"devran söyledi" diyerek memnuniyetsiz şekilde konuştu.
Bir iki bir şey daha söylemişti ama anlamadım.

---

Güzel bir kahvaltının ardından yakınlarda olan bir Avm'ye gelmiştik.
Abim çoktan bileti aldığını söyledi.
Çok seveceğim bir filmmiş.
Aşırı merak etmiştim böyle diyince.
Hemen geliyorum diyip giden abim beş dakika sonra elinde kocaman bir patlamış mısırla geldi.
Bu haline ne kadar gülsemde çok hoşuma gitmişti.

Filmin başlamasına az kaldığı için salona geçip yerlerimize oturmuştuk.
Salon dolmaya başladığında şaşırdım biraz.
İçeri anneleri yada ablaları babaları veya abileriyle beş yaş arası çocuklarda girmişti.
Demek ki korku veya aksiyon değildi.
Iyy inşallah romantik bir film değildir hiç sevmem.
Abime güvenerek hata etmemiştim inşallah.

"anneğğ bu abla niye burda" diye beni göstererek sormuştu yan taraftaki çocuk.
Annesi eğilip kulağına bir şeyler dedikten sonra önüne döndü.
Ayrıca sanane velet.
Asıl senin ne işin var burada.

---

Hata etmiştim, abime güvenerek hata etmiştim.
Çocuklar haklıydı babasını satayım benim burda ne işim vardı.

"abi cidden bir daha sinamayı unut" dedim hem sinirleniyor hem gülüyordum.
Benim devrelerde yandı.

"abicim niye kızıyorsun ki seversin sandım hem görmedin mi abiler kardeşlerini getirmişti" dedi.
Hala kendini savunuyordu allahım sabır ver.

"abi çocuklar beş yaş arası beş ben on yedi olacağım yakında" dedim.

"sen filmi beğenmedin kesin ben anladım" dedi alınmış bir ses tonuyla.
Şaşkınca abime bakıyordum.

Adam beni film diye diye MAŞA VE KOCA AYI'NIN ANİMASYON FİLMİNE GÖTÜRDÜ Lan.

Sinirler kafamı sağa sola sallayarak önüme döndüm.
Çizgi film severdim arada izlerim de ama sinemada bir sürü veletlerle izlemem ayrıca dalga geçmişlerdi benimde.
Bitlene siceler.

---

Sinema faciasından sonra lunaparka gelmiştik.
İşte bunu sevmiştim çünkü birbirinden güzel oyuncaklar vardı.
Hepsine binmek istiyordum hemen.
Abim benim bu halimi görünce gülerek sarılmıştı.
Anından sarılışına karşılık vermiştim.
Abimle vakit geçirmek güzeldi.
İçinde hala çocuk kalan bir yanı vardı.
Ve çok eğlenceli biriydi baş başayken.
Onu daha iyi tanımama fırsat olmuştu bugün.

Önce atlı karıncalara binmiştim.
Abim sanki küçük çocuğu tutar gibi yanımda ayakta duruyor ve tek eliyle belimden tutuyordu.
Aman sıkı tut düşerim belki.
Tövbe ya.

Daha sonra hız treni, dönme dolap, gondol ve bir kaç oyuncağa daha binmiştik.
Aşırı eğleniyordum şu an.
Abimle boy aynalarının önüne geçip bir sürü fotoğraf çekinmiştik.
O kadar komiklerdi ki.
Kilolu gösteren, zayıf gösteren, kısa boylu ve uzun boylu gösteren komik aynalardı.

Şimdi ise abim bana atış yaparak oyuncak almaya çalışıyordu.
Bense az önce aldığı pamuk şekerini tıkınıyordum.
Cidden küçük kız çocuğu gibi gözüktüğüme emindim şu an ama benena.
Abim bir kaç atışı kaçırınca aklıma gelen sinsilikle gümlesedim.

"istersen bırak abi zorlama ya. Aydın'a gidince dayım alır onun atışları çok iyi" dedim.
Arka fonda yalaaaann yalannn şarkısı çalışıyor.
Abim Kaşlarını çatarak bana doğru döndü.
Sonra tek kaşını kaldırarak güldü.
Ama bu alaylı bir gülüştü.

"demek dayının atışları çok iyi hahh. Sen abini görmedin daha" diyerek önüne döndü.
Oyuncu adama ücreti ödeyip baştan başladı oyuna.
Oyun bittiğinde Şaşkınca abime baktım.
Çünkü sırf dayıma inat almıştı o oyuncağı hemde çok tatlı disney Eeyore'nin peluşuydu.
Abicim özür dilerim ama sen böyle hırs yaparsan ben bu kozu hep kullanırım.

V İ R AWhere stories live. Discover now