"hmm yarın okula gideceksin yani" diye sordu tek kaşını kaldırıp.

"ahh sanki midemde bir ağrı var baba iki büklüm yapıyor" diye yalandan karnımı tuttum.
Ulan boşa mı gitsin o rapor.

"öyle olsun inandım sayalım" dedi.

"baba dedemin yemeğine uyku ilacı kata biliyor muyuz" diye sordum.

"maalesef bebeğim hadi gel merak etme deden bir şey derse ben yanındayım" diyerek sarıldı.

Sarılışına karşılık verdim beklemeden nasıl oluyordu bilmiyorum ama her seferinde ona karşı olan ön yargılarımı bir bir kırıyordu.
Bugüne kadar asla bir babaya ihtiyacım yoktu zaten onun vereceği ilgiyi sevgiyi çokca veren insanlar vardı hayatımda ama şimdi sanki hep ona ihtiyacım varmışda farkında değilmişim gibi hissettiriyordu ve bu beni korkutuyor.
Sanırım onunla kavga etmeyi bile çok seviyordum.
Daha fazla düşünmeden mutfağa geçtim zaten bir çok şeyin hazır olduğunu gördüm.
Allah aşkına bu adam her şeyde başarılı olmak zorunda mı.

"bir çok şeyi yapmışsın zaten ben ne yapacağım baba" diye sordum.

"bebeğim tatlı yapacağız birde salata. Hangi tatlıyı yapalım babacım" diye sordu.

"bilmem ki ne sever onlar" diye sordum.
Sonuç olarak misafirin sevdiği şeyler olsundu.

"deden ve babaannen şerbetli tatlı sever amcan sütlaç" dedi.
Amcamın istediği en makul olanı.

"sütlaç yapalım mı o zaman" diye sordum bende severdim.

"sen ne istersen onu yapalım güzel kızım" dedi.

"ama benimkilere tarçın dökmeyelim baba" diyerek yüzümü buruşturdum.
Cidden sütlaçın üzerine neden tarçın dökerler ki.

"bana çekmişsin o konuda bende hiç sevmem çocukluktan beri" diyerek güldü.
Nedensizce her hangi bir konuda ona benzediğimi duymak heyecanlandırmıştı.

"gerçekten mi" diye sordum.

"hm hmm gerçekten."dedi o ara çoktan pirinçleri pişmesi için koymuştu.
Bende dolaptan sütü ve şekeri çıkarttım.

Pirinçler pişince sütü döktük sürekli karıştırma görevini bana vermişti babam.
Kendiside şekerini ayarlıyordu.
Ayarladığı şekeri döktükten bir süre sonra birazda nişasta kattı.
Hazır olduğununda az önce hazırladığımız kaselere koyduk.
Benim ve onun için ayırdıklarımızın dışında diğerlerini tarçınla süsledik.
Kokusunu bile sevmiyordum şu şeyin.

Salatayı da yapmış ve masayı hazırlamıştık.
Babam duş almak için odasına geçmişti sabahtan beri yemek kokusu içinde kalmıştı çünkü.
Bende odama geçip pijamalarımı çıkarttım ve hoş bir eşofman takımı giydim acaba böyle ayıp olur muydu bunu babama sormam lazımdı.

Ara ara midem kasılıp ağrıyordu çok fazla olmasada rahatsız edici bir histi.
Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yapıp biraz parfüm sıktım ve salona geçtiğim.
Babam benden önce giyinip gelmişti ve abim işten gelmiş hiç duymamıştım geldiğini.
Babamın yanına oturdum direkt.

"baba ben eşofman giydim ama ayıp olur mu değiştireyim mi" diye sordum.
Aslında benlik bir problem yoktu ben böyle rahat olmayı seviyordum.
Bu huyumu ananem dedem biliyordu.

"neden ayıp olsun Birtanem. Burası senin evin istediğin gibi durursun ha pijamayla dursan belki ayıp olurdu ama çok güzel olmuşsun üzerimdekilerle" diyip saçlarımı öptü.
Ehh benden günah gitmişti.
Biz sohbet ederken zil çaldı şimdiden gerilmiştim cidden dede bey beni çok geriyordu.
Hızlıca babamın peşinden gittim kapıya ayıp olmasındı.

Kapıyı açtıktan sonra kısa bir hoş geldin ve el öpme faslından sonra salona geçmiştik.
Kapıyı açınca üzülmüştüm çünkü amcam yoktu acaba gelmeyecek miydi.

"amcam nerede" diye sordum dayanamayıp.

"yoldaydı kızım birazdan gelir o da işi uzamış" dedi babaannem.
Ufak bir baş hareketiyle karşılık verdim.

"hah işmiş ben ona dedim hukuk oku diye ama sen şımartın onu" diyerek konuştu dede bey.
Gerçekten sevmemiştim bu adamı ne istiyordu allah aşkına amcamdan.

"bildiğime göre amcamın hiçbir zeka problemi yok aksine çok zeki ki tıp kazanmış. Kendi kararlarını verebilecek yaştaki birini bu kadar bunaltmayın bu onun hayatı" dedim.
Çünkü son raddeme geliyordum yavaş yavaş.
Ağzını açmış bir şey diyecekken çalan zil ile ayağa fırladım.
Kapıyı açtığımda 32 diş sırıtan amcamın boynuna atladım.
Gerçekten çok özlemiştim.
Amcamla ayak üstü hasret giderip salona geçtik.
Amcamın gelmesiyle sofraya oturduk dikkatimi çeken şey ise abimin çok sessiz olmasıydı.
Ama ona tripli olduğum için soramadım bir şey.

Hoş sohbetler eşliğinde devam ediyordu yemek.
Git gide babaanneme de ısınmıştım konuştukça açılıyordu.
Babama Bol övgülerle yemekleri yemiştik çünkü gerçek çok güzel yemek yapıyordu.
Babamla beraber tatlıları servis etmiştik.
Babaannem bir baba bir babama bakıp gülümsedi.

"sende babana çekmişsin. Ona da asla tarçınlı sütlaç yediremezdim" dedi gülerek.

"babasının kızı" diyerek güldü babamda.
Sanki tek başına yaptın yaşlı kurt kendine gel.

"umarım öyle olduğunu kanıtlar" dedi dede bey dik dik bakarak.

"anlamadım" dedim.
Derdi neydi bu adamın.

"diyorum ki bir arkadaşımın okuluna kaydını aldırıyorum yakın zamanda" dedi.
Dedikleri ile kal gelmişti bana.

"pardon kim olarak bunu yapıyorsunuz" diye sordum.
Babama baktığımda onunda sinirlenmeye başladığını farkettim.

"hukuk okuman için bu okul daha iyi" dedi.
Yok ben bunun anasını.

"hukuk okuyacağımı size kim söyledi" dedim Alayla gülerek.

"baba yeter artık sal bizi istemiyor kız" diye araya girdi amcam.

"sen karışma gereksiz. Senide gördük ailenin yüz karası" dediğinde amcamın gözleri doldu.
Yazık değilmiydi ulan bu adama.

"bir ayağınız çukurda yarın bir gün bir şey olduğunda ailenin yüz karası dediğiniz çocuğunuza muhtaç olduğunuzu unutmayın" dedim.
Amcama baktığımda gülümsüyordu.

"dede bu konu seni ilgilendirmez ksrdeşime konuşurken dikkat et" dedi abim.
O da sinirlenmişti.
Babam yalancı öksürükle boğazını temizleyip dikkati üzerine çekti.

"öncelikle kızımın sorumluluğu bana ait bana hangi okula gidip gitmeyeceğine ben karar veririm ki zira o da isterse.
Ben ve oğlum hukukçuyuz diye kızımda okuyacak diye bir kaide yok o ne okumak isterse onu okur bende bana düşen görevi yaparak arkasında dururum bir daha Vira ile ilgili karar vermeye kalkma.
Ayrıca ben kardeşimle gurur duyuyorum şimdi buyurun koltuklara geçelim kahve için "dediğinde çenem titremişti.

Neden bilmiyorum ama çok duygusaldım şu an ve babamın boynuna atlamak istiyorum.
Onlar salona geçerken biz amcala sofrayı topluyorduk.
Abime acil bir telefon geldiği için çıkmıştı.
Mutfağa gittiğimizda amcamla kahkaha attık.
Kahve için gelen babamı gören amcam yanağından makas aldı.

"yargı dağıtıyorsun yine abiiğğğ" dedi amcam.
Babam onun bu haline burun kıvırırdı.

"kimin babası buuğğğ bu benim babağğaam birazcık havalığğ" diye şarkı sözleri söyledim.
Babam tamamen yüzünü buruşturdu onun bu haline amcamla kahkaha attık.

"babamla bir daha konuşsam iyi olacak sizin için" dediğinde amcamla şok gözlerle babama baktık.

"BABAA"

"ABİİİ"

Amcamla aynı anda bağırmıştık bu sefer kahkaha atan babam olmuştu.


























Kenan ve Vira'yı uzun süre küs yazamıyorum.

Dede beyin tavrına gıcık olanlar 🤚🏻

V İ R AWhere stories live. Discover now