KADER -HYUNLİX-

10. Bölüm

~FELİX~

"Kahvaltıda ne var?"

Arkasında benim varlığımı hisseder hissetmez irkildi ve ardından yumurtaları tavada pişirmeye devam ederken "Omlet." Dedi

"Oooh. Omlete bayılırım!" diye ciyakladım.

"Sade ama kahvaltı için ideal." Belirtti.

"Oh, omletime fazladan peynir ekleyebilir misin?" Diye sordum ve tek kaşını kaldırarak bana döndü.

"Sana omlet yapacağımı kim söyledi?" Diye sordu.

"Yah! Yapmalısın! Yapmazsan, nasıl yiyeceğim?!"

Omuz silkti, "Kendin pişireceksin"

"Ama kendin gördün! Ben yemek yapamam!"

"Yani kabul ediyorsun, öyle mi?" diye alay etti.

"Evet, şimdi bana biraz omlet yap!" talep ettim.

"Hm... bilmiyorum. Karşılığında ne alacağım?"

"Ne- bilmiyorum! Zaten ne istiyorsun?!"

"Bir öpücük."

Ona şaşkın bir ifadeyle baktım ama gözleri tavaya fazla odaklanmıştı. Tabağı tezgaha koydu, daha sonra bana döndü ve dudaklarını kıvırarak "Öpücük." diyerek gözlerimle buluştu.

Boğazımı temizledim ve bakışlarımı ondan kaçırdım, "Eğer benimle tekrar dalga geçmeyi düşünüyorsan, bu işe yaramayacak." Ona söyledim.

Vücudunu bana doğru kaydırdı ve kollarını kavuşturarak tezgaha yaslandı, "Hayır, ben ciddiyim. Karşılığında istediğim bir öpücük."

"Tabii o zaman" dediğine hala inanmayarak alay ettim.

Sırıttı, aniden kolumdan tuttu ve pozisyonlarımızı değiştirmek için beni çevirdi. Beni tezgaha yasladı, yüzünde sinir bozucu bir sırıtışla bana derin derin bakıyordu. Elini belime koydu ve kendine yaklaştırdı. "O zaman benim olanı alacağım."

"N-ne?" Neler olduğunu anlayamadan
Parmağını çeneme koydu ve çenemi gözleriyle buluşması için kaldırdı. Yutkundum ve gözlerimi kapatıp dudaklarımızın temas etmesini bekledim.

Ama asla olmadı. Gözlerimi açtığımda, yüksek sesle güldüğünü gördüm. "Yüzünü görmeliydin!" dedi gözünden akan sahte yaşı silerek. Piç herif!

Yüzümün kızardığını hissettim. Onu sertçe kendimden uzaklaştırdım. Utanarak yere baktım ve yumruğumu sıktım. Ona sert bir bakış attım, "Seni aptal." dedim kısık sesle.

Gülmeyi bıraktı ve gözlerimin içine bakarken gözlerini kırpıştırdı, "N-bekle... Aslında kızgın değilsin, değil mi?"

Alay ettim, yavaşça ona yaklaştım, "Nasıl cüret edersin..." Geri çekildi, "Beni kandır..."

"Felix?"

"Böylece... SENİ O.Ç.!"

"Siktir!" Küfür etti, hemen arkasını döndü ve koşarak onu kovalamamı sağladı.

"Buraya geri dön, seni aptal orospu çocuğu! Seni aşağılık herif seni yakalarsam ..." Bağırdım.

Güldü, "Yapabilirsen yakala beni!"

"Sen...!" Tüm gücümü kullandım ve sonunda onu yakalayana kadar olabildiğince hızlı koştum. Onu ittim, yere düşmesini sağladım ve üzerine çıktım, yumruklarımı sıktım tüm gücümü kullandım ve yumruk atmak için elimi kaldırdım ama sol eliyle engelledi.

"Senin gibi birine yakışıyor mu?" Sinirle dişlerimi sıktım. Yumruğumu çekti pozisyonu değiştirip o benim üstüme çıktı ve bedenlerimizin aramızdaki boşluğu tamamen kapatmasıyla sonuçlandı. Yüzlerimiz arasında santimler vardı, nefesini bile hissedebiliyordum. Sırıttı, "Ee? Bir sonraki hamlen ne sevgilim?"