Sedef (Düzenlemeye Alındı )

1Yıl sonra

YAZIM YANLIŞI GÖRDÜĞÜNÜZ YERDE YORUM YAPIN CANLARIM

Dağ görevimiz bitmişti yanımıza aldığımız teröristteler kırmızı bültenler alıyordu ve yiğit'in katilleriydi helikopterin gelmesini beklerken sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum ama olamıyordum yaptığımız baskında Macit ve seboyu almıştık helikopter iniş yaptığında biz de sırayla tek tek ilk başta teröristleri içeri atık sonra tek tek hepimiz helikoptere bindik ve kalkış yaptı helikopter

Aradan geçen yarım saatin sonunda hala helikopterdeydik teröristler sessizdi ama kendilerinin öleceklerini bildikleri için di

"O nasıl öldürdüğümü gördün değil mi asker seni nasıl öldürmedim ona şaşıyorum senin de ölmen lazım değil miydi ama olsun bir tane Türk kaldırdık o bize yeter" dedi sebo.

Sakin ol Sedef sakin ol bir şey yok bu adam zaten birazdan ölecek bilgiler lazım sakin ol nefes al nefes al. ben bunları içimden geçiriyordum

"Ulan it birazdan öleceksin hala ne konuşuyorsun " dedi Mustafa. Mustafa Keskin nişancımızdı bizim

Biraz sebonun yanına yakalaştım ve
"Duydum ki karın güzelmiş sebo istersen onu da senin yanına getireyim ne dersin benim için daha iyi olur doğru karını getirirsem oğlun da getirmeyeyim hakikaten onu Almanya'ya nasıl kaçırmayı becerdin bu her teröristin yapacağı iş değil ama güzel saklamışsın ikisinde bulamayacağımızı mı sanmıştım sen Türk askeri çok hafife almışım be sebo "dedim ve güldüm sebonun rengi bembeyaz olmuştu Bir bana bir macite bakıyordu helikopterde hafiften kırktılar çıkmıştı sebo'nun bu haline

Ondan başka konuşulmamıştı aradan 2 saat daha geçmişti ve biz karargaha varmıştık hala şu anda sebonun ve Macit öldürmek Fikri aklımdaydı ama işte olmuyor. sırayla tek tek helikopterden indik büyük kelle almıştık şu an elimizdeydi ama işte. albay karşımızdaydı biz de tek sıra olmuştuk bir adım öne çıkıp

"Kıdemli Yüzbaşı Sedef kurt görev başarıyla tamamlanmıştır komutanım"hemen 4-5 askere gelip sebo ve miro'yu aldı karşımızda albay hala bize gururla bakıyordu kırmızı bülten ne demek başarmak demekti

"Aferin askerlerim"biz hep birazdan

"Sağ ol"dedik

"Büyük iki kele getirdiğiniz için 3 haftalık tatildesiniz hançer timi ondan sonra sıkı bir dağa görevi sizi bekliyor bu arada yüzbaşım odama bekliyorum hemen, sizde de dağıla bilirsiniz asker " dedi albay

Tekrardan hep birazdan "sağ ol" dedik
Onlar hangar'a giderken bende albayın odasına doğru gitmeye başladım hala sırtımda çantam falan vardı ama aklımda tek soru vardı ona bir şey mi olmuştu albay alel acele böyle çağırmasın nedeni yiğit'e veya birine bir şey olmuştu böyle hemen çağırmazdı albay o önden ben arkadan beraber gidiyorduk albayın odasına albayın odasına varmıştık kendi koltuğuna oturdu ben de karşısında elimi anlıma koydum ve hazır ola geçtim albay derim bir nefes aldı ve konuşmaya başladı

"Kızım seni 8 gün önce yani bir hafta önce Ankara Hastanesi'nden aradılar önemli bir gelişme için" dedi albay ve sustu o an sanki zaman durmuştu benim için nefes alamıyordum kesinlikle yiğit'e bir şey olmuştu ama o Ankara şehir Hastanesi'nde değildi ki peki niye hastaneye dedi peki tekrar derin bir nefes aldı

"Kızım senin doğduğun gün 3 çocuk da doğmuş ve sizin karışma ihtimaliniz çokmuş bu yüzden DNA testi için seni çağırıyorlar sen gidene kadar hiçbir kimse DNA testi yaptırmadı seni bekliyorlar bundan dolayı seninle gidip ailenle tanışıp eğer hala sebebi kaynaşmanı istiyorum bu arada yiğit'e bir şey olmadı Siz gidip gelene kadar durumu nasıl bıraktıysanız öyle " dedi albay sanki o an zaman günlük güneşlik gelmişti bana az önce duran zaman sanki az önce durdurulmamıştı zamanı hemen derin bir nefes alıp albaya baktım