21.

19.7K 1.2K 342
                                    

Kürşat

Seçkin komutanın evine geldiğim zaman kapı zilini çalıp beklemeye başlamıştım. Buraya gelene kadar kafamda o kadar değişik şeyler kurmuştum ki...

Seçkin komutan sargılı cıbıldak vücudu ile kapıyı açtığı zaman kafamda kurduğum şeyleri anca rayına oturtmuştum ve birazdan yapacaklarım için umarım pişman olmazdım.

Çenesindeki morluk gözüme batmaya devam ederken yapacağım şey sanırım beni pişman etmeyecekti ama Seçkin komutan için aynısını söyleyemezdim.

Kapıya çarptığını söylemişti ve onun anlattığı şeyi gözümde canlandırdığım zamanda kim bilir ne kadar canı acımıştı...

"Evlenme teklifinizi kabul ediyorum." Ona doğru yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdiğim zaman anca kafama dank etmişti ve sanırım rezil olmuştum.

Çıkma teklifi olacaktı o...

Evlenme değil.

Beni ittirmeye çalıştığı zaman ona daha çok yapışıp ellerini kalçasına koyup sıkmıştım.

Çok da sertti anasını...

Tabii buraya çok farklı düşünerek gelmiştim ama onu görür görmez hiç kimsenin bilmediği diğer planım devreye girmişti.

Nefessiz kaldığıma emin olunca dudaklarımızı ayırıp minik minik öpücüklerle aşağılara doğru boynunu öpüp emmeye başladığım zaman Seçkin komutan, "Kürşat" diye tabiri caizse inleyip ellerini omuzlarıma koymuştu.

Ulan nasıl bir yokluktaysam adamı ayaküstü götürüyordum ama bu nedense benim aşırı derecede hoşuma gitmişti anasını satayım.

Şu an kimseden alamadığım zevki alıyordum ve bir türlü bırakasım gelmemişti.

"Kür-Kürşat dur" Seçkin komutanın sesinin kesilmesinin benim boynunu yavaşça ısırdığım içindi ve zar zor beni ittirdiği sırada anca kendimi geri çekip yüzüne bakabilmiştim.

"Salak mısın ulan sen?" Seçkin komutanın göz bebekleri yavaş yavaş küçülmeye başladığı zaman elimi tutarak eve soktuğunda, etrafa göz gezdirip elimi belime koyarak kaşlarım çatılmıştı bir halde Seçkin komutana dönmüştüm, onunda çatık kaşları ile karşılaşmıştım.

Ben adamı kurtarmaya gelmiştim adamın bana yaptığı hoş muydu lan?

Tamam tamam ben de birden şak diye ona yapışmıştım ama hepsini büyükbaşın görmesi için yapmıştım ama etrafta yoktu itin evladı.

Seçkin'i baştan sona süzdüğüm zaman bakışlarım tekrar az önceki emdiğim boğazına takılı kalmıştı ve sanki biri sıkmış gibi bir iz vardı ve orası komple kızarmıştı.

Oysaki emerken pek de fark edememiştim.

"Birincisi sevgilinle düzgün konuş valla şamarlarım seni Seçkin." Kendimi aşırı derecede havalara soktuğum zaman Seçkin komutan sekerek yanıma yaklaştığı zaman az önceki hava attığım olay birazdan bana girecekti.

"Sen sapık mısın evladım? Yoklukta mısın? Ayrıca nasıl şamarlayacakmışsın beni? Bir de bana göstersene." Seçkin komutan bana doğru yaklaştıkça geri geei giderek kapıya yaslamıştım ve o ibibik suratlı adamda evde yoktu sanırım ulan.

"Gelin tekrar göstereyim efendim." Seçkin yanıma yaklaştığı sırada kafasını tutarak kendime çektiğim zaman sıcak nefesi yüzüme vurmaya başlamıştı ve bundan bile etkilendiğimi itiraf etmem gerekirdi.

Buraya gelirken Arya ve Berkan komutanın yaptığı planı uygulamak istesem de yolda bütün bu olanları düşündüğüm zaman ufak çaplı bir kıskançlık krizine girdiğim zaman kendi planımı yapmayı aklıma koymuştum ama sanırım o plan bir yerimde patlayacaktı.

Eğer bu işe girdiysem de sonuna kadar saf ayağına yatarak ilerletmeyi planlıyordum.

"Size şu an çok fena yükseldim komutanım." Dudaklarımızı tekrar birleştirdiğim zaman cidden bir kıskançlığın buna kadar yol alacağını düşünmüyordum.

Sanırım çok fazla kıskançtım ve askere gelmeden önce bu muhabbetler midemi bulandırıyordu ve tam bir homofobik biriydim ama şu an o homofobikliğimden eser yoktu...

Ah bir de komutanıma kaldırmıştım ve sanırım karma çok güzel hayatıma çökmüştü.

******

Böyle bir şey yoktu içimden geldi


Bereli /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin