1.(Düzenlendi)

En başından başla
                                    

Başkan denilen şerefsiz mağarasından çıkmıştı. Kampın ortasına kadar getirilen kamyonetin kasasına çıktı. Sesini yükselterek dikkatleri üstüne topladı.

''hele hepiniz bakasınız.'' derin bir nefes aldı. Elindeki keleşin namusunu yere dayadı ve ona doğru yaslandı.

''Türk Polisi temizlik yapacakmış. Hereket olacakmış'' iğrenç kahkahaları aynı anda duyuldu. Kulak tırmalayan iğrenç sesleri.

''Diğer başkanlarınız ile toplantı yapmışızdır. Güzel bir garşılama yapacağız. Eki tepe arasında onları gıstıracağız. Her zaman olduğu gibi devletimiz için berber olacağız. De hayde gamyonetler toplansın.''

Bir kargaşa ile herkes işine dönmüştü. Yukarı aşağı koşuşturma vardı. Alya ise kaşla göz arası karargaha haber vermeye çalışıyordu.

Bütün şerefsizler oradan oraya koşturduğu esnada hızlı adımlarla gözükmediğinden emin olduğu tek yere gidiyordu. ''Heja!'' diye seslendi arkasından birisi. ''helaya gidiyom'' dedi. Kısa bir an arkasını dönüp elini havaya savuşturarak.

Arkasından seslenen şerefsiz ise ''tamam çabuk olasın'' demiş ve koşturmaya devam etmişti.

Botumdan çıkarttığı telsizle muhbire bağlandı.

- Çakallar uyandı. Kurtlar pusuda kalmalı. İki tepenin arasında ulumalı. Ölüm enselerinde. Yuvadan haber bekliyormuş.

- Ölüm beklemeli henüz erken. Kurtlar çakalları avlayacak. Ölüm bu gece can alacak.

Alya'nın içi son cümleden sonra ferahlamıştı. Demek bu gece, kamptaki bütün şerefsizler geberecekti.

Alya telsizi kapatıp tekrar botuna sokmuştu. Tekrar kampın ortasındaki açık alandaki kamyonetlere ilerledi.

Hızlı adımlarla kamyonetlerden birinin içine atladı.

***

İki tepe denilen yere yakın bir yerde kamyonetler durmuştu. Biraz yürüdükten sonra. Kamufle olmaları söylenmişti. Güya bomba ile ilgilenen ekip ise yola doğru iniyordu. Bombacıların başında ise Alya vardı.

Hızlı bir şekilde yola kablolar düzenlendi. ince şeffaf teller çok yakından bakılmadıkça görünecek şekilde değildi.

Alya, bütün kabloları güzel bir şekilde bağlamıştı. Kimseyi riske atmayacak bombanın erken patlamasını sağlayacaktı. Elindeki telsize konuştu ''bombalar hazırdır yılan çıkıyoruz''

Yılan, başkan denilen şerefsizin sağ koluydu.

Elindeki kumandaya sinsi bir bakış attı. Her biri, arabalar tellere takıldığında patlayacağını sanıyordu ancak bombayı Alya uzaktan patlatacaktı. Çok sert bir bomba kurduğunu düşünüyorlardı. Ama o en hafifini kurmuştu. Aradaki farkı tek anlayabilecek kişi de oydu.

"Hazır olasınız ha şimdi gelirler" dedi. Yılan denilen şerefsiz. Alya burnundan soluyarak işine odaklandı. İlerdeki virajdan önce bir ejder döndü. Arkasında bir kobra vardı. En arkada yine bir Ejder vardı. Bombaya doğru yaklaşmışlardı. Alya araçların etkilenmeyeceğini bildiği göstermelik bir mesafedeyken, elindeki düğmeye bastı.

O sıra çatışma başladı. Toz bulutuna doğru beklemeden ateş eden şerefsizler birer birer vurulmaya başladı. Onlar giderek azalırken. Yolun ters istikametinden iki araç daha gelmişti. Her biri çil yavrusu gibi oradan oraya kaçışmaya başlarken. Yılan "ne edersiniz siz. Kaçanı ben vururum. Gebertin şu Türk'leri" demişti.

Çatışma sesleri dur durak bilmezken. Şerefsizler giderek azalıyordu.

Araçların oradan bir ses geldi ''teslim olun, kaçacak yeriniz kalmadı''

Yılan korku dolu gözlerle etrafına bakınırken kuyruğu dik tutma çabasındaydı. ''çok konuşma Türk, hepiniz gebereceksiniz''

''söylediklerine kendin bile inanmıyorsun adi herif. Teslim ol kaçacak yerin yok''

Yılan'ın yüzü renkten renge girerken nasıl kaçacağını düşünüyordu.

Alya kaçabilirdi ama kampa tek başına dönerse fazlası ile dikkat çekerdi. buradan o şerefsizle Yılanla beraber kaçmalıydı.

Alya cebinde her daim bulundurduğu sis bombasına baktı bu şerefsizi kurtlara yem etmek içinden gelse de maalesef büyük yem için şu anlık göz ardı etti.

Yılan sağına soluna bakınırken. Alya yanına hızlıca geçiş yapmıştı. Arkasından ''yılan'' dediğinde korku ile sıçradı.

''ne vardır görmezmisin gebereceğiz az sonra, ne istersin sen'' sinirli ve hızlı bir şekilde konuşması ile Alya yüzünü ekşitti.

Alya kendi elleri ile öldürmek istiyordu bu şerefsizi. ''bizi kurtarmaya gelmişem, beni takip edesin''

''nasıl olacak o'' Alya elindeki sis bombasını gösterdi. Şerefsiz herif planını o kadar kusursuz ve garanti altında görmüş ki. ikinci bir plan kurmamıştı. Hazırlıksızdı.

Alya sis bombasını araçlara doğru fırlattıktan hemen sonra silah sesleri daha fazla duyulmaya başladı. Kimseyi kaçırmak istemiyorlardı.

Alya ve yılan hızla tepenin üst kısmına koşmuşlardı. Çatışma seslerine bir inleme sesi karıştı ''ah vurulmuşam Heja'' Alya kısa bir an baktı ona, bir dakika daha beklerse plan bozulacaktı. ''beni bırakmayasın yardım edesin'' Yılan konuştukça iyice yoruluyordu yarası sırtındaydı kampa kadar dayanabilmesi zaten mümkün değildi. Yılan daha fazla koşamadı. Yakarışlarına karışan inleme sesleri ile Alya'nın arkasında kaldı. Alya ilerledikçe silah sesleri de daha az duyulmaya başlamıştı.

Tepeyi aştığında son kez arkasına baktı.

Daha sonrasında beklemeden ilerlemeye başladı. Kafasında çoktan planını kurmuştu. Bu gece son geceleri olacaktı. Ölüm geliyordu.

*******

Selam.

İlk düzenlenmiş bölümümüz hayırlı uğurlu olsun.

Bir tık kısa oldu ilerleyen bölümlerde daha uzun olacak.

Hala eksiklikler olabilir, zamanla daha güzel olacağına inanıyorum.

Umarı beğenmişsinizdir yorumları ve yıldızlarınızı esirgemeyiniz lütfen.

Fikirlerinizi merak ediyorum. Her konuda.

Sizleri çok seviyorum.

Hoşçakalın...

Kayıp Bordo Bereli (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin