29. Bölüm- Yeşil

Beginne am Anfang
                                    

"Her seferinde yaptığın şeylerden övünerek sana borçlu olduğumu falan mı hatırlatmaya çalışıyorsun bana? Evet, şu an yaşıyorsam senin sayende. Eğer grup bizi sarıp sarmalamasaydı ölü olurdum. Evet, ne yapayım? Bunun için ayaklarına mı kapanayım? Suçlu olduğunu kabul ettiğini söyledikten sonra bana yaptığın iyiliklerden bahsediyorsun! Bu beni manipüle etmenden başka bir şey değil!" 

"Delirdin mi sen?" dedi Diana şaşkınlıkla. "Bana resmen sana ihanet ettiğimi söylüyorsun! Bunu reddettiğimde ise seni manipüle etmiş mi oluyorum? Ne duymak istiyorsun?" Biraz bekledi fakat Daniel'den hiçbir cevap gelmedi. "Cevap ver bana, ne duymak istiyorsun? Ne demeliyim sana? Onlarla yatıyorum mu demeliyim? Eve gelmememin sebebi o adamlar mı demeliyim sana? Ne istediğini anlamıyorum! Sana yıllar önce de dedim. Eğer benimle evleneceksen alışık olacaksın, koskoca bir grup yöneteceğim yakında dedim. Doğrusu söylediklerim dün gibi aklımda, eğer eve gelmediğim gecelerin çetelesini yapmakla doldurmuyorsan zihnini, sen de hatırlıyorsundur. Ben sana defalarca kez asla normal olamayacağımızı söyledim. Bazen haftalarca eve girmeyeceğimi söyledim. Bu zaman kadar zaten hep böyle olan bu düzen şimdi mi dağıtıyor dikkatini?" 

Daniel'in yalnızca bir arabaya bindiği ve hızla arabayı çalıştırdığı duyuldu. "Hala, hala beni anlamaya çalışmıyorsun." 

"Yaptığın şey yalnızca beni ihanetle, sana  ihanetle suçlamak! Yapmadığım bir şeyi yapmışım gibi göstermek. Ben mi anlamıyorum seni? Anlamaya çalışıyorum, ben seni her zaman anlamaya çalıştım fakat sen hep aynı şeyi söylüyor ve kendini düşünüyorsun. Sen bencilin tekisin!" 

"Ben miyim bencil?" Derin bir nefes verdi. "Bu zamana kadar hiç değişmedin. Hala kendini üstün tutuyorsun herkesten, ben miyim bencil? Bu dünyadaki en bencil insan sensin Diana. Bu dünyadaki en kibirli insan sensin Diana. Konuşmalarına hiç dikkat ettin mi? Hep ben, ben, ben. Ben bunu yaptım, ben şunu yaptım. Evet yaptın, hepimiz yaptık. Hepimiz bir şeyler için uğraştık ama sen sınırları aşıyorsun!" 

"Ne sınırı?" dedi Diana sinirle. "Senin belirlediğin sınırlar mı? Onlara göre mi yaşayacağım ben? Benim yaptıklarımın aynını yaptığında sana hiçbir şey söyleyen olmadı. Olmadı çünkü karşıdaki kendi bencilliğiyle karşındakini bencil ilan edecek kadar kör değildi. Ben mi bencilim? Ben mi kibirliyim? İnan bana seni anlamak için çok uğraştım. O kadar çok uğraştım ki! Her seferinde tamam dedim, gergin dedim, sinirli dedim. Her dediğini geçiştirdim ama yok, ben seni geçiştirdikçe, ben sana her şeye rağmen değer vermeye çalıştıkça sen sana verdiğim değeri az görmeye başladın. Ne istediğini anlamıyorum. Her şeye yetmeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu bilemezsin, yetemiyorum artık hiçbir şeye yetemiyorum! Lanet olsun ki yetemiyorum! Çünkü ben de bir insanım, çünkü benim de bir sabrım var, ben de hissediyorum bir şeyler! Robot falan değilim ben, her nasıl görüyorsan aklında beni, ben değilim öyle bir şey." 

Gözlerinin dolduğunu fark edince kendi kendine kızıp gözünden yaşların akmaması için uğraştı fakat başarısız oldu. Sol gözünden akan yaşla beraber yutkundu, boğazının fazlasıyla acıdığını fark etti. Dakikalardır ağlamamak için kendini sıkıyordu fakat başarısız olmuştu. 

Bu hayatta belki de sığınabileceği tek insandan bu sözleri duymak ona fazlasıyla ağır gelmişti. Saklamaya  çalıştığı acılarının onu dönüştürdüğü insandan nefret etmeye başlamış fakat eski kendini çoktan yok ettiğinden bu haline veda edemez hale gelmişti. 

Acı çekiyor, saklamaya çalışıyor, her şeye rağmen güçlü görünmeye çalışıyor, dik durmaya çalışıyor ve onu en iyi anladığını düşündüğü insan tarafından bencil veya kibirli, hiçbir şeyi umursamayan bir insan olarak adlandırılıyordu. 

13. Görev- TAMAMLANDIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt