Bilge gülerek elini adamın yanağına koydu ve yavaşça okşadı. Göz kenarında baş parmağını sürttü ve,"Bir buçuk saat gerçek bir başarı Andrew."dedi. Sonrasında ekledi. "Gayet iyi. Ve gerçekten de beş saattir sevişiyoruz."

Andrew güldü. "Uyu güzelim," iç çekti. "Yarın kral bizi görmek istiyor. Atilla'nın vaftiz töreni-"

Bilge öfkeyle adamın yanağındaki eliyle ona tokat atıp doğruldu. "Neden anlamıyorsun!"
Andrew şaşkınlıkla kız gibi oturur pozisyona geçti. "Neyi anlamıyorum?"

"ATİLLA MÜSLÜMAN!"

Andrew kaşlarını çattı. "Atilla'nın müslüman olduğunu ben kabul ettim ama KRAL ETMEZ BİLGE! ROL YAPMAK NEDEN BU KADAR ZOR SENİN İÇİN!"

**

Bilge bebeğini bembeyaz giydirip başındaki şapkanın ipini bağlarken o kadar sinirliydi ki ağzını bıçak kesmiyordu.

Andrew öfkeyle gömleğinin tüm düğmelerini bağladı ve boyun bandını aldı.

Aynanın karşısına geçip stresli bir şekilde boynuna geçirdiği beyaz bandı birkaç kere bağladı ancak beğenmeyip sinirle açtı.

Sonra pes ederek iki omzundan aşağı sarkıttı bandı ve aynada arkada çocuğuna bakan karısına gözü çarptı. Derin bir nefes alarak saçlarından ellerini geçirip taradı sonra yan dolabın üstünden yatağını alarak taradı.

Sakallarını dün kestiği için tıraş olmak istememişti ama büyük ihtimalle tıraş olacaktı.

Çünkü tüm soylular törende olacak, kendi çocuklarını da vaftiz edecekti.

Her yıl yapılan, gelenek haline gelmiş bir vaftiz töreniydi bu. Andrew saçını taradıktan sonra tekrar Bilge'ye baktı ve aynı şekilde durduğunu görünce iç çekip,"Bilge."diyerek ona döndü.

"Neden bunu yapıyorsun?"diye sordu Andrew. Aslında sinirliydi ama sakin konuşuyordu.

Bilge kafasını kaldırıp adama baktı,"Sadece -"

Andrew sözünü kesti,"Bilge eski Andrew nasıl biriydi biliyor musun?" Kafasını iki yana salladı. "Kesinlikle bilmiyorsun. Ben ona rağmen senin her dediğini kabul etmişken bana bu yaptığın reva mı?"

Bilge sustu.
Andrew devam etti,"Eski Andrew nasıldı biliyor musun Bilge?"

Bilge kafasını salladı. Andrew sinirle güldü,"Hayır, hayır," Bilge bilmiyordu. "Kesinlikle bilmiyorsun." Genç adam birkaç gündür içinde tuttuğu şeyleri döküyordu. "Bu malikanenin o lanet salonunda kaç kişiyi öldürdüm biliyor musun?"

Bilge kaşlarını çatarak susmaya devam etti.

Andrew öfkeyle ellerini yumruk yaptı,"Jennifer evliyken bana bir kere Andrew dediğinde onu iki buçuk ay yatağa almadım Bilge ben."

Bilge şaşırdı.

"Sana bir kere bile Jennifer'a davrandığım gibi davranmadım. Kadınlara el kaldırmaktan nasıl nefret etsem de katlanamadığım saygısızlık yüzünden Jennifer'ın benden yediği tokatları biliyor musun? Sherlock beni aldattığını ortaya çıkarttığında bir fiske vurmadım ona. O aşağılık bir kadındı ama aldattığı adamı herkesin içinde acı çektire çektire öldürdüm Bilge." Ellerini açarak havaya kaldırdı. Bilge adamın ellerinin titrediğini fark etti.
"Bu ellerle öldürdüm. Bıçak kullanmadım, tüfek kullanmadım."

Bilge kaşlarını kaldırdı. Andrew devam etti. "İspanya Kralını ben ve Edward öldürdük. Binlerce düelloya girdim ve hepsini ölüm cezalı istedim. Öldürmeden düellodan çekilmedim. Ben istemezsem Kralla bile konuşmam Bilge. Ama bazı şeyleri yapmak zorunda olduğum için üzgünüm. Seni seviyorum, değiştim. Seni seviyorum, sana farklıyım, sen benim en değerlimsin. Ancak Bilge BEN BAZI ŞEYLERİ YAPMAK ZORUNDAYIM."

Bilge kafasını salladı.

Andrew de kızla beraber kafasını sallayarak ellerini aşağı indirdi. "PAPA BENİ AFOROZ EDERSE TÜM BUNLARI," Etrafını gösterdi. "KAYBEDERİM Bilge."

Bilge iç çekti,"Çok günah ama Andrew." Gözleri dolmuştu. "Benim dinim için çok günah."

Andrew,"Sadece ufak bir rol!"dedi hayretle bağırdı.
Bilge yanağına düşen göz yaşını eliyle silip kafasını salladı. "Tamam. İyiyim, Atilla hazır. Bende. Senin," adama yaklaşarak omuzlarından aşağı sarkan boyun bandını iki eliyle tutup bağlamaya başladı,"Bunu da yaptık mı," Andrew kafasını eğip kızı izledi. Gerçekten ciddiyetle yapıyordu Bilge.
"Tamam,"dedi bitince. Uzanıp adamın göğsüne ufak bir öpücük kondurdu,"Sen de hazırsın."

Andrew ellerini kızın beline atarak bedenlerini birleştirdi ve alnına dudaklarını bastırıp öylece bekledi.

Bilge de gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı.

**

"Bilmiyorsun diye anlatıyorum,"dedi Andrew arabadayken. Bilge karşısında kucağında oğluyla oturuyordu.
"Vaftiz etmek ilk günah silme töreni. Vaftiz babası kral olacak, yalandan, Atilla yıkanırken ağlayabilir. Sakın ama sakın korkma, üzülme, ağlama."

Bilge kafasını salladı.

"Tüm soyluların çocukları gelecek, hepsi vaftiz olacak ve büyük çocuklar da var aralarında, onlar çok korkuyor. Bağırıyor, ağlıyor, Atilla onların seslerinden korkarsa bile dışarı çıkmıyoruz. Kral'a saygısızlık edemeyiz."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin