8

44 13 12
                                    

Rüzgâr

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Rüzgâr

Sigaramın ucunu ateşledim yeniden. İçimdeki şeyleri çürütür diye belki bu kadar çok içiyordum.

Kafanı geriye attım yatakta. Derin bir nefes çektim içime sigaradan.

Onun sevdiği gibi çilek aromalıydı yine sigaram. Onun dudaklarının tadı gibiydi aynı.

Yataktan sarktı kafam aşağıya doğru. Düşünceler içimi sıksa da onun gibi değildim. Kayla yansıtırdı duygularını. Saklayamazdı.

Ben beni yeniden tanıdığı gibi davranıyordum ona. Eski Rüzgâr'ı hatırlayınca anlayacak mıydı benim kendimi kaybettiğimi?

İzmaritin ucunu söndürdüm.

Eskiden böyle değildik biz. Ne ben eski bendim ne de o eski Kayla'ydı.

Anılarının yavaş yavaş gelmesi sevindirmeli miydi beni korkutmalı mıydı? Yine yalan söylemiştim ona.

İlkinde bedelini gitmesiyle ödemiştim. İkinci kez gitmesin diye yalan söylediğim kız yine yalanım ortaya çıkınca gidecek miydi benden.

En güzel duygularını kaybetmişti bana karşı beni terk ettiğinde. Unuttuğunda bir kez daha kaybetmişti duygularını.

Sadece beni değil bizi unutmuştu. Duygularını unutmuştu.

Güven bana karşı kaybettiği ilk duygusuydu.

İkincisi inançtı.

Bu beni daha çok yaralıyordu. Birine inanmak için güvenmeniz gerekmezdi.

Ama birine güvenirseniz ona her türlü inanırdınız.

Kayla bana hem güvenini hem inancını kaybetmişti.

Hak ettiğimi bilmek beni daha çok yaralıyordu sanırım.

Gözlerim duvarda dolaşmaya devam ederken saatin kaç olduğunu merak ettim ama hava daha aydınlanmamıştı.

Kar taneleri yavaş yavaş düşmeye devam ediyordu. Kafamı çevirdim sağ tarafıma, pencereden dışarıyı izlemeye başladım.

İç çektim derince.

Masamın üzerindeki dijital saate baktım sonra. 4:27

Kayla yanımda sakince nefes alıp veriyordu. Siyah bukleleri yatağın üzerine yayılmış, kaşları hafif çatılmıştı.

Gözünün altındaki beninden öptüm tekrar.

Veda öpücüğüydü bu bizim aramızda. Veda ettiğim o muydu yoksa kendi benliğim miydi bu kez?

O bana veda ederken göz yaşları ıslatmıştı benini. Yağmur yağıyordu deli gibi.

Elimi okşadığını hatırlıyorum sakince.

Gölgelerin SesiWhere stories live. Discover now