24./Çünkü kimsenin incinmesini istemezdin

10.9K 1.1K 1.8K
                                    

24. bölüm: "Çünkü Kimsenin İncinmesini İstemezdin"

"Bu toplumdaki cehennemi kanunlar sadece senin gibi ipini kırmış cehennemlik domuzların çıkarlarını korumak için yapılmış ve size at koşturacağınız bir meydan bırakmış." -Hacı Aga,Sâdık Hidâyet

***

Taehyung, arabasını park ettiğinde sokağın sonundaki apartmanı işaret etti. "Oraya yürümemiz gerekiyor. Dikkat çekmemek için maske ve şapka takmalısın." Arka koltuğa uzanarak Jungkook ve kendisi için gereken şapka ve maskeyi aldı. Onun arka koltuğa uzandığını gören Jungkook, başını çevirmesiyle birlikte şakaklarına bir acı saplandı. Arabanın arka koltuğu çok tanıdıktı. Anılarını gömdüğü toprak ise çok inatçıydı. Küreği bir türlü toprağa saplayamıyor, altında yatanları çıkartamıyordu. Sadece acı çekiyordu.

Jungkook kendini zorlarken, "Biz..." diye fısıldadı. "Burada bir şeyler yaşadık mı?"

Taehyung bir an duraksadı ve Jungkook'a bakakaldı. "Bir şeyler, derken?"

"İşte..." Konuşmaya çalışırken karnına ağrılar giriyordu. Gözlerini bir türlü onun gözlerine değdirmiyordu. "Yaşadık mı?"

"Neden bahsettiğini bilmiyorum," diyerek anlamamış gibi davrandı Taehyung. Bir şeyler lafı, o geceyi anlatmak için yetersiz kalıyordu. O gece çok güzeldi. Hayatının en güzel gecesiydi. Böyle kısa ve anlamsız laflarla o geceyi tanımlarsa her şeyin büyüsünün bozulacağını düşünüyordu. Maske ve şapkayı Jungkook'a uzattı. "Bunları tak."

Jungkook, onları kabul etse de hemen takmadı. Hâlâ merak ettiği ve cevabını amaçsızca aradığı bir soru vardı. "Arka koltukta birlikteydik..." diye mırıldandığında Taehyung'un sabrını taşırmıştı.

"Belki de başkasıydı," diyerek kıskanç tarafını gösterdi Taehyung. "Sonuçta arka koltukta buluştuğun tek kişi ben değilim. Anıların seni yanıltıyor olabilir."

"Ne demek istiyorsun?"

Jungkook'un masum sorusu, Taehyung gibi kıskanç bir adamı çileden çıkartmaya yetiyordu. Ne yani, o ben değildim başkasıydı diyerek ısrarcı olsaydı Jungkook buna inanacak mıydı? Elektroşok bu kadar umursamaz mı yapıyordu insanları? Sırf intihardan kurtulabilmek için... en mutlu anları dahi geçmişte mi bırakmak gerekirdi?

"Dışarı çıkalım," diyerek Jungkook'un emniyet kemerine uzandı. Bedenleri birbirine yaklaşınca Jungkook da alışkanlıklarının kölesi olarak dudaklarını Taehyung'un dudaklarına yaklaştırdı.

Gözleri hafifçe kapandığında onun dudaklarına ağır hareketlerle ulaşmayı deniyordu.

Elektroşok sonrasında uyandığında yemek yemek için ağzına kaşık götürmesi gerektiğini hiçbir şey hatırlamadan, hafızasını zorlamadan bilmişti. Taehyung'un dudakları da öyleydi. Defalarca kez yaptığı ve alışkanlığa dönüşmüş bir davranış gibiydi.

Ancak Taehyung buna izin vermedi. Arabada emniyet kemerinin çözüldüğüne dair bir saniyelik gürültü çıktı. Ardından Taehyung geri çekildi ve Jungkook'un öpücüğüne karşılık vermemiş oldu.

Jungkook, büyük bir hayal kırıklığı hissederken gözlerini açtı. Taehyung'un geri çekilmesiyle birlikte suratına soğuk bir rüzgar çarpmıştı. Bu da dudaklarının titremesine sebep oldu.

"Taehyung..." dedi, derin sesiyle. "Ben..."

"Maskeni tak," dedi Taehyung. Sesi yumuşaktı ancak emrediyordu. Jungkook'un cümlesinin geri kalanını da dinlemek istemiyordu. "Gidiyoruz."

Jungkook aceleyle maskesini takarken gözlerini kırpıştırıyor, bir rüyanın etkisinden çıkmaya çalışıyordu. Arka koltuktaki kişinin Taehyung olduğuna neredeyse emindi. Arabadaki kokuyu tanıyordu. Tenine de bulaşan o koku; sıcak dudaklar ve etin ete çarpma sesi Taehyung'la arka koltukta bütün gece süren maceralarına ait kesitlerdi. Bu özel kesitleri hatırladıkça Taehyung'a daha çok dikkat kesiliyordu. Onun ne hissettiğini daha fazla merak ediyordu; çünkü kendisi pek iyi değildi. Her şeyi kesik kesik hatırlamak onu yoruyordu. Taehyung da anlam veremediği bir sebepten ötürü kızgın görünüyordu.

Do It For Love | TaekookWhere stories live. Discover now