Ercik... Hayatının aşkı olan adam ona öyle seslenmişti ve o hep öyle kalacaktı ya da öyle zannediyordu. Hayatın gerçeklerinin farkında olmayan genç bir er, generaline aşık olursa ne olurdu hiç düşündünüz mü...
Selam aşk böcekleri uzun zamandır bizi beklettiğim için hepimizden özür diliyorum🥹🥹🥹 Umarım affedersiniz.... 🙏🙏🙏 General Teo:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Er Rıdvan:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O gudubet adamı oracıkta bayıltmak istedim. Generalin karşısında yapmazdım tabi ki de onun gözündeki itibarım söz konusuydu hala tam anlamıyla bir ilişkimiz yoktu. Yanından geçerken kendine mukayet ol Rıdvan o kapıyı tıklattığın ellerini bi yerine sokarım dedim. Rıdvana kıyasla daha boylu poslu yakışıklı karizmatiktim. Benimle hiçbir alanda yarışamazdı. aslında Aşırı enerjik ve mutluydum hayatımda her şey iyiye gidiyordu. Ya da ben öyle sanmıştım...
Sonraki günlerde Rıdvan nöbet tutmaz olmuştu ve arada bir ortalardan kaybolup geceleri bir anda koğuşa yatmaya giriyordu. İçimi bir kurt kemirmeye başladı en sonunda Rıdvanı takip etme kararı aldım.
Sabah oldu gün boyu Rıdvanın peşindeydim, gece koğuş yoklamasında olmadığım için fena sıçacaktım büyük ihtimalle diye düşünüyordum olacaklardan habersiz.
Saat 22.00 sularıydı Rıdvan depo gibi bir yere girdi kapı açıktı, yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra içeri girme kararı aldım. Usul usul yürüdüm, zifiri karanlıkta ortamdaki tek ışık deponun kapısından süzülen o loş sarı lambadan geliyordu. Yaklaştım, yaklaştıkça sesler önce çığlık gibi geldi, çığlıklar yavaşça ahlamalara döndü. Son gücümle kapıyı açtım, Rıdvan Teonun kucağında, hoppidik hoppidik şehvetle zıplıyordu, ikisi de çıplaktı. Ondan sonrasını hatırlamakta güçlük çekiyorum. Sanırım bıçağım belimdeydi hemen ona sarıldım. Teo bana yalvarıyordu, gözündeki korkuyu hissettim. İçimdeki öfke gözümü kör etmişti. Bundan sonra hatırladığım tek şey acının çığlıklarıydı...