Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix ✔

30//final

Felix gözlerini kırpıştırıp yarı açık gözleriyle karanlık odaya bakmıştı.

Gece saat 4 buçuktu ve sadece 2 saat uyuyabilmişti. Daha fazla uyuyamıyordu. Uykusu yoktu sanki.

Yanına dönüp beşikte uyuyan bebeğini kontrol ettiğinde tatlı tatlı uyuduğunu görmüştü. İçi ısınmıştı. Bebeğin uyuduğundan emin olduktan sonra yatağa bakıp Hyunjin'i aramıştı. Yatakta değildi. Çalışma odasında çalışıyor olduğunu düşünmüştü.

Yarı açık bacaklarıyla yataktan yavaşça inmiş ve bebeği uyandırmamak için sessiz adımlarla odadan çıkmıştı.

Çıplak ayakla salona gelip salona bakınmıştı. Kwangsu'yu salonda dosyalarla ilgilili görünce hemen geriye itilmişti. Açık bacaklarını görmemeliydi.

Felix'in gözleri mutfağa kaymıştı. Belki karnını doyurursa uyuabilirdi diye düşündü.

"Hyunjin çalışıyor mu acaba.."

Kwangsu'nun duymayacağı şekilde mırıldanıp iç çekmişti. Merakla etrafa bakınmış ve çıplak bacaklarını örtmek amacıyla üstünde ki tişörtle bacaklarını kapatmaya çalışmıştı. Hyunjin'in çalışma odasına yönelmişti bu defa.

Çalışma odasının önüne gelince Stewart ya da Daewon'un içeride olacağını düşünmeden, dalmıştı içeriye.

İçeriye girince, Hyunjin'i işine odaklı bir şekilde görmeyi beklemiyordu. Hyunjin kapının sesini duyunca hızla Felix'e dönmüştü.

"Birtanem? Ne oldu?"

"Hiiç. Seni arıyordum."

Hyunjin gülümseyip bilgisayara geri dönecekken, bakışları Felix'in altına takılmıştı.

Bacakları gözüküyordu. Altında sadece boxer vardı ve üstünde de sadece bir tişört.

"Altına neden bir şey giymedin?"

"Akşam çok sıcaktı. Ben de böyle uyayim demiştim. Neden ki?"

Hyunjin istemsizce alt dudağını ısırıp yeniden Felix'in üstünü süzmüştü. Yeniden ve yeniden.

"Hyunjin??"

"Kapıyı kapatıp içeri gelsene."

Felix omuz silkmiş ve içeri girip ardından kapıyı kapatmıştı.

Bu esnada da Hyunjin bilgisayar başından kalkmış ve ellerini ceplerine sokarak yeniden Felix'i süzmüştü.

"Jinyong uyuyor mu?"

"Hmhm. Uyuyordu."

Felix anlamaz bakışlarla Hyunjin'in yanına doğru adımlamış ve kafasını uzatarak yanında ki bilgisayara bakmıştı. Karışık sayılar vardı yine, her zaman ki gibi.

"Hyunjin, yorulmadın mı? Uyu bence."

Kafasını çevirip Hyunjin'e baktığında Hyunjin, Felix'e doğru ilerlemişti.

"Hyunjin?"

"Hmm."

Felix'i dinlemiyor gibi üstüne yürümüş, Felix ise ister-istemez arkaya doğru adımlamıştı.

"Hazır Jinyong uyuyorken.."

Hyunjin'in sesi zaten bir şeyler ima ediyordu. Daha cümlesinin devamını getirmemiş olsa bile Felix anlamıştı demek istediğini. Gözlerini büyütüp, yutkunmuştu.

"Jinyong uyanırsa?"

Diye sözünü kesmişti, Hyunjin'in. Hyunjin ise gülmüştü. Elini Felix'in yanağına koyup nazikçe okşamıştı, beyaz yanaklarını.