Tenha sokak×

145 13 15
                                    

1. Bölüm: Zemheri, tenha sokakta.

hayat bazen o kadar adaletsiz davranır ki size, yolda benimle karşılaşabilirsiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

hayat bazen o kadar adaletsiz davranır ki size, yolda benimle karşılaşabilirsiniz.

Ön söz:

Küçük kitap yazma hayalim, benim için git gide büyüyor. Bu kitap dışında taslakta tuttuğum. Bana göre bu kitabımdan çok daha profesyonel ayarda, oldukça güzel bir kitabım var. Umarım içlerinden birisini bastıracağım ve hayalim için büyük bir adım atmış olacağım kitabı bastırarak. Bu adım benim daha ilk adımım ve önümde çok uzun bir yol var. Sizinle birlikte başarılarımız ve ilerlemelerimiz olacak ve açıkça hepsi sizin sayenizde olacak. Sonuçta verilen emeğin karşılığı elbet bir gün alınır. Bu platformda alamayacak olabilirim. Alamazsam da daha geniş kitlelere ulaştırabileceğime eminim. Yakında belki de fark ediliriz, kim bilir? Hayat bizim için çok hoş sürprizler hazırlamıştır belki de. Bizim yapmamız gereken tek şey inanmak. Önce inanacağız ve sonra başaracağız.

--------

-

Hayata yeni bir başlangıç gibidir kitap yazmak, ayrıca bir çok insana yeni hayatlar sunmaktır. Fakat cinayet gibi bir suç romanın varsa, hep en zor yerlerde ve en popüler yerlerde olursun. Lakin bu bir otobiyografi kitabı ise, tehlikedesindir. Her an yakalanma riskini üstüme alıp bu kitabı yazmalı mıydım?

Bu kitabı şuanda okuyorsanız ve ben ölmemişsem, muhtemelen yazmışımdır.

Çocukluğundan;

"Selin?"
"Burada!"
"Ela?"
"Burada."

"Zeme- Zemheri?" İşte o öğretmenlerin sürekli ismini yanlış söylediği öğrenci bendim. Veya; 'bu kız ismi değil mi?' Denilen o kişi bendim. Her ne kadar bu konudan hoşnut olmasam da o tahta başındaki kadın benim 'öğretmenimmiş' ve ona saygılı olmak zorundaymışım.

Acaba şuan kalkıp hocanın kafasını masaya vursam ne olur?

Bu tarz bir alışkanlığım vardı, her zaman şiddet üstüne senaryolar kurardım. Bu benim sinirimi bazen yatıştırır, bazen de iki katına çıkarırdı. "Burada." İlginç çocukluğum bir de bir sürü kitap ve film ile geçti. 14 yaşıma kadar yaklaşık 80 cinayet kitabı bitirdim. Her birine neredeyse takıntılı hale gelmiştim, durmadan kitap alıyor ve her birini 2 gün içinde bitiyordum. Ama şimdiden söylemiş olayım, aradığım bir şeyler vardı. Doğru kitabı arıyordum, fakat daha istediğimi keşfedememiştim, cinayeti, takıntıyı ve nefreti bolca içinde bulunduran, olay örgüsü gerçeği anımsatan, seni o kitabın içine sokan, kitabı okurken bir yandan yaşatan, yaşattıkça insanı korkutan bir kitapla karşı karşıya gelememiştim. O kitabı en yakınlarımda da aramıştım, en uzağımda da. 18 yaşıma gelene dek 40 kitap daha okudum ve yavaş yavaş kendimi yakın hissettim, sanki o kitabı okumaya, lakin aynı zamanda ölmeye yaklaşıyor gibiydim. Karmaşık çocukluğum yeni kitap arayışı ve aradığını bulma arzusu ile geçti. Sonra ise bir serüvene geçiş yaptım.

Artan kitap fiyatları ise ağır olarak bunalıma giriyordu. Bir kitaba 80 lira verilir miydi? Tamamen saçmalıktan ibaretti. İnsanlar artık artan kitap fiyatları yüzünden o kadar cahildi ki, insanların okuduklarını küçümseyecek dereceye düşmüşlerdi.

Şuan;

Ben şimdiye dek herkes tarafından küçümsenmişimdir mesela, "ne olacaksın, katil mi?" Gibi sorular ile defalarca karşı karşıya gelmiştim. Şuan 23 yaşındayım ve sanırım haklı çıktılar. Masum bir çok insanın canını aldım ve bunu aynaya bakınca gururla hatırladım. Artık polislerin bile bulamadığı bir yerde, yapayalnız tenha sokağında, küçük ve karanlık evinde yaşıyordum.

Dürüst olmak gerekirse ilgi çekici bir hayatım vardı. Herkes yaşamak istemezdi fakat gerçek aksiyon tutkunlarını bu tarz bir hikaye kendine çekebilecek derecede farklıydı. Kimse 'ben' olmak istemezdi ama, bilinmeyen birinin bu kitabını herkes okumak isterdi, cinayetler, kaçışlar ve saldırılar... Ben, ben olmaktan mutluyum, sadece oturup kitap okumuyordum artık, kendi isteğimle gerçeğe bulaşmıştım. Artık 'arananlar' listesinin en başına girebiliyordum, fakat ellerinde ne fotoğraflarım, ne de bir bilgim vardı. Bu yüzden beni bulmak imkânsız derecedeydi. Beni yakalamak için cinayet işlediğimi görüp kanıtlamaları gerekiyordu, -ki bu mümkün bile değil- kanıtlamaya çalışsalarda kanıtlayamadan 'bilinmeyen bir sebeple' ölürlerdi. Çünkü hayat bazen o kadar adaletsiz davranır ki size, yolda benimle karşılaşabilirsiniz.

Bir süre sonra işler çığrından çıkmıştı, artık sanki sinirimden dolayı değilde, eğlence için yapıyormuş gibi hissediyordum. Artık aynalarda kendi yüzüme bile bakmıyor, sadece simsiyah giyinip, şapkamı takıp dışarı çıkıyorum. Yapacağım her şeyi yapıp direkt olarak evin yolunu tutuyorum. Yani dışarıda herhangibi hayatım yoktu. Cinayet, kaçış ve korku dolu dakikalardan geriye kalan diğer saatlerimi evde geçiriyorum. Yani yaklaşık 20 saatimi evde geçiriyorum. Hâlâ kitap okumayı sürdürüyordum. Hatta evimin büyük bir kısmını kitaplar oluşturuyordu. Bu yaşam şartlarına alışmıştım, başka birine zindan gibi gelecek olan bu hayat aslında benim kötülüklerden arınmam gibiydi. Buna rağmen hayatımın her yerinde kötülükler peşimi asla bırakmazdı, zira ben bu hayattan rahatsızlık duymuyordum. Aksine beni kendine çeken hayat buydu, başka bir şekilde hayat düşünemiyordum. Bütün gün dışarıda gezmek, sohbet edip birileri ile takılmak benim için zindan gibi bir hayattı. Asıl sıkıcı olan şey onlardı. Ben tüm günümü kitaplara verip, bir günde bir çok hayat yaşamayı tercih ediyordum. Evim sessiz, ortalıkta kimse yoktu ve asıl istediğim hayat da buydu. Şuan istediğim her şeye sahipmişim gibi geliyordu.

Ayrıca, siz sormadan söylemiş olayım; tenha bir yerde oturuyorum, genellikle polis bile girmez o sokaklara, girecek olursa da çok uç bir köşede yaşadığım için dikkat çekmeyen ev sahiplerinden biriyim. İleride bir çok insan yaşamasına rağmen, profesyonel bir şekilde öldürüyorum ve asla yakalanmıyorum. Ama bilmiyorum, bunu üstüme bir başarı olarak almam çok doğru mudur? Yine de bunca yıl bu kadar çok kişiyi öldürüp, asla yakalanmamamı neye borçluyum?

Bence, kesinlikle yeteneğe.

Bunları düşünürken kendi hayatımın çekiciliğini yine düşündüm ve yeni bir karar aldım. Her ne kadar yazarlık yeteneğim düşük olsa da; otobiyografimi yazmak için ilk sayfayı açtım, Mürekkepli kalemimi elime aldım ve... 'Cinayet 1' başlığımı attım.

"Anlaşılan oldukça uzun bir kitap olacak."

•Bir katilin otobiyografisi•Where stories live. Discover now