Sözü Emre devraldı:

"Abi senin şu devrenin fotoğrafı filan var mı? Biz de bir sorup soruşturalım. Kesin bir şey olmadan da Elif'in yani Ay'ın gerçi daha kesin değil ama ay her neyse onun ailesine bu durumu bahsetmeyelim."

Fotoğraf. Aynısı perim de olan fotoğraf. Eğer Ay, Elif ise perimde niye o fotoğraf vardı.

Ahh.

Büyük bir şey dönüyordu. Bir çeşit oyun. OYUN! Tabi , onun söylemek istediğide buydu zaten. Neler olduğunu en başından biliyordu. Ama sorun şu ki bu oyun neydi, kuralları neydi en önemlisi kimler bu oyunun içindeydi.

Telefonumdan fotoğraf gösterdim.

Nişan günü çekilen fotoğraf.

O zamanki komutanımız Korkut albaydı.

Bizim kimsem

iz yoktu.

Albay erkek tarafı bende kız tarafı yani kız kardeşim yerine koyduğum kişinin tarafındaydım.

Tam yüzükler takılacağı sırada yüzükleri almış ve arkama saklamıştım.

Bir elimde yüzükler vardı. Diğer kolumda , kolumun altına aldığım kahverengi ve kumral karışımı saçlari ve ela gözleri ile biriciğim, Kübra'm duruyordu.

Asker tıraşlı, parlayan saçları ve biriciğim gibi ela gözlere sahip Kardeşim, abim Sinan'ım üstüme geliyordu.

Albay ise ortamızda durmuş Sinan'ı engelliyordu.

Albay. Herkesin korktuğu, çekimdiği Korkut albay.

Babam.

Öz değil. Evlatlık alan babam.

Annem.

14-15 yaşındayken ölmüştü.

Burak'ın konuşmasıyla düşüncelerimden döndü.

"Komutanım bu fotoğraflar, Gizem'in..."

Herkes o gün perimin gösterdiği fotoğrafa dikkat etmişti.

"Bilmiyorum Burak aklım çok karşık."

Telefonuma mesaj geldi. Okumaya başladım.

" Beyler, Gizem gelmiş. Albay gerilmemesi için buraya gönderiyor. Tanıdığımız için daha rahat edermiş. İbrahim bey de albay ile konuşup gelicekmis."

Cümlemi bitirmem ve adım sesleri gelmesi eş zamanlı oldu.

Hepimizin başı kapıya döndü.

Perim utanmış olmalı ki gözünü kaçırdı.

Burak ayağa fırladı hemen.

" Hoş geldin güzelim, iyi ki geldin gözüm a bunları görmekten kör olacaktı. Işık gibi doğdun.

Acı bir tebessüm etti.

Şu an iyi görünüyordu ama en yakın arkadaşlarından 2 tanesi ölmuş biri komadaydı.

Ne kadar iyi olabilirdi ki.

Burak perimi benim yanıma oturttu ve kendisi diğer tarafına oturdu.

Baktım.

"İyi misin perim"

Geriye yaşlandı.

"İyiyim. Arkadaşlarım iyi olmamı istedi. İyi olucam."

Pek bir şey anlamasam da onun iyi olmasına sevindim.

Demir konuşmaya başladı.

" Canım. Biliyorum zor olacak ama konuşmalıyız."

BÜYÜK OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin