Günlerden salıydı...
Kendinden birgün sonraki gün olan
çarşambayı getireceği gündü, o gün başa
Gökyüzü
Fırına vermişçesine bulutları
kızartıp yakmaktan
renkleri dönüşmüştü
Adeta siyaha
Yenilmeyecek derecede olduklarını
belli ediyorlardı,
Yağdı yağacak oluşlarıyla
İlkbaharsa
verdiği güneşinin sıcaklığının kırıntılarını taç olsun diye başına,
Mevsimlerden sonbahar'aİki kadehi tokuşturup vurup
çeker misali birbirlerinden
Süheyla ve erol'un
öpüşme sahneleri de kısa sürmüştü
Erol'un süheylanın tükrüğüyle ıslanan
dudağından dudağını çekmesiyle
Erol
İşte o an
O kadehte ne var ne yok,
tek dikişte hepsini dikip,içercesine...
Koyup yerine
Başını çevirip geriye
bu kadar yeter dercesine
gidecekti ki geriye
Süheyla kadehindeki içkiyi tazelercesine koyup veriyordu
İç dercesine
İlk sözü olan çocukluk aşkım deyişiyleErol
İlk kadehte daha kafayı bulmuşçasına
Başladı yalpalamaya
Sağa sola yatık yürüyüşüyle
Tıpkı
Denizin derinliklerine atılıp yüzeyinde hava kabarcıkları çıkarıp
boğuldu boğulacak birini anımsatıyordu
Kızaran suratıyla
kurtarın beni dercesine
İşte o tablo
Dönüp, arkasını yüzüne bile bakmayıp
Bir elveda demeyen
Karşılıksız aşkın hikayesini anımsatıyordu görünüşüyle
Birden erol'un kulaklarından döküldü
gözyaşlarına duygusal müziğin melodileri
Gitme kal dönüp arkanı sarıl dercesineÖnceden gördüğü o üçlüden
birini asla yakıştıramamıştı
O oyunda oynayanlardan
Süheyla ve abisi hasan 'ın yanlarındaki ersin'e
İki seçenek onu zorluyordu .
Cebinden çıkarıp demir bozuk parayı
parmağıyla vurup döndürerek
atmalı mıydı havaya belirlediği
yazı tura
artık hangisi çıkarsa bahtıma diye yere
Yoksa belirtilerinin adeta su misali
başından aşağıya döktüğü
Karşılıksız aşka cevap mı?...
Vermeliydi. O, anda
Evet diyeAltında bulutların beyaza boyadığı
pantolonu
Üzerinde güneşin sarısından çalıntı
gömleği
Yeşilinse üzerlerine sepelediği
ayakkabılarının yeşiliyle
Sonunda sorulan sorulara
beklenen cevapları vermişçesine
Son kararım diye
Arabalarındaki şöförlerin çalan korna
ve küfürlü ağızlarına rağmen
Geçiyorduki
Karşıdan karşıya
Süheylada takıldı peşine vardılar
Ersin ve hasan 'ın yanlarına
birinci ve ikincilikle
Süheyla afedersiniz diyerek
Yaklaşık birkaç saat önceki yaşanılanları anlatmaya başlamıştı,
gerçekleriyle
Oturuyordum apartmanın içinde
Katlarımızın işareti olup evlerimize
götüren basamakların birindeErsin aceleyle inerek
gördüğünü söylemişti
Evinin peneresinin camından ikinizi
Karşılıklı yolda
İkimizde
hızla apartmandan çıkıp
yürümeye başlamıştık.
Hızlı adımlarla
Önce abimin yanınaNeler neler sığdırmıştık
yanınıza gelinceye kadar o kısacık ana
Sohbet açılmıştı aramızda
Nasıl olduysa,
Çocuklukta yaşadığımız ilginç olayları
anlatırken birbirimize
Oturduğumuz mahallenin bakkalından konuşurken
Erol'a bakarak
Çocukluk aşkım olduğun ortaya çıkmıştı,
Ersin'in ve abiminde ortaklığıyla
beraber dediğinde,Sanırsın
Bıçakla ekmeğin üzerine yağ,
sürer misali,
Kayıyorken
Erol 'un amcası
milletvekili hüseyin bey
arabasıyla yolda...
Sürme işi bitip durarak
Dördünü bir arada görüp
yol kenarında
Çiğnemeden direk yutarcasına
Arabasından inerek
kapısını açıp kapatmasıyla
dişlerinin arasında çiğnercesine
ses çıkaran adımlarıyla
Yaklaşarak yanlarına
Ateşi daha da harlarcasına korlarıyla
sıçrayıp can yakarcasına
Hüseyin beyde yakıyordu
Hasan 'ın canını
İki dudağının arasından çıkan laflarıyla
Her defasında konuştukçaHasan da
Namlunun ucuna kurşunları verip
tetiğe basarcasına
Bir bir sıralamak istiyordu,
karşılık verircesine, ona
Ne var ki
Kan kaybediyor misali
Yüzü adeta kanla boyalı kırmızılığı
Ellerinin titremesiyle
Canı yanarcasına
Konuşmakta bile güçlük çekiyordu,
Her defasındaSüheyla ersin ve erol
Uslu çocukları anımsatıyorlardı.
Ses çıkarmayıp konuşmayışlarıyla
ČTEŠ
Düşeş
PovídkyErsin ve erol Adeta meslek edilmişlerdi Kendilerine Beladan belaya koşarak böyle yaşamayı Erol 'un amcası Milletvekili hüseyin bey Elbet Birgün kesecekti torpilini Kalacaklardı. Dımdızlak; Düşüneceklerdi Nedir bunun ilacı