"Bana yardım eden bir ekip olacak ve..."diyerek son heceyi uzattığında geriye birkaç adım atıp ellerimi havaya kaldırdım.

"Beni düşünmediğini söyle."

Ben böyle şeylere bulaşmazdım. Hem bu okulun kurallarını bilmiyordum bile. Ortada kendini Manhattan sosyetesinden sanan tuhaf tipler vardı. Bir tarafta ise kendini sokak çocukları sanan tipler... Hayır, bunları aynı anda memnun etmek hiç kolay değildi ve ben bu işe bulaşmayı cidden düşünmüyordum.

"Sana ihtiyacım var!"

"Sadece zararım dokunur."dedim yalvarır gibi.

Sarı saçlarını omzundan geriye atıp ellerini beline koyduğunda patron gibi görünmüştü. Bu işi halledecek ve ben de ona yardım edecektim. İkna edecekti.

"Ben yıl sonu partisinin organizasyonundan sorumlu kraliçe adayıyım ve senin ekibimde olmanı istiyorum."

Yüzüme bir gülümseme yayılırken kaşlarımı kaldırdım. Özgüveni etkileyiciydi ama...

"Ve söylemem gerekir ki Bora ağzından bir şey kaçırdı. Bilmek istersin diye düşündüm."

Tamam, bu biraz ikna edici olabilir.

"Üzgünüm seni böyle ikna etmek istemezdim ama..."

Mecbur. Anlıyorum.

Derin bir nefes aldıktan sonra "Tamam. Elime yüzüme bulaştırdığımda sorumlu sensin ne de olsa kraliçe adayı."dedim.

Sıkıcı yaz okulunu belki kafamı bu organizasyona vererek atlatırdım. Pollyannacılık dersleri başlasın.

"Yaşasın!"

"Evet. Dinliyorum."

"Arka bahçeye gidelim mi? Burası çok gürültülü."

Kafamı sallayıp peşine takıldığımda etrafın uğultusunu fark ettim. Haklıydı. Galiba tüm öğrenciler bahçedeydi ve hepsi bir şeyler konuşuyordu. Hava o kadar sıcaktı ki okul binasında olmamlarını anlıyordum. Bu yaz okulu da bu uğultuyla geçecek demekti.

Arka bahçe ön bahçeye göre daha sakindi. Banklardan birine oturduğumuzda saçlarını kulaklarının arkasına ittirdi. Nefesimi tutmuş onu beklerken parmaklarımı birbirine kenetlemiştim.

"Aslında bunu sana söylemekte kararsızdım ama biraz mecbur kaldım. Tekrar özür dilerim."dedi dudaklarını sarkıtarak. Semih bu kızın neresini çekici bulmamıştı acaba? Bazen cidden fazla aptal olabiliyordu.

"Hayır. Anlatmanı tercih ederim. Lütfen söyle."

"Tamam Bora'yla biraz konuşmuşlar. Bora onun seninle takılmaya başladığından beri daha... Kavga eden birine dönüştüğünü düşünüyor. Seni suçlamıyor, yanlış anlama!"dediğinde sesini alçaltmıştı. Oturduğum yerde kalçamı kaydırıp daha çok öne gittikten sonra ellerimi çözüp avuç içlerim masaya değecek şekilde koydum. Bunu Ömer de söylemişti. Daha farklı bir şekilde ama temelde ben hayatına girdiğimden beri Meriç onlara göre daha da çok kavga eder olmuştu.

"Neden böyle düşünmüş?"

Cansu kulağının arkasından kurtulan saçını tekrar yerine ittirdikten sonra benim gibi masasın üstüne uzandı.

"Senin onun için farklı olduğunu düşünüyor. Bunun herkes farkında. Yani onun gerçek bir ilişkisi olacağını tahmin etmezdim. Öyle birine benzemiyor."dediğinde kafamı salladım. Bunlar tahmin edilebilir repliklerdi.

"Bora onun seninle olarak kendinden taviz verdiğini düşündüğünü söyledi. Anlattığına göre Meriç'e karşı olan bir sürü insan varmış. Onlara karşı güçsüz gözükmemek için daha sert davranmaya başlamış."

Kötü Çocuk I & IIWhere stories live. Discover now