9

34 13 16
                                    

İnsanlar hata yapardı

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

İnsanlar hata yapardı.

Hatalarının bedellerini bir şey kaybederek öderlerdi. Rüzgâr ilk hatasında beni kaybetmişti.

Rüzgâr ikinci hatasında beni kaybetmedi. Rüzgâr bu defa neyi kaybetti bilmiyorum.

Camın kenarına oturmuş dışarıda yapan kar'ı seyrediyordum. Saattin kaç olduğunun önemi yoktu. Düşünmem lazımdı. Uyuyarak kaçarsam sonra daha kötü oluyordu.

Pencerenin pervazına oturmuştum ve birazcık üşümeye başlamıştım ama bunun pek bir önemi yoktu benim için.

Rahatsızca olduğum yerde kıpırdandım ve ağrıyan belimi esnetmeye çalıştım.

O sırada cama ufak bir taş çarptı ve sıçradım. Oturduğum yerden kalkıp pencereyi açtığımda soğuk hava içeri girdi. İrkilmeme sebep olsa da kafamı dışarı çıkardım ve gelenin kim olduğuna baktım.

"Bu saatte neden uyumadın?"

"Bu saatte sen neden uyumadın?" dedim ona karşılık olarak. "Konuşuyor musun hâlâ benimle?" dedi hafifçe kaşlarını kaldırarak. "Yok konuşmuyorum Rüzgâr, gözlerimle iletişim kuruyorsun şu an."

Gülerek göz devirdiğinde camı kapatıp odamdan çıktım ve kapıyı açmaya gittim. "Dondum dondum." dedi içeri girerken. "Ben mi dedim sana gecenin bu saatinde evime gel diye. İstemesem almazdım, kapıda yatardın."

"Gitmeyeceksen razıyım. Gidip gitmediğine bakmaya gelmiştim."

"Söz vermiştim."

"Söz vermesen gider miydin?" dedi anında. "Hayır." diye itiraf ettiğimde içimi ısıtacak şekilde gülümsedi.

"Çok üşümüşsün." diye mırıldandım kızaran burnuna bakarak. "İstersen ısıtabilirsin."

Cık cıkladım ayıplar gibi. "Hiç yakışmadı-"

Cümlemi bitirmeme izin vermeden buz kesmiş dudakları benim dudaklarımın üzerine kapandı.

Sırtımı kapıya dayadığında kollarını çoktan etrafıma sarmıştı. Ellerimi nereye koyacağımı bilmez bir şekilde göğsüne yasladığımda dudakları dudaklarımın üzerinde kıvrıldı.

Yanaklarımın ısındığını hissetsemde kendimi geri çekmedim. Dudaklarının beni kavurmasına izin verdim.

Dudakları sakince dudaklarımdan ayrılırken yanağıma minik öpücükler kondurdu. Karanlık ışığın altında olmamıza rağmen ela gözleri gözlerime değdiği zaman parlaktı.

"Sanırım bir daha gidemeyeceğim." dedim nefes alma ihtiyacı duyarak. "Sanırım bir daha gitmene izin vermeyeceğim."

Bakışlarımı gözlerinde daha fazla tutamayacağımı hissettiğim için ellerime diktim.

Ben parmaklarımı izlerken onun bakışlarının hâlâ üzerimde olduğunu biliyordum. "Öpüştükten sonra utanmanın bir sebebi var mı yoksa her öpüşmenden sonra utanır mısın?"

Gölgelerin SesiМесто, где живут истории. Откройте их для себя