📷32. Bölüm📸SEZON FİNALİ

Beginne am Anfang
                                    

*****

"Yanlarına gitmek istemiyor musun?" Yunus abimin sessizce kulağıma doğru söylediği söz ile kafamı ona çevirdim. Rıhtımdaki herkes şuan karşımda salondaki geniş spor koltuklarına gelişi güzel oturmuş kaçamak gözleriyle beni inceliyorlardı. Elimdeki reçelli ekmeği tekrar masaya bırakıp bu amerikan mutfağı dizayn edene önce içimden saymayı unutmadan abime cevap verdim.

"Hayır neden gidecekmişim ki?" Dedim özenle gözlerimi onlara dokundurmamaya çalışarak. Hepsi Demir'in etrafını sararak oturmuştu. Orman kralının etrafını kuşatan orman halkı gibiydiler. Demir sabahtan beri onu yok sayışımın farkında olduğu için patlayacak bir bomba gibi gözlerini üstüme dikmiş bir saattir tam karşıma geçip oturmuştu. Bir daha da kalkmayı düşünmüyordu.

"Sanki seninle konuşmak için bekliyor Aslan kral ve ordusu." Dedi abim gülerek. Onun bu yönünü seviyordum bakış açılarımız aynıydı. Güldüm istemsiz bakışlarım Demir ile buluştu. Yüzümde ki gülüşlerim yavaşça dağıldı. Sonra Demir oturduğu yerden birden kalkıp gitti.

"Ben doydum sende yediysen beraber dışarı çıkalım mı?" Abim içtiği çayı kenara bırakıp kafasını salladı. Oturduğu yerden kalkması ile bende kalktım. Üstümüzdeki bakışların eşliğinde dışarı doğru yürüdük.

"Sevda konuşmamız gereken konular var." Deste sonunda kendini tutmayı bırakmıştı. Ona doğru dönüp baktım. Sonra diğerlerine tek tek baktım.

"Konu nedir?" Dedim bana göre çok şey vardı konuşacak ama ona göre hangi konu önemliydi merak etmiştim.

"Senin bizimle konuşmak istediğin konular yok mu?" Bunu yüzüne yayılan bir hayretle söylemişti.

"Buna şaşırman garip ama cevap vereyim yok." Dedim kafamı dik tutarak kollarımı göğsümde birleştirdim. Sözlerim her ne kadar dik durma üzerine olsa da vücut dilim göğsümdeki ameliyat izini saklamaya çalışmıştı bir an.

"Yok öyle mi?" Dedi Şahin ayağa kalktı sinirle.

"Yok." Dedim bende aynı onun gibi sinirle. Beni konuşmak istediğim konular yoktu onlardan kaçmamış yada onları terk etmemiştim ben. Onların bana anlatmaları gereken konuları vardı o ayrı.

"Tamam iyi o zaman." Dedi öküüz biyolojik abim!

"İyi." Diyerek onu taklit ettim. Arkamı döndüğüm an Kurt bağırarak konuşmaya başladı.

"Peki merak etmiyorsun o zaman ben anlatayım. Dinleyip dinlememek sana kalmış. Zaten benim dışımda da kimse anlatacak gibi durmuyor. Demir abimde dahil. Sen hayata nasıl bakıyorsun bilmiyorum ama bizim hayata bakış açımızla bir olmadığı kesin. Kayıplarımız bile bir değil. Sadece sen acı çekmedin yada sen kaybetmedin. Deste ve Yakışıklı bir evlat kaybetti mesela onların acısı kadar mı senin acın büyük ya? Burada gördüğün her bir adam kayıp yaşadı. Kimse oturduğu yerden ağlamıyor en azından." Kurt'un kin ve nefret kusan sözleri ile dikkatli bir şekilde onu dinledim.

"Başındaki belayı biz temizledikten sonra abinle beraber gideceksin buradan. Ama burada olduğun sürece boyunca kimseye psikolojik baskı kurma. Bizim sende yaralarımız vara senin de bizde olma ihtimalini unutma." Dedi göz kırparak kafasını salladı. Dolan gözlerim ile onun gözlerinin içine baktım. Şahin araya girdi.

"Kurt o çeneni kapat. Yoksa ben kırıp eline vereceğim." Şahin'e bakıp alay dolu bir gülüş attı.

"Başımıza bu belaları sen ve o psikopat kız kardeşin açtı. Hala bana laf mı ediyorsun sen? Sende benimle aynı fikirdeydin ne oldu? Sevda'yı görünce mi değişti fikirlerin." Kurt'un sözlerini bitirdiği an gözlerimi diğerlerinde dolandırdım.

Beni suçluyorlardı..

Boğazımdaki yumru ile gözlerimi çektim onlardan. Elimin içinde sıcak bir el yer aldı.

"İt misin, Kurt musun anlamam kız kardeşim ile konuşurken üslubuna dikkat et." Yunus abimin sözleri ile Kurt sessizleşti.

"Beni suçlu buluyorsunuz?.." Dedim ortama yayılan kırgın cümlem içimde ki acıyla kelimelere bürünüp bir cümle olmuştu.

" Aranızdaki mevzu ne bilmiyorum ama kardeşimi dahil etmemeniz gerektiğini çok iyi biliyorum. Eğer bu şekilde bir kişi daha kardeşimi kırarsa burada bizi kimse tutamaz. Çeker gideriz kardeşimi ben tek başıma korurum." abim beni çekerek o ortamdan çıkaracağı sıra Demir ile yüz yüze geldik. Yüzümde ki ifadeden kaşları çatıldı.

"Ne oluyor burada?" Gözlerini gözlerime sabitlemişti ama sorunun muhatapı ben değildim.

"İtine terbiye ver." Yunus abim, Demir'e kısa bir cevap vererek beni de peşinde gittiği yere götürdü.

Kurt gibi mi düşünüyordu o da? Ben miydim onların başına bu belaları açan, onların kayıp acısı yaşamasına sebep olan..

Deste ve Yakışıklı'nın evlat acısı yaşaması.. Bastırmaya çalıştığım hıçkırıklar odaya girdiğimiz an kendini serbest bıraktı. Abimi bana sarılası ile ağlamaya devam ettim, sürekli benim suçumun olmadığını söylüyordu.

Ya benim suçum saydı?

Bölüm sonu

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Jan 28, 2023 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

•SEVDA KARAN•SEVDANIN KARASI ( SEZON FİNALİ)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt