25

3.2K 326 619
                                    

"Jinyong!! Meyve bunlar!! Meyveleri istediğin gibi yere atamazsın!"

Felix meyveleri yere atan bebeğini hafif yükses sesle uyarmış, ve elinden meyveleri almaya başlamıştı.

"Haa.."

"Ha Jinyong, ha. Çok yaramaz olmaya başladın bak."

Peçeteyle bebeğinin ağzının kenarında kalan meyve kalıklarını silerken hâlâ konuşuyordu.

"Yakında konuşmaya da başlarsan tüm dünyayı dağıtırsın sen şimdi."

"Ehehehe!!"

Bebek gülmeye başladığında, Felix istemeden de olsa yumuşamış ve gülümsemişti.

"Gülme bak ciddiyetimi bozuyorsun, Jinyong."

Felix bebeğini kucağına çekip yanaklarına sulu öpücükler bırakmaya başlamış, küçük ise yeniden gülmeye başlamıştı. Bu defa daha yüksek sesle.

"Üşüteceksin, babacım. Hadi benim odama gidelim. Gidelim mi?"

Jinyong beklenmedik bir tepkiyle yeniden güldüğünde, Felix şaşırsa da bir şey dememişti. Bebeğinin yanağını sıkmakla yetinmişti. Mutfakta ki sandalyeden bebekle birlikte kalkıp, kucağında ki bebekle Hyunjin ve Felix'in odasına ilerlemişti.

"Hyunjin gelince uslu ol ama. Bak kaç hafta oldu, Hyunjin gelince yaramazlaşıyorsun."

"Imm."

Bebeği kucağından indirip çift kişilik yataklarına bırakmış, dolaba yönelmişti. Bir yandan da bebekle konuşuyordu.

"1 yaşın bile olmamış şimdiden tepkiler veriyorsun. Akıllı bebeğim benim."

Dolaptan kendi pijamalarini çıkarmış ve bebeğin yanına koyarak odanın kapısını kapatmıştı.

"Imm.."

Felix, küçüğünün ona elini uzatıp hüzünlü baktığını görür-görmez yanına gelip uzattığı elini öpmüştü küçük eller ise anında geri çekilmişti.

Felix elini kendi tişörtüne atıp hızla çıkarmış ve pijamanın tişörtünü üstüne geçirmişti. Sonra ise pantolonunu çıkarıp pijamayı giymişti. Küçük dikkatle babasının ne yaptığını izlerken baş parmağını ağzına götürmüştü.

"Babayı mı izliyorsun senn."

Bebek, babasının ona döndüğünü görür görmez parmağı ağzında gülmüştü. Diğer eli ise gülerken, istemeden havaya kalkmıştı.

"Bak bu çıplaklığı izlemede Hyunjin'e benzemişsin. Yazıklar olsun sana Jinyong."

Kafasını olumsuz anlamda iki tarafa sallamış ve bebeğini kucağına almıştı, Felix. Kucağına alır-almaz ise kapı sesi gelmişti.

Felix hemen Hyunjin olduğunu düşünerek odadan ayrılıp kapıya doğru gitmiş, Kwangsu ile Hyunjin'i görür-görmez ise yüzü gülmüştü.

"Hyunjin. Hoşgeldin."

"Gugu-gaga!!!"

Bebeğin bağırmasını duyan Felix daha fazla gülümsemişti. Hyunjin ise iki bebeğini onu karşılar şekilde görmesiyle sevinmişti.

"Hmm. Demek Jinyong beyimiz kelimeleri çözmeye başlamış bile. Ama daha 6 haftalık."

"Öyle deme Hyunjin. Jinyong bi' kere koskoca şirket sahibinin oğlu. Tabi çözecek kelimeleri."

Derken Hyunjin'e imayla kaş göz yapmıştı. Hyunjin ise sadece gülmüştü. Jinyong da babasının gülüşüne gülmüştü.

"Gerçekten çok büyümüş, küçük prens."

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin