•:*'¨'*:•.☆2☆•:*'¨'*:•.

299 36 70
                                    

Juniper Reyes

"Maaaa!"

"Geliyorum kuzum."

Islak saçlarını bir havluya hızla sardıktan sonra çoktan uyanmış olan Bennet'ın yanına koştun. Seni görünce ağzına soktuğu minik yumruğunu çıkardı, "Maa!"

Üzerindeki askılı bluzun sağ askısını indirip Bennet'ı kucağına aldın, "Gel bebişim."

Bennet büyük bir açlıkla meme ucunu dudaklarının arasına alırken onu daha rahat bir pozisyonda tutmaya çalıştın.

Birkaç dakika boyunca huzurla Bennet'ın karnını doyurmasını izledikten sonra Bennet minik elini göğsüne götürerek ittirdi ve gulk sesiyle senden ayrıldı.
"Doymuş mu benim tosunum?"

Benny kucağında hareketlenirken onu yatağın üzerine bırakıp kıyafetini düzeltip yeniden kucağına aldın. Peluş tavşanını da diğer eline alıp kucağındaki Benny ile salona yürüdün.

Kıvırcık saçlarını dağınık bir topuz yapıp Bennet'ı yerleştirmek için kanguru ana kucağını üzerine giydin. Bennet'ı nazikçe içine yerleştirirken minik elleriyle sana saldırmaya çalıştığında onun ellerine ufak öpücükler kondurdun.

"Annelere saldırılmaz çocuğum, ben seni kaç ay karnımda taşıdım, taşımaya da devam ediyorum. Vefasız olma."

Kendi kendine mırıldanırken, Bennet de yavru kedi gibi mırıldanıp kafasını senin göğsüne yasladı. "Uyy, annesinin kuzusuu."

Bennet'ın başının üstündeki, genini senden aldığı belli olan kıvırcık saçlarına bir öpücük kondurup minik bebeğin poposuna birkaç kere yavaşça pat pat vurdun.

"Oğluşumla date yapacağız. Bana değer veren tek erkek o çünkü."

"Ihh." Kısa bir pırt sesi. Kendi kendine kıkırdayıp Bennet'a baktın.

"Bu gün osuruk krizi yok anlaşılan."

Anahtarını ve bez kol çantanı koluna takıp kapıya ilerledin. Bennet'ın rahat bir pozisyonda olduğuna emin olduktan sonra kapıyı açıp ardından kilitledin. Karşı komşunun kapısına ters bir bakış fırlattıktan sonra merdivenlerden inmeye başladın.

Apartmanın küçük bahçesinden çıkmadan önce yaklaşan motor sesini duyunca kaşlarını kaldırıp sesin kaynağına doğru baktın. Yaklaşan motoru görünce içindeki öfkenin açığa çıktığını hissettin. Bennet kucağında rahatsızca hareket etmeye başlayınca bir elini onun poposuna yaslayıp yanında olduğunu belirttin.

Motorun sesi gittikçe yükselirken komşunun nasıl kolayca motoru kavradığını ve motoru bağırttığını izledin.
"Maa!"
Bennet tepinip kafasını göğsüne yaslayıp minik avcunu sana vurduğunda bez çantanı omzuna alarak diğer elinle de onun minik kafasını tuttun.

Bahçenin kapısından uzaklaşıp kaldırıma çıkarken Eren çoktan kapıya ulaşmıştı. Garaj kapısını açmak için motorundan indi. Sizi gördüğünde aniden durdu, kafasındaki siyah kaskı çıkartırken bu anı Bennet'ın görmediği için şükrettin. Küçücük bebeğe kafasındaki siyah kaskla travma yaşatabilirdi, gözlerini kırpıştırıp Eren'in topuz yaptığı uzun saçlarına baktın.

Size kaşlarını çatarak bakarken Bennet kucağında tepinmeye devam etti. "Bebeğim, sakin ol." diye fısıldadın.

"Ağlak bebeğine söyle gündüzleri ağlamasın uyuyamıyorum."

Kafanı yavaşça kaldırıp öfkeli bakışlarını Eren'e çevirdin. Boğazından yükselen sinire engel olamayıp sesini yükselttin, kucağındaki Bennet ani sesle irkilirken hıçkırdı.

previously ¦ e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin