Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni arkadaş buldum 😸
Gördüğüm story ile nedense için sıcacık olmuştu ve birkaç dakika fotoğrafın güzelliğine kitlenmiştim.
Kapatamayacağımı anladığım zaman da storyi ss alıp uygulamadan çıkıp telefonumu ani bir hızla komple kapatmıştım.
Herkes hâlâ uyuduğu için bu kadar rahat hareket ediyordum ve yarım saat önce kimsecikler yokken kalkıp hem duşumu almıştım hem de bir güzel tıraşımı olmuştum.
Formalarımı da giyip yatağıma yatarak her zamanki yaptığım gibi yorganın içine girip telefonum ile biraz vakit geçirmiştim.
Belki biraz da komutanın hesabında pinekleyip stalk yapmış olabilirdim. Çok fazla sosyal medyada vakit geçiren biri değildi ama profil düzeni olsun, attığı storyler olsun az ve öz şeylerdi ve nedense hoşuma gitmişti.
Hayır hayır eşcinsel değildim ve ondan hoşlanacak kadar salak değildim. Sadece ona karşı suçluluk duyuyordum ve yaptığım hataları nedense telafi etmek istiyordum...
*****
Silahıma daha çok sarındığım zaman ayakta durmaktan iliğim kemiğim kurumuştu ama arka tarafta eğitimde sürünmekten daha çok burada ayakta durup nöbet tutmak daha iyiydi.
Yanıma iki çay ile Fırat geldiği zaman anlamaz gözlerle ona bakmıştım, benden sonra o nöbetini tutacaktı ve daha nöbet değişimine oldukça zaman vardı.
"Arya komutan, çay içebileceğimizi söyledi, al bunu da sana getirdim." Fırat, çayı bana uzattığı zaman gülümseyip kafamı sallamıştım.
Elimdeki silahı boynuma asıp uzattığı çayı aldığım zaman aklıma birden bire Seçkin iti gelmişti.
Ona hazırladığım kahvaltıyı bile yememişti it oğlu it.
" Seçkin komutan geliyor." Fırat bana sessiz bir şekilde fısıldayıp selam vermeye geçerken ben de istemsizce geçip doğruca karşıya bakmaya başlamıştım.
Bugün askeriyeye döneceğini bilseydim hayatta nöbete kendimi yazdırmazdım ve sanırım iyi insan lafın üzerine geliyordu (?)..
" Rahat olabilirsiniz. Nasıl gidiyor gençler her şey yolunda mı?" Seçkin komutan tam önümde durduğu zaman kafamı Fırata doğru çevirmiştim.
Ben cevap verirsem olmazdı çünkü adam benden nefret ediyordu ve sesimi de duymak isteyeceğini sanmıyordum.
"Çok şükür iyiyiz komutanım, siz de Allaha emanet gelmişsiniz çok sevindim, çay içer misiniz daha yeni aldım." Fırat gülümseyerek elindeki çayı Seçkin komutana uzattığı zaman gözlerimi devirmek istemiştim.
"Yok sağ ol aslanım, sen iç." Seçkin Komutan, olumsuz anlamda elini kaldırıp istemediğini belirtirken gördüğüm yaralar ile içim acımıştı.
"Hadi size kolay gelsin, imza atıp gideceğim." Seçkin komutan bize selam verip yanımızdan ayrıldığı zaman arkasından bakmıştım.
Sol elindeki kedi çantasını yeni fark etmiştim ve şu an maalesef ona odaklanamayacaktım.
"Umarım eli iyidir, hadi git sen de yemek ye, nöbeti ben alıyorum." Fırat bana dönüp fikrini belirttiğinde bir şey demeden kafamı sallamıştım.
"Yemek yiyip gelirim ben, teşekkürler." Fırat'a selam verip yanından ayrıldığım zaman gözümün önüne Seçkin komutanın eli gelmişti ve nedense eline pansuman yapmak istiyordum ama beni bu sefer cidden yeryüzünden silerdi...
