19 🌗 𝗞𝗨̈𝗙𝗟𝗨̈ 𝗦𝗜𝗥𝗟𝝠𝗥 𝗩𝗘 𝝠𝗖𝗜 𝗚𝗘𝗥𝗖̧𝗘𝗞𝗟𝗘𝗥

En başından başla
                                    

''Simge dur! Simge, gitme! Bekle beni, tamam dur, özür dilerim!'' diye koşarak ona, yetişmeye çalıştı. Simge, hızlı adımlarla kaçarak aracına yaklaştı tam bineceği sırada Akın, ona yetişerek binmesine engel oldu. Kolundan sıkıca tutarak onu, sakinleştirmeye çalıştı.

''Simge, özür dilerim!'' dediği sırada Simge, timsah gözyaşlarına sığınarak ona, kuru yapar.
"Sen, bana bunu nasıl teklif edersin?'' diyerek ağlamaya başlar. Yufka yürekli Akın, tangoya düşer.
''Tamam, tamam... Sakin ol! Gel buraya. Özür dilerim!'' diyerek ona, sarılır. Simge, aşkta galip geldiği zaferinin tadını şimdi Akın'ın güçlü, kaslı kollarının arasında çıkartıyordu. Simge, sarıldığı esnada şeytani gülümsemesinin yanında zevkten dört köşe olmuş vaziyette zaferini ilan ediyordu. ''Yerin doldu Asel!'' diye içerlenerek Akına, doyasıya sımsıkı sarıldı. Ona, olan aşkını da ihmal etmiyordu. ''Seni çok özlemişim Akın!'' dediğinde Akın, kendine gelir ve onu, kendinden uzaklaştırmaya çalışır. ''Şimdi iyiysen gidelim. Sen, bırak ben, sürerim.'' dediği sırada Simge, ''Motosikletin ne olacak? Onunla gidelim.'' dedi.
Akın, uzakta park edilmiş motoruna uzun uzun bakar ve onun, sahibinin sadece Asel olduğunu bildiğinden Simgeden onu, uzak tutmaya çalışır.

''Yok! O, kalsın burada. Ben, bizim çocuklara haber eder aldırtırım bir ara.'' diyerek konuyu geçiştirir. Ve ikisi de hemen arabaya biner. Akın, Simge'nin kemerini takmadığını fark eder. ''Emniyet kemerini tak Simge, artık iki canlısın.'' dediğinde dünyalar Simge'nin olmuştu. Simge, dediğini harfiyen uyguladı. Ama sitem etmeyi de ihmal etmiyordu.
''Hayhay! Bir bebeğin olduğun anca mı aklına geldi? Büyük aşkından fırsat bulamazsın sanıyordum. Biraz önce onu, öldürtüyordun. Şimdi ne oldu da korur oldun?'' diyerek onun, üzerine gider.

Akın, derin bir nefes alarak sakin dille karşılık verir.

''Sen, gerçekten benim böyle bir durum için cani olduğuma inandın mı? Bebeğimi yok edecek kadar aşağılık bir herif miyim gerçekten Simge? Sen, beni babamla nasıl bir tutarsın? Sen, beni sevseydin böyle bir ithamla yargılamazdın. Evladından vazgeçecek kadar cani bir anne misin diye seni, denedim. Öyle blöf yaptım. Asıl mesele şu ki sen benden ne istiyorsun? Eğer sadece tek bebeğine babalık yapıp yanınızda durmanı istiyorsan. Ben, buna başımla beraber hazırım.'' dediği sırada Simge, ağız bükerek karşılık verir. ''Bebeğimiz Akın, bebeğimiz! Seninle, benim çocuğum. Sen, ne hakla benim anneliğimi sorgularsın? Ben, senin gözünde bu kadar cani bir insan mıyım AKIN? Evet, senin bebeğimize babalık yapmanı istiyorum. Bu senin kutsal görevin zaten. Yerine getirmek zorundasın. Ama Akın, ben seni gerçekten tüm kalbimle ilk günkü gibi çok seviyorum. Asel'den önce yanında her zaman ben, vardım. Bunu sende çok iyi biliyorsun. Acısıyla da, tatlısıyla da ben, senin her zaman hayatının bir parçası oldum. Şimdide olmaya devam edeceğim. Benim, yanım hep senin yanın oldu. O, geceden sonra beni, terk ettin Akın. Burada bir suçlu var ise o da sensin! Hayatında yer edinmek istedikçe sen, beni hep elinin tersiyle ittin. Ama... Ama o kızı, hayatının tam merkezine oturtmuşsun. Neden Akın, neden? Ben, değil de o kız?'' diye sordu.

Akın, son sürat sürüdüğü arabayı kırmızı ışıkta ani frenle duraklattı. Simge'nin gözlerinin içerisine keskin boncuk gözleriyle baktı. Onun, canını yakan en derin darbeli dört kelimeyi diline döktü.
''Çünkü ona, âşık oldum!'' dedi. Ve son sürat gazla tekrar yeşilde geçerek kaldığı yere sürmeye devam etti.

Simge'nin kalbi orta yerinden çatlasa da Akın'a karşı bozuntuya vermedi.

''Sen, istesen de, istemesen de bebeğimiz için bize bakmaya mecbursun. Anladın mı? İstediğin kadar aşığının peşinden koş. Ama şunu hiçbir zaman unutma ki o, sana bir daha asla geri dönmeyecek. Çünkü senin, hayatında bundan sonra biz, varız.'' diyerek küskün bir kız çocuğu gibi ellerini bağdaş yapıp, öfkeli bakışlarının altında dışarıdan camı seyretti.

GÖKYÜZÜNDE AŞK'IN SONU (ROMAN) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin