🌚

188 17 17
                                    

Yeni bölüüümm!!Arkadaşlar bu bölüm biraz kızımız depresif ve çok konuşma yok ama lütfen okuyun

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Yeni bölüüümm!!
Arkadaşlar bu bölüm biraz kızımız depresif ve çok konuşma yok ama lütfen okuyun.
Umarım beğenirsiniz^^
Yorumlarınızı bekliyorum <3
İyi okumalarr🌚
____________________

So you wanted help huh..? :)

Yine aynı sab- Lan! Ov, unutmuşum. Hastanedeydim. Etrafıma baktığımda serumum ile uğraşan hemşireyi görmüştüm. Dün doktor ile konuştuğumda, 'Eğer bir kere daha istifra edersen, yeniden gelmen gerek, bu ciddi bir şey.' dedi. Sigara tüketme diye beni çok uyarmıştı ama ben yine ne yaptım? Tabi sadece sigaraya bağlı bir şey değildi bu.

Bu arada ben ülser hastasıyım. Genellikle 60 yaşındaki kadınlarda olan hastalık; gelip beni bulmuştu. Uzun zamandır bu hastalık ile uğraşıyordum maalesef.

Aslında en başta dediğim gibi aynı sabahtı. Bir şey değişmiyordu. Yine aynı acı, yine aynı durum ve yine aynı olaylar. 'Hayatında en mutlu olduğun an?" diye sorsalardı, büyük ihtimalle dediğim şey şöyle olurdu,' benim doğduğum güne bile lanet okudular. Ne için mutlu olabilirdim ki?' derdim. Bazı iyi anne ve iyi bir babanın çocuklarına bakıyorum, kendi kendime benim neyim eksikti şu çocuğun yerinde olabilmek için? diyordum. Gerçekten neyim eksikti?

Bana iyi davranan biri olsaydı her şeye 'tamam' derdim. Aileleri iyi olsa da hâlâ yakınan çocuklar oluyordu. Neden? En fazla ne yapmış olabilirlerdi ki? İstediğiniz bir şeyimi yapmadılar? Eğer öyle çocukları görseydim şey derdim,' Annen baban olduğuna şükret, bir de senin ile iyi vakit geçiriyorlarsa ondan binlerce kez teşekkür et, çünkü bazı ailelerin çocukları bu kadar şanslı olamıyor.' derdim.

Hastalığım da 10 yaşımdan beri benim ile yaşıyordu. İlaçlar olmasaydı neler olurdu şimdi bana kim bilir? Tamam, başıma kötü şeyler geldi falan da, ya birden bir şey olursa. Ne olduğunu pek kestiremiyordum açıkçası.

Keşke bir abim olsaydı, abiler iyidir. Belki vardır hatta, bana söylememiş bile olabilirlerdi. Abim olsaydı ve beni sevdiği hissetmiş olsaydım kesinlikle benim ailem abim olurdu ama maalesef bir ailem yoktu. Belki bana sahip çıksalardı, nasıl bir yaşantım olurdu? Her zaman yatağıma yattığımda düşünüyordum. Sabah kalkıyorum enfes bir koku ile kalkıyordum ve annem kahvaltı hazırlamıştı. Oturma odasına geldiğimde babam pijamaları ile televizyon izliyor ve beni görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştiriyor.

Ya annem.. annem düşündüğüm biri olsaydı. Merhametli, anlayışlı, sevgi dolu biri olsaydı. Geliyorum yanaklarından öpüyorum, "Günaydın anneee." diyorum ve sonradan bana şey diyor," Günaydın kızım." Kızım bazı kişiler için normal bir kelime gibi gelebilir ama bana göre asla değildi. Çünkü ağızlarından kızım sözünü hiç duymamıştım.

Ağlıyordum, keşke evde olsaydım. En azından beni ağlayarak görmemiş olurlardı. Sakinleşmem gerekiyordu, eve geçecektim zaten. Dur- Ev mi? Hangi ev? Oh, gerçekten mi..

İyi değildim, her şey sanki benim üstüme geliyormuş gibi hissediyordum. Gerçekten ne zaman hayatım düzene girecekti. Ama hayatımı kendi ellerim ile darmadağın  karışık bir hale sokuyordum. Benim tek eksiğim şey ise ne yapacağımı bilememek. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Keşke "düzel!' deyince düzelebilse her şey.

Yarım kalmış kalbimi tek bir parça, sapasağlam haline getiren kişi Tsukishima olur muydu acaba? Benim hakkımdaki düşüncelerini çok merak ediyorum gerçekten. Sorsam cevap verir miydi? Tsukki ha? İlişkimizin olduğunu düşündüm şimdi. Beraber yemek çıktığımızı, şakalaştığımızı, beraber uyuduğumuz zamanları. Bunlar zaten gerçekleşmeyecekti, sadece düşünmesi güzeldi.

"Emiko? Oh-! Tanrıya şükür, uyanmışsın." Birden kapıdan Tsukki gelmişti. Bu saatte ne işi vardı burada? Yanımdaydı.

"Tsukki- Sen niye hâlâ buradasın? Okul yok muydu bugün?" Bugün günlerden çarşambaydı. Okul zaten vardı.

"Okula gittim. Çıkışta geldim. Sen iyisin değil mi?" Yanımda olan sandalyeye oturup, yanıma yaklaştırdı sandalyeyi.

"İyiyim ve teşekkür ederim yanımda olduğun için. İlk defa hastanedeyken yanıma gelen oluyor." Son cümlede sesimi azaltarak konuştum. Bu sefer daha farklı bakıyordu gözleri. Sanki şefkatli bakıyordu. Şaşırdım ama belli etmedim.

"Peki, aç mısın? Aç isen bir şeyler alırım." Gülümsedim ve kafamı eğdim.
"Biraz aç olabilirim.." 🤏🏻 bu işareti yaparak gösterdim. Güldü ve sandalyesinden kalktı.

Kapıda dışarı çıkarken bende onu izlemeye koyuldum. Tsukki ile aramda ne olmuştu benim böyle? Normalde antrenmana falan katılırdı ama bu sefer sürekli benim yanıma geliyordu. Şaşırıldık bir şey mi? Kesinlikle evet.

Bende o gelene kadar etrafıma bakındım, acaba telefonum burada mıydı? Burada olması gerekiyordu ama bilemiyorum. Ben bir telefon bağımlısıyım ve telefonuma bakmam gerekiyordu. En son çantamdaydı diye hatırlıyordum.

Tahminimce 10 dakika sonra elinde tepsi ile  odaya girdi. Hangi çorbaydı o? Yoğurt çorbası olsa çok güzel olurdu. Tepsiyi yanındaki masaya koydu ve yatağın yanında olan ayarlar ile oynamaya başladı. Yatağı oturur konuma getirdi ve tepsideki çorbayı eline aldı.

"Aish! Bu çok klişe. 'Ben sana kendim yiyebilirim.' diyeceğim sende bilerek bana yedireceksin bla bla. Ver şunu bana, koluma bir şey olmadı." Dediğime karşı güldü ve tepsi ile beraber çorbayı dizime koydu.

"Sen bilirsin." Çok da umursuyormuş gibi gözükmüyordu zaten. Aman! Yemeğimi bitirdim hızlıca. Ülser hastası olduğum şöyle bir şey vardı; iştahının fazla olması ama bazen hiç acıkmamak gibi bir özelliğim vardı, maalesef. Şuan açlığımı yatıştırmıştım, pek önemi yoktu.

"Tsukki.. -mırıldandın ve kafasını sana çevirdi- Bana neden yardım ediyorsun?" Belki yardım etmek istiyordu ama bunca zaman yardım etmemişken bunu neden yapasın ki?

Biraz sessiz durdu ve gözlerini benim ile buluşturdu. "Çünkü arkadaşımsın ve yardım etmek istiyorum. Zaten arkadaşlar birbirlerine yardım etmez mi? Sen öyle dememiş miydin?"

"Yeniden teşekkür ederim. Bana gerçekten yardım ettin." dedim ve gülümsedi.

Demek yardım etmek istiyorsun ha..? :)

-

Bu bölümü burada bitiriyorum.

Biraz yavaş mı ilerliyorum?
Düşünceleriniz neler?
Bölümü sevdiniz miii?

Sizi seviyorum <3
Diğer bölümde görüşmek üzere ^^

no time to die.. / Kei TsukishimaOnde histórias criam vida. Descubra agora