8.bölüm

8.9K 539 37
                                    














Bugün o gündü, Mahkeme günü.
Karar az çok belliydi aslında.
Ama yinede bir umut diyordum yada hiç olmadı tatiller için yasal izin almalıydık.
Yoksa bu dev adamlar asla göndermezdi.

"Vira uyandın mı" diye kapıyı tıklattı Erim.
Aslında ona abi diyebilirim.
Yada mavi dev'e baba diyebilirim.
Sonuç olarak biyolojikman gerçekler ortadaydı.

"maalesef" diye bağırıp kalktım yataktan.
Erim'de anlamamıştı beni.
Oflaya Oflaya elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.
Üzerimi de giyinince çıktım odadan.

Mutfağa geldiğimde ikisininde masada beni beklediğini gördüm.
Takım elbise giyinmişler birde peh.
Dayım ve dedem daha yakışıklıydı bir kere.
Belki son kez babalık ile konuşma yapmalıydım.
İyi davranalım bari bugünlük.

"günaydın kenan'cığım ve cücüğü" dedim çektiğim sandalyeye otururken.

"günaydın Vira'cığım" dedi beni taklit ederek.
Taklitler aslını yaşatır aşko.

"cücük mü" diyerek burun kıvırdı Erim.
Sana gıcık oldum oğlum.
Cücüksün artık.
O na yandan bir bakış atıp önüme döndüm.

"ee kenan'cığım daha daha nasılsın" diye sordum.
Ulan nasıl lafa girecektim ki.

"çok iyiyim kızımın velayetini alacağım bir kaç saat sonra. Sen nasılsın" diye sordu.
Bu da demek ki vazgeçmeyecek lanet adam.

"şu an Vasi'm olan dedem ve Ananemin yanına dönersem daha iyi olacağım" dedim.

"dediğin gibi şu an. Bugün değişecek" dedi.

"aslında bir kez daha konuşup orta yolu bulsak" diye sordum.
Allah'tan umut kesilmezdi.

"kahvaltını bitir Vira çıkacağız" diyerek reddetti beni.

"neden sizden uzaklaşmamı sağlıyorsunuz ki. Sizinle görüşmem demiyorum ben.
Tek istediğim Aydın'da yaşamak ve soyadımı değiştirmemek. Tatillerde görüşelim, gelirim kalırım sizde. Velayeti de al tamam ama gideyim" dedim.

"eğer gidersen bize hiç alışmazsın Vira kimi kandırıyorsun. Ben on altı yıl kızımdan ayrı kaldım daha fazla kalmayacağım." diyip kalktı masadan.
Kapıdan çıkmadan bize doğru döndü.

"ayrıca burda kaldığın gibi soyadımı da alacaksın Vira Serez" diyip çıktı.

"lanet olası adam Gündoğdu anla şunu Vira Gündoğdu'yum ben" diye bağırdım.
O kadar çok bağırdım ki boğazım ağrımıştı.

"ses tonuna dikkat et Vira baban var karşında" dedi geldiğimden beri susan Erim.

"sen kimsin ki beni uyarıyorsun SANANE" diye ona bağırdım bu sefer.
Saygısızlık yapmak istemiyorum ama zorluyorlardı.

"abinim ben senin abin" dedi.

"ibinim bin sinin inin" diye taklit ederek çıktım mutfaktan.
Odaya geçip telefonumu aldım.
Salona döndüğümde beni bekliyorlardı.
Onlara bir şey demeden gidip ayakkabımı giyindim.
Evden çıkıp asansöre bindiğimizde,

"gidişim olurda dönüşüm olmaz inşallah bu eve" diye söylendim.
Bunu onlar istemişti.
Resmen savaş ilan ettiler bana.

Arabaya geldiğimizde beklemeden arka koltuğa attım kendimi.
Erim'de bu arabayla gelecekmiş kendi arabası olmasına rağmen.

"annen yaşıyor mu abi" diye sordum.
Nee tabi ki abi diyecektim.
Adam 25 yaşında yüzüne yüzüne Erim mi diyeyim.
Ayrıca abi, baba gibi kelimeler kabullendiğim için değil öyle oldukları içindi.
Kenan bey Erim bey dedikten bir kaç ay sonra abi veya baba demek daha saçmaydı.

V İ R AWhere stories live. Discover now