8🌌Kurdun Nefesi

Start from the beginning
                                    

"Akıl mı kaldı be oğlum! Hadi dersten sonra Yavuz abinin mekanında görüşürüz."

"Tamam, dikkat et kendine."

Ufak bir kafa selamının hemen ardından kendi fakültesine doğru ilerleyen bedenle ben de giriş kapısına adımladım. Dertlerim derya olmuştu ama ben hâlâ devam zorunluluğu yüzünden bu sikik derslere gelmeye devam ediyordum.

"Ooo kimleri görüyorum."

İleriden bağırarak gelen yavşak Ahmet'le derin bir nefes aldım. Piçte öyle bir çene vardı ki konuştuğunda kulaklarıma kızgın şişler sokmak istiyordum.

"Sen okulun yolunu bilir miydin lan?!"

"Ahmet çenenin bağını si-"

Dudaklarımın üstünü kapatan eli ile sözüm yarıda kesildi.  Tam ağzının üstüne bir tane çarpacakken gördüğüm beden ile kaldırdığım elimi indirdim.

"Merhaba..."

Utana sıkıla selam ver güzel kızla dudaklarımdaki eli hızla ittim. Yeşil gözleri parıl parıl parlayan Ahu hafifçe tebessüm etti. O güzel gamzelerini gözlerimin önüne sererken benim de dudaklarımda onunkine benzer bir tebessüm peyda olmuştu.

"... Uzun zamandır derslere gelmeyince seni merak ettim. İyisindir umarım?"

Sorarcasına dudaklarından dökülen cümlenin hemen ardından gözlerinin önüne düşen birkaç saç telini nahifçe kulağının arkasına sıkıştırdı. Bütün hareketlerini ilgiyle takip ettim. Saçına vuran güneş ışığının yüzünün diğer tarafını nasıl gölgede bıraktığını bile inceledim.

"Derin!"

Yanımdaki bedenin dürtmesi ile kendime gelirken gözlerim yeşil gözlerden zor bela ayırıldı. Her bir zerresi özene bezene yaratılmış bir sanat eseri gibiydi.

"İyiyim. Dernekte biraz yoğunduk o yüzden derslere gelemedim."

Ona yalan söylemek içimden gelmiyordu. O kadar iyi kalpli biriydi ki sanki ona yalan söylersem bütün bir hayatım da yalan olacaktı. Ona karşı her zaman iyi yönlerimi göstermeye çalışıyor, onu gördüğüm her an daha iyi bir insan olmak için kendime söz veriyordum.

Son olaylar yüzünden onu düşünmeye bile vaktim olmamıştı. Güzel yüzüne bakarken bunun vicdan azabı ile sarsıldım.

"Ahh ben de hastasın sanıp endişelendim."

Rahatlayan bedeni ile dudaklarım kıvrıldı. Onu bana olan bu ilgisi fazlası ile hoşuma gidiyordu. Fakültenin en güzel kızının bana olan ilgisi nasıl olurda hoşuma gitmezdi ki?

"Ders notları için endişe etme ben sana kendi notlarımı veririm."

Sol yanındaki altın sarısı saçlarını zarifçe geriye atarken burnuma dolan kokusu ile yutkundum. Bir kaç haftadır zihnim o kadar saçma şeyle meşgul olmuştu ki onun şu an önümde olması bile kendime gelmeme yetmişti. İğrenç geçen bütün zamanımın üzerini örten güzel gülümsemesi yerini korurken yanımdaki davarın konuşması ile bakışlarımı ona çevirdim.

"Yenge, bana da notlarını verirsin değil mi?"

Hitap şekli hoşuma gittiği için sessiz kalıp karşımdaki güzel gözlere çevirdim mavi harelerimi. Al al olan yanakları birer gonca gül gibi tenini süslerken ne yanıt vereceğini merakla bekledim.

"Şey... Derin'e defterimi vereyim sende ondan al o zaman."

"Yenge var ya senin Allah'ına kurban be!"

Sevinçle havaya zıplayan Ahmet'i önemsemeden önümdeki güzelliğe bir kez daha tebessüm ettim. Onun dışında kimseye karşı bu kadar gülümsediğim olmamıştı ve o da bunu çok iyi biliyormuş gibi duruyordu.

Faşist Yemini (b×b)Where stories live. Discover now