"Al bakalım küçük, ama beni bir saniye bekle tamam mı?"

Genç çocuk heyecanla kafasını sallarken, elindeki suyu sahiplenircesine sıkı sıkı tutmaya başlamıştı. O kadar sabırsızdı ki bakkalcı adamın telefonda görüşmesini bile bekleyecek durumda değildi.

Ta ki duyduğu sesle yerinde dona kalana kadar. Elindeki şişe yere sertçe düşerken, parmaklarının güçsüzleştiğini hissetmişti.

"Seni küçük orospu!"

Genç çocuğun vücudu titremeye başlarken, zeytin gözlerinin yavaş yavaş dolduğunu da hissetmişti.

"Kusura bakmayın siz alın şu beş lirayı, onu bana verin, çocuk işte."

Babasının dediği şeyle dudakları titremeye başlayan genç çocuk, düşürdüğü suyu yerden almak için eğildi sırada küçük parmaklarına basılan ayakla birlikte çığlık atmıştı.

Artık geri dönüşü olmayacağını biliriyordu. En azından hedefinden şaşmamalıydı.

Ki eve kadar babasının onu iteleyerek götürmesine izin vermişti.

"Yürü! Seni geberteceğim orospu çocuğu!"

Çocuğun birden yere fırlatılmasıyla elinden düşen şu şişesi bir olurken, annesi bağırtılara gelmişti. Çünkü biliyordu ki kocasının eve gelmesi hayrı alamet değildi...

"Senin bu oğlun varya bu oğlun! Benim parama el sürmeye kalkmış!"

Kadın anında yerde ağlamakta olan çocuğuna bakarken, hızla yerden kaldırmak için yeltenmişti. Lakin kocasının iteleyerek yere düşürmesi bir olurken, kemerini çıkartarak yerdeki küçük çocuğa vurmaya başlamıştı.

Öyle acımasız öyle kin dolu vuruyordu ki ağzından gelen kötü kokular sarhoş olduğunun göstergesiydi

"Yapma! Bırak! O daha çocuk!"

"Çekil! Çekil yoksa sıra sanada gelecek!"

Genç çocuğun acı dolu çığlıkları evi doldurmaya yeterken hıncını alamayan adam yerde bulduğu yastığı genç çocuğun suratına kapatmıştı.

Ölmesini isteyecek kadar gözü dönmüştü...

"Yapma! Ölecek! Kimse yokmu! Yardım edin!"

Hasta kadının yalvarışları ve feryatları bütün evi hatta mahalleyi bile inletecek derecede çok çıkıyorken, kimsenin onlara yardım etmiyor oluşu içinin bir kor gibi yanmasına neden olmuştu.

"Bırak seni pislik herif! Jisung!"

Bir süre sonra kımıldamayan küçük bedenle birlikte, adamın yastığa uyguladığı baskı da kesilmişti. Hızla ve korkuyla yastığı çekerken rastgele bir tarafa fırlatmıştı.

"Şşş uyan! Lan! Kalsana!"

Cansız şekilde yerde yatan küçük bedenle birlikte kadının, boğazının yırtılırcasına bağırması bir olmuştu. Yerde yatan cansız beden oğluna aitken evi feryatları ve ağlama sesleri ile inim inim inletmişti.

Ona nazaran adam korkuyla ve küfür ederek evden apar topar çıkarken, gerisinde ölmüş olan oğlunu ve ağlamaktan pert olmuş karısını yanlız bırakmıştı.

Kadın zorla ayağa kalkarken, oğlunun cansız bedenine yetişemeden yere yığılması bir olmuştu. Gözündeki yaşlar durmak bilmezken kalbi, oldukça şiddetli bir şekilde sıkışmaya başlamıştı. Ağzından çıkan son şey ise

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now