4)Hadi Tanışalım

880 51 82
                                    

??? Gözünden

Bahçede durmuş ne yapmam gerektigini karar vermeye çalışıyordum.Nereye gidebilirdi ki? Eğer kızların yanına döndüyse şimdiye kadar çoktan herşeyi anlatıp,kaçmış olabilirler. Her iki ihtimalde canımı çok sıkıyordu. Ama daha çok canımı sıkan bir düşünce vardı ki; birilerinin onu kaçırmış olabileceğiydi...
Böyle düşünmek istemiyorum ama ihtimal yüksekti. Çünkü kaçmaya çalışamayacak kadar yorgun ve yaralı olmalıydı. Birileri kaçırdıysa,onu kullanarak beni tehdit etmeye çalışıcaklarını biliyordum. O kızı yanımda tutmak zorundayım. Birilerinin arama ihtimaline karşı telefonumu yanıma almam gerekiyor.Telefonum yanımda değildi.
Hemen eve girdim ve hızlı adımlarla üst kata çıktım.Telefonu sakladığım yerden aldım. Tam aşağı inecektim ki bir vazonun yere düştüğünü duydum. Ses yatak odasından geliyordu. Her kim eve girdiyse hayla içerde olabilirdi. Silahımı yanıma aldım ve hemen yatak odama gittim. Kapının hemen yan tarafındaydım. Ani bişey yapmamak için sakin olmam gerekiyor. İçeriye daldım ve silahı karşı tarafa tuttum, bittin se~ bir dakika! O buradaydı....

Çok saçmaydı. O ne kaçmış nede kaçırılmıştı... Şaun karşımda yere eğilmiş vazonun kırık parçalarını topluyordu. Şaşkınlıkla ona bakıyordum,beni fark edince aniden irkildi. Tabii ki korkmakla haklı elimde silah var ve ona doğru tutuyorum. Kısa bir çığlık attı ve geriye doğru gitti biraz. Hemen silahı indirdim ve belime yerleştirdim

Blossom: ne yaptığını sanıyorsun!?

???: Asıl sen ne yapıyorsun ya! Neredeydin,hemen açıkla!
Blossom: Ne o birileri benim icin endişelenmiş gibi?...

Ne alakası var şimdi? Hem ona ne,ister endişe ederim ister etmem. Ve hiç umrumda değil kendisi,neden endiseleneyim ki? Hahaha

???: Neredeydin dedim,soruma cevap ver.

Blossom: amma abartın ya! lavabodaydım,bide izin mi alacaktım?

???:Evet, gerekirse lavaboya gitmek için bile benden izin alacaksın,haberim olmadan hiçbir yere gidemezsin

Blossom:gidemez miyim? Bir dakika ya,şimdi anlaşıldı derdin. Endişe falan etmemişsin ki,sadece kaçtığımı sandın. Beni bu hale getirdikten sonra bile tek derdin kaçmamış olmam. Yazık...

Ne diyeceğimi bilemedim bile. Haksızsın diyemezdim çünkü ikimizde onun haklı olduğunu farkındaydık. Ama bunu kabul edemezdim. Ona acımak gibi bir şansım yok

Yerdeki camlara baktı. Yarısı toplanmıştı. Yatağa tutunarak yerden kalkmaya çalışıyordu. Ayağını zorluyordu. Tam elimi uzatıyordum fakat bu hale getiren kişinin de ben olduğumu hatırladım. Yardımımı kabul etmezdi. Yerden kalktı ve yavaş adımlarla kapıya ilerledi. Nereye gidecekti ki?

???: Hey-

Blossom: merak etme kaçmıyorum,sadece aşağı ineceğim. Belki pencereden dışarıyı falan izlerim.

Hiçbirsey söylemedim bile. Bana kızgındı,Haksız da sayılmazdı ama umrumda değil. Burada oldugu sürece ne hissetiğinin bir önemi yok.
Peşlinden bende gitmeye başladım. Merdivenlerden yavaş ve temkinli adımlarla iniyordu. Bir eliyle duvardan destek alarak indi. Hemen arkasındaydım,beni fark etmiş olacak ki arakasına dönüp bana baktı. Tepki bile vermeden önüne döndü ve pencerenin yanındaki tekli koltuğa geçip oturdu. Sessizce dışarıyı izliyordu. Gece gece ne vardı ki dışarda,anlamıyorum. Yine de bisey söylemedim, zaten dışarı çıkmıyordu bir de dışarı izlemesine karışamazdım.

Kapıyı kilitlemeyi unutmuştum... Sessizce kapıya yanaştım ve kilitledim, kilidi de yanıma aldım.
Şimdiye kadar acıkmış olmalıydı. Yemek hazırdı, son düzenlemeleri de yapıp onu çağırdım. Mutfağa geçtim ve son yapmam gereken şeyleri de yaptım.

GİZLİ ŞİFRE (PPGXRRB) Where stories live. Discover now