kontrol

180 43 5
                                    

Yatağımda uyanık yatıyorum, gözlerimi tavana dikmişim, az önce gördüğüm kâbusun etkisi hâlâ üzerimde. Vücudum gergin, zihnim bulanık. Kalbim bir türlü sakinleşmiyor, hâlâ o karanlık rüyanın izlerini taşıyorum. İçimde bir şeylerin yanlış gittiğine dair yoğun bir his var. Her şey kontrolden çıkıyor gibi. Ama bunu nasıl açıklayabilirim? Ben bile tam olarak ne olduğunu anlamış değilim.

Gözlerimin dolduğunu fark ediyorum. Onları sıkıca kapatıp derin bir nefes alıyorum. Ellerim titriyor, gözlerimi ovuşturuyorum, kendimi toparlamaya çalışıyorum. Yatağımdan kalkıp odanın içinde yürümeye başlıyorum. Küçük bir adım bile atmak, içimdeki sıkıntıyı biraz olsun hafifletiyor. Masama yaklaşıyorum, belki de oturmak iyi gelir diye düşünüyorum. Masada duran eski bir defter dikkatimi çekiyor. Alex Jones’un günlüğü... Yeni bir şeyler yazmak için boş duruyor sanki.

Bir an duruyorum, sonra içimdeki karmaşayla deftere uzanıyorum. Temiz, boş sayfalar bana bakarken kalemi elime alıyorum. Yazmak… Belki beni biraz rahatlatır.

**Sevgili Günlük,**

*Bazen burada, bu bedende sıkışıp kalmışım gibi hissediyorum. Neden buradayım? Bu dünya bana hem yabancı hem de tanıdık geliyor. Ama buraya ait olmadığımı her geçen gün daha fazla hissediyorum. James, Sirius, Remus, hatta Regulus bile buranın bir parçası, ama ben... Kendimi başkasının hikâyesinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Yine de buraya gelmemin bir nedeni olmalı, değil mi? Hepimizin bir amacı vardır, değil mi?*

*Regulus… O bana yakın. Onunla, başkasına açmadığım şeyleri paylaştım. Onun yanında kendimi daha az yalnız hissediyorum, ama bazen o bile bana ulaşamıyor gibi.*

Duraksıyorum. Yazmak iyi geliyor ama aynı zamanda içimdeki karmaşayı daha da ortaya çıkarıyor. Derin bir nefes alıyorum, sonra devam ediyorum.

*Çapulcular… Onlar bu dünyanın merkezi gibi. Her şey onların etrafında dönüyor. James, Sirius, Remus, ve Lily... Lily ile ilişkim başta zordu. Ama zamanla en yakın dostlarımdan biri oldu. Beni kabul etti. Bu bana biraz olsun umut veriyor.*

O an rüyam aklıma geliyor. Ormanda annemin sesini duymuştum... Ateş ve korku her şeyi sarmıştı. Ellerim titreyerek günlüğe yazmaya devam ediyorum.

*Rüyamda annemin sesini duydum. "Minik kuşum, sana öğrettiklerimi hatırla," dedi. Ateş... O kadar çok ateş vardı ki… O zamanlar bile bazen içimde bir gücün uyandığını hissederdim. Ama o gücü kontrol edemediğimde, her şey bir kâbusa dönüşüyordu.*

Derin bir nefes alıyorum. Annemin öğrettiklerini hatırlamam gerektiğini biliyorum. İçimde bir şeyler uyanıyor, ama onları kontrol edemezsem neler olabileceğini tahmin bile edemiyorum. Günlüğü kapatıp masaya bırakıyorum, ama hâlâ içimde bir huzursuzluk var. Yatağa geri dönüyorum ama uyumak zor olacak. Ormandan gelen o hışırtılar sanki hâlâ kulağımda yankılanıyor.

Birden bir ses duyuyorum. Derin, tanıdık bir ses: *"Hey tatlım..."*

Kalbim hızla çarpmaya başlıyor. Bu annemin sesi mi? *"Anne?"* diye fısıldıyorum, yarı uykulu halde. *"Bu sen misin?"*

"Fazla zaman yok. Sana öğrettiklerimi hatırlamalısın minik kuşum. O ateşi kontrol etmeyi öğrenmek zorundasın. İçindeki gücü hatırla."

Şaşkınlıkla yutkunuyorum. *Ateş mi? Ormandaki o antrenmanları mı kastediyorsun?*

“Evet,” diyor annem, sesi yumuşak ama kararlı. "Bunu yapabilirsin. Sen düşündüğünden çok daha güçlüsün. Gücünü kontrol etmelisin."

Bu sözler zihnimde yankılanırken birden uykumdan sıçrıyorum. Kalbim hızla çarpıyor, nefesim düzensiz. Oda karanlık, ama annemin sesi hâlâ kulaklarımda yankılanıyor. İçimdeki gücü kontrol etmem gerektiğini biliyorum. Bir an tereddüt ediyorum, sonra kararlı bir şekilde yatağımdan kalkıp ormana doğru yürüyorum.

Gece soğuk, ama beni durdurmuyor. Ormanın karanlıklarına doğru ilerliyorum. Annemin öğrettiklerini hatırlayarak derin bir nefes alıyorum. Ateşi kontrol etmeliyim. Elleriyle bir hareket yapıyorum ve etrafımda küçük bir ateş çemberi oluşuyor.

Ama bir şeyler ters gidiyor. Ateşi kontrol etmek zorlaşıyor. Panik içimi kaplıyor. Alevler büyüyor, beni sarıyor. "Hayır! Hayır!" diye bağırıyorum, ama kimse beni duymuyor. O an karanlığın içinden bir figür görüyorum. Voldemort’un hortlukları... Gerçek mi, hayal mi bilemiyorum. Kalbimde derin bir korku hissediyorum. Geri çekiliyorum, çığlığım ormanın karanlığına karışıyor...

𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now