Kameradaki Kuzen - BÖLÜM 3

37 1 0
                                    

İyi okumalar ☺

Multidekiler Meriç ve Cenk.

Yerime oturacakken Mete içeri girdi . Hemen arkasından bugün sırada ve okulda ilk defa gördüğüm ERASMUS la geldiğini düşündüğüm çocuk onu takip etti . Çok şaşırdım . Meteye "Yeni gelen öğrenciyle hemen kaynaşmışsın canısı ." dedim . Ufak bir kahkahadan sonra "Nilcim bu Jack ama sen Cenk de , tahmin edebileceğin üzere öğrenci değişim programıyla geldi . Ha bir de hatırlıyor musun bilmiyorum ama yazın kamera açıp dalga geçtiğimiz , konuştuğumuz , şakalaştığımız kuzenim Cenk bu . " demesiyle gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oldu ....

Hayır . İnanmıyorum . Bu o Jack olamaz.
Geride bıraktığımız yazın başında annem ve babam ölmeden önce Metelerde çok sık kalıyordum. Ailelerimiz sıkı dost oldukları için bu durum onlar için de güzel oluyor denilebilirdi .. Gece geç saatlere kadar yapılan çay partileri , bizim evde eğlenceler derken ben genellikle Metelerin evinde kalıyordum. Gene onlarda kaldığım bir gece Meriç erken uyuduğu için canımız sıkılmıştı . Biz de Metenin Amerika daki kuzenine kamera açmaya karar verdik . Hiç unutmam o gece çok eğlenmiştim. Kamera açtığımız kuzeni olan Jack ile şuan yanımızda olan Jack in aynı kişi olduğu konusunda şüphelerim var . Bir yaz insanı en fazla ne kadar değiştirebilir sorusunun yanıtı gibi duruyor karşımda .
Aklımdan bunlar geçerken Jack in elinin havada kaldığını fark ettim ve elimi uzatıp "Hoş geldin Jack . Hatırlamıyor olabilirsin , ismim Nil . " , "Seni unutmak aptallık olurdu Nil ." "Eee şimdi sana Cenk diyeceğiz değil mi ?" "Ne demek istiyorsan onu diyebilirsin Nil." ismimi söylediği anlarda gözlerim kararmaya başladı , sarsıldım ve sıranın üzerine hızlı bir şekilde oturdum . Meriç yanıma gelip elimi sıkıca tuttu ve "Bir şeyler yedin mi ?" diye sordu. Cevap verecek gibi hissetmediğim için kafamı evet anlamında salladım. "İlaçlarını aldın mı ?" diye sordu Meriç kısık bir sesle kulağıma . Ah ne çok soru soruyorlar. Sizce şu an soru cevaplayabilecek bir halde miyim ? Jack soruları cevaplayamayacak kadar kötü olduğumun farkına varıp beni kucağına aldı ve "Seni kamerada gördüğümden daha solgun bir tenle gördüğümde anlamalıydım. Revir hangi katta bilmiyorum ama seni revire götürüyorum kafanı göğüsüme daya , nasıl hissediyorsan geçecek." dedi bir solukta . Sonra yarım yamalak duyduğum bir diyolog geçti Meteyle aralarında . Sanırım revirin yerini falan sordu Meteye Jack. Daha fazlasını duyamamıştım zaten . Jack bacaklarımdan beni kavradıkca ben bedenimin hakimiyetini kaybettim ve gözlerim merdivenlerden inerken tamamen karardı.
Gözlerimi açtığımda başımda ilk yardım dersine giren Binnur hoca duruyordu . Revir doktoru izinli olduğu için sanırım benle o ilgilenmişti . Ilık ama kızgın bir ses tonuyla "İnsanlara hastalığını söylemek istemediğini biliyorum fakat ilaçlarını aksatırsan hastalığını arkadaşlarına söylemek zorunda kalacağım ki onlar senin hakkından gelip sana ilaçlarını içirsinler." dedi tek bir nefes de . Bana kızdığı ve beni düşündüğü ses tonu ve mimiklerinden belliydi. Hadi ama . Beni en son 3 ay önce böyle bir endişeyle uyaran kadın öldü. Yapma şöyle Binnur hoca . "Tamam hocam aksatmamaya çalışırım ilginiz için teşekkür ederim." dedim ve yavaş hareketlerle toparlanıp revirden çıktım . Devirden çıktığımda kulaklarıma dolan öğle arası ziliydi. Daha uzun , daha gürültülü ve normal zilin biraz değişiydi bu . Hızlı adımlarla sınıfa yürüdüm . Sınıfa girdiğimde hoca yeni çıkıyordu ve nasıl olduğumu merak eden bir kaç soru sordu. Hocaya kısa cevaplar verdikten sonra Meriçin yanina gittim ve dudaklarına yapıştım . Kötü olduğumda bunu yapmayı seviyordum .....

Umarım beğenmişsinizdir . XOXO

ERASMUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin