[5] İlkler

1.6K 70 53
                                    

Biz geldiiikk 🥹 Medya; Kenan ❤️

Öncelikle depremde hayatını kaybeden herkese baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar versin. Gerçekten çok zor bir durum. Allah kimseye bir daha böyle acılar göstermesin, yaşatmasın. Biliyorum hepimiz çok üzgünüz zor bir dönemden geçiyoruz.

Bende o yüzden kafalarımızın dağılması için elimden geldiğince hızlı bir şekilde bölümleri yayınlayacağım. Amacım asla beğeni, oy, yorum vs değil. Sadece kafamızın bir nebze de olsa dağılması için yapacağım.

Şahsi olarak bende zor bir dönemdeyim. Küçük bir sağlık sorunu yaşadım. Bölümlerin gelmeme nedenlerinin biri de bu açıkcası. Kısa bir depresyondayım diyebiliriz. Kendimi iyi hissetmiyorum ve odaklanamıyorum. O yüzden de saçma şeyler yazmak istemiyorum. Bir an önce kendime gelmeyi bekliyorum. Şimdiden herkese teşekkür ediyorum 🙏🏻

-Deniz-

Kenan'dan.. Şimdilik...

Egeyle güzel bir şekilde sohbet ediyorduk. Ta ki telefonuma gelen mesaja kadar. Ege'ye çaktırmadan gelen mesajı hızlı bir şekilde okumaya çalıştım ama mesajın içeriği dikkatimi çekmişti.

Ömer: Kardeşim Ege'yi gördüm sana geliyormuş. Ama Enes ve piç arkadaşları çocuğun yolunu kesmiş. Ben gelmesem kim bilir nereye götüreceklerdi şerefsizler. Haberin olsun dedim.

Kaşlarım çatılırken Ege'ye belli etmek istemedim. Ama ne kadar başarılı oldum bilmiyordum. Ege sorsa da bir şey olmadığını söylemiştim. Biraz daha sohbet ettikten sonra akşam için sözleşip ayrıldık. Onun gitmesiyle vücudumdaki sinir yeniden damarlarımda dolaşmaya başlamıştı. Sinirle elimi saçlarımdan geçirdim ve Ömeri aradım.

'Efendim kardeşim?'

"Ömer, topla bizimkileri hazırlanın."

'Nereye lan?'

"Oğlum soru sorma amına koyayım. Topla işte bizimkileri. Sinirim tepemde zaten sana patlamayayım kardeşim. Tamam?"

'Tamam lan, tamam. Anaa-' Daha bir şeyler mırıldanan arkadaşımı duymazdan gelerek telefonumu kapattım. Üzerimi değiştirip rahat bir şeyler giydim. Saate baktım. 17:55 İşlerimi halletmem için rahat rahat vaktim vardı. Evden çıkıp bizimkilerle buluşacağım yere gittim. Herkes toplanmış beni bekliyordu.

"Hoş geldin kardeşim." Ömer'e baş selamı verip çocuklara baktım. Hepsi hazırlıklı gelmişlerdi. Sırıttım. Ömer, Mustafa ve Gökhan'a kabaca neler yapacaklarını anlattım. Arkada duran diğer gençlere seslenip hepsini bir araya topladım.

"Hadi bakalım gençler. Dediğim gibi Enes piçine dokunmak yok. Diğerlerini ne yapıyorsanız yapın." Hepsi anladıklarına dair kafa sallayınca arabalara binip yola koyulduk. Yarım saatin sonunda gideceğimiz depoya vardık. Daha şimdiden parmak uçlarım karıncalaşmaya başlamıştı. Çocukların çoğu deponun arkasına doğru gitmişti. Kaçmalarını önlemek için alınan bir önlemdi. Ana kapıyı büyük bir gürültüyle açtığımızda içerideki sesler kesilmişti. Herkes şaşkınca birbirine bakmaya başlamıştı. Sırıttım. Sürprizlere bayılırdım.

"Selamün aleyküm gençler." Hepsinin yüzündeki o tedirgin bakış daha şimdiden zevk vermeye başlatmıştı bana.

"Hayırdır? Ne işiniz var burda?" Enes'in konuşmasıyla gözlerim gözlerini buldu.

"Özledik bir ziyaret edelim dedik. Fena mı ettik?" Konuşmamla Enes'in kaşları daha çok çatıldı. Sinirden köpürmeye başlamıştı.

"Boş konuşma Kenan. Ne istediğini söyle." Gözlerimi Ömer'e çevirdim. Sırıtarak bana baktı. Peki, madem ne istediğimi merak ediyordu. Hemen söylerdim. Bekletmeyi sevmezdim. Birkaç adımda aramızdaki mesafeyi kapattım. Ne yapacağımı merakla bekliyordu. Kolumdaki saati yavaşça çıkardım. Bakışları oraya kaydığında suratına kafa attım. Beklemediği için yere düştü. Fırsat bilip üzerine çıktım ve elime sardığım saat ile yumruğumu vurmaya başladım. Benim hareketimle hazırda bekleyen herkes birbirine girmişti. Şu an tek odağım altımdaki kişideydi. Suratına tekrar tekrar geçirdim. Ağzı burnu kan içinde kalmıştı. Omuzumda hissettiğim elle kafamı kaldırdım. Ömer 'yeter bu kadar' der gibi bakıyordu.

Ağır Abi [bxb]Where stories live. Discover now