YILBAŞINA ÖZEL BÖLÜM (BAŞKA BİR EVRENDE)

384 30 97
                                    


00:00

01.01.2023 PAZAR

Madrigal - Seni Dert Etmeler
Bahadır Sağlam - Kır Papatyası

ÖZEL BÖLÜM:
EN GÜZEL HALİYLE

Çok değil, sadece saatler vardı yılbaşına girmemize.

Bu yılbaşı geçen yılbaşına göre daha soğuktu. Soğuğu seviyordum. Karlar gökyüzünde koparak yeryüzüne tutunurken ben, merkezin cam kenarında, bacaklarımı kalorifere yaslamış, dışarıda yağan karı izleyerek üşüyüp, ısınarak ânın tadını çıkarmaya çalışıyorum ama mutlu değildim.

En azından bu yılbaşı için öyleydi.

Birisini bekliyordum.

Yılbaşı gecesinden önce orada olurum, diyordu ama yoktu. Ve zaman su gibi akarken, yollarını beklediğim kişi değil merkezin girişinde, bulunduğum ülkede bile değildi. Başka ülkelerin, gökyüzünün altındaydık. Yeterli değildi. Belki şu an bulunduğu yer apaydınlıktı. Burada çoktan akşam günün üzerine çökmüştü.

Sokaklar arabalar tarafından işgal ediliyordu. Herkes evine gidip, ailesiyle beraber yeni yıla girmeye beklerken benim de onlardan pek bir farkım olmayacaktı. Saate baktım. Artık gitmem gerekti.

Yetişemeyecekti.

Umudum git gide tükeniyordu.

Kalbimi merkezde bırakmak üzere askılığa asmış olduğum kırmızı kaşe kabanıma uzanıp, elime aldım ve oyalanarak giydim. Aynı şekil, askılığa astığım beyaz renkteki çantamı alıp koluma astım ve masanın üzerine bıraktığım, içinde çok önemli evrakların ve davaların bulunduğu siyah çantamı almadan önce, ellerime babamın sabah üşümemem için zorla giydirdiği kırmızı içi yumuşacık dışı kadife eldivenlerimi giymiş, başıma da, gitmeden önce, yollarını gözlediğim kişi tarafından alınmış beyaz ponpona sahip, beyaz beremi geçirmiştim. En sonunda çantamı da alarak, ona ait odadan çıktım. Koridorda ilerledikçe, içim titriyor, ayaklarım geri geri gidiyordu.

Cebime koyduğum telefonumun titrediğini hissedince tüm kalbimin heyecanıyla cebimden çıkarıp ekrana baktım. O değilde ama başka bir en sevdiğim kişi arıyordu.

Meleğim...

Telefonu açıp kulağıma yasladım.

"Nerede kaldın kızım? Geç oldu, yollar kapanacak."

"Şimdi çıkıyorum anne, merak etme buldozerler yolları açıyor. Lazım bir şey var mı, gelirken alayım?"

"Hayır bebeğim-" Annemin sesi arkadan gelen üçüncü, en sevdiğim kişinin sesi ile kesildi. "Gelirken kestane alsın, Akça'm. Unutmuşum gelirken, söyle gözümün nuruna," dediğinde içim sıcacık oldu. İkisinin sesleri bile en mutsuz olduğum ânın mutlu olma nedenimdi.

"Tamam, annem... Gelirken alırım, görüşürüz öpüyorum ikinizide."

Telefonu kapatıp arama geçmişine girdim. Ondan gelen arama yoktu. Mesajda yoktu. Notlara yazdığım ve eve gidince bir çok şeyler daha ekleyeceğim yılbaşı mesajını ona göndermekten başka çarem yoktu. Görevi bitmemişti. Gelememiş, yılbaşına aynı gökyüzünün altında girmeye başaramamıştık bu sene.

ŽÁR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin