta.

"Mümkün değil." dedi dikte eder gibi.

"Ben de onu söylüyordum komutanım. Tam Personel Başkanlığı'na yönlendirmiştim, siz geldiniz."

"Tamam Ramiz, ben Mühendis Hanım'la ilgileneceğim."

"Emredersiniz komutanım."

Tahammülsüzce yanından uzaklaşırken peşimden gelmesi için can atıyordu lanet kalbim. Çok geçmeden istediği de olmuştu. Sancar kısa sürede yanımda yürümeye başlamıştı.

"Hayırdır, sahte bir emir mi aldın yine?" dedim bakışlarımı yürüdüğüm koridordan çekmeden.

"Sana da merhaba." dedi imayla.

"Merhaba. Hayırdır, sahte bir emir mi aldın yine?"

"Almadım."

"Şaşırdım."

YakamozlaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin